"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/2528 E., 2023/2746 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Burdur Aile Mahkemesi
SAYISI : 2023/97 E., 2023/195 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davacı-birleşen davalı vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı -davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ... vekili; evlilik birliğinin sarsılması 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1 nci maddesine dayalı olarak boşanmaya ve erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı -davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde özetle; asıl davanın reddi ile kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya karar verilir ise bu nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesine, yine kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesi talepleriyle cevap ve karşı dava dilekçesi sunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 14.06.2021 tarihli ve 2019/319 esas, 2021/308 karar sayılı ilamı ile; dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadının lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat ile velâyet talebinin reddine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının birleşen davasının kısmen kabulü ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ve çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-birleşen davalı erkek vekilleri istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 23.01.2023 tarih ve 2021/2344 Esas, 20223/156 Karar sayılı kararı ile; "... Kadının karşı davası “boşanma talebini” içermemektedir. Ancak kadın karşı dava dilekçesinde, boşanma talebi olmaksızın Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. madde kapsamında maddî ve manevî tazminat ile Türk Medeni Kanunu'nun 175. madde kapsamında yoksulluk nafakası talep etmiştir. Boşanma davası içerisinde boşanmanın fer'î (eki) olan bu istekler için, ayrı dava açıldığı takdirde gerekli nispi peşin harç yatırılmalıdır. Somut davada başvurma harcı yatırılmakla birlikte, istenen tazminatlar toplamı ile yoksulluk nafakasının bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcın yatırılmadığı sadece maktu peşin harç yatırıldığı görülmektedir. Harca tabi davalarda nispi peşin harç tamamlanmadan izleyen yargılama işlemleri yapılamaz. Açıklanan nedenlerle mahkemece, dava yoluyla, istenen tazminatlar ve yoksulluk nafakasına ilişkin yukarıda açıklanan şekilde belirlenecek nispi peşin harcın karşı davacı kadın tarafından tamamlanması için süre verilmesi, harç tamamlandığı takdirde işin esasının incelenmesi, harç yatırılmadığı takdirde Harçlar Kanunu'nun 30-32 maddesi uyarınca işlem yapılması gerekirken harç eksikliği giderilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Mahkemece boşanmaya karar verilmesine rağmen ortak çocuğun velâyeti, kişisel ilişki düzenlemesi ve çocuk mallarının korunmasına dair önlemler konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmamış olması da hatalıdır. Bu hususların hakimin görevi gereği kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Kadının birleşen davası Türk Medeni K'anun'nun 336/2 nci maddesi kapsamında değerlendirilmiş olup, bu davada verilen kararın boşanma davasını kapsaması olanaklı değildir. Erkeğin davasında verilen boşanma kararı taraflarca istinaf edilmediğinden kesinleşmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının erkeğin davasında verilen boşanma kararı dışında kalan asıl dava ile kadının karşı davası yönünden kaldırılmasına, kadın vekiline karşı dava yönünden eksik harcı yatırması için süre verilerek harç yatırıldığı takdirde karşı davadaki talepler yönünden hüküm kurulması, aksi halde karşı dava yönünden Harçlar Kanunu'nun 30-32 maddesi uyarınca işlem yapılması ile ortak çocuğun velâyeti, kişisel ilişki düzenlemesi, çocuk malları, Türk Medeni Kanun'nun 182/2 nci maddesindeki ihtaratlar,çocuk için iştirak nafakası ile erkeğin tazminat talepleri hususunda yeniden karar vermekten ibarettir bu nedenle, taraf vekillerinin sair istinaf talepleri incelenmeksizin kararın kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine..." şeklinde karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı; dava ve karşı davanın kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'unun 166/1-2 maddesi gereğince boşanmalarına, kadının lehine aylık 400,00 TL tedbir ve aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 25.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat ile velâyet talebinin reddine, ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL iştirak nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, kadının birleşen davasının kısmen kabulü ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ve çocuk arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davacı-birleşen davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle, kusur tespiti, velâyet düzenlemesi, kadın ve çocuk lehine belirlenen nafakalar, kadın lehine belirlenen maddî ve manevî tazminat yönünden kararın hatalı olduğunu, asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişki düzenlemesinin hatalı olduğunu, nafakanın ve tazminatların yetersiz belirlendiğin belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "... Dairenin 2021/2344 Esas-2023/156 Karar sayılı kaldırma ilamı ile "erkeğin davasında verilen boşanma kararının kesinleştiği, kadının karşı davasının boşanmanın fer'ilerine (yoksulluk nafakası ile maddi-manevi tazminat) yönelik olduğu, erkeğin boşanma davasında velayet, kişisel ilişki düzenlemesi ve çocuk mallarının korunması hususunda mahkemece hüküm kurulmadığı" belirtilmesine ve ilk derece mahkemesi kararının birleşen dava yönünden istinaf edilmemesi nedeniyle birleşen dava hakkında kaldırma kararı verilmemiş olmasına rağmen kaldırma kararındaki hususların hiçbirisi dikkate alınmaksızın erkeğin davasında yeniden boşanma hükmü kurularak harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti belirlenmesi, kadının karşı davası yönünden boşanma hükmü kurulması, erkeğin davası yönünden velayet-kişisel ilişki düzenlemesi ve çocuk malları hususunda hüküm kurulmaması, birleşen dava hakkında yeniden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; davacı-davalı erkeğin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ... tarafından açılan davada verilen boşanma kararının kesinleştiği ve ... tarafından açılan karşı davanın sadece boşanmanın fer'ilerine yönelik olduğu değerlendirilmeksizin her iki dava yönünden boşanma hükmü oluşturulması ve kesinleşen asıl dava yönünden yeniden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti belirlenmesi hatalı olduğundan Burdur Aile Mahkemesinin 2023/97 Esas-2023/195 Karar sayılı kararının bu yönleri ile kaldırılarak yeniden hüküm tesisine; "Eşlerden ... tarafından açılan davada verilen boşanma kararının kesinleştiği anlaşılmakla bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına," "Eşlerden ...'in karşı davasında boşanma talebi bulunmadığı anlaşılmakla karşı dava yönünden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına," "Eşlerden ... tarafından açılan dava yönünden harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda Burdur Aile Mahkemesinin 2019/319 Esas-2021/308 Karar sayılı ilamı ile düzenleme yapılmakla bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına,", ... tarafından açılan boşanma davasında velayet, çocuk ile kişisel ilişki düzenlenmesi ve çocuk mallarının korunması hususlarında Burdur Aile Mahkemesinin 2023/97 Esas-2023/195 Karar sayılı ilamı ile hüküm kurulmadığından kararının bu yönü ile düzeltilmek suretiyle hüküm oluşturulmasına; "Tarafların ortak çocuğu; 21/08/2019 doğumlu, ...'in velayetinin anne ...'e verilmesine,"Velayeti annesine verilen ortak çocuk ile baba arasında;her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 09:00’dan Pazar günü saat 17:00’ye kadar, ... ve Kurban bayramlarının 2. günü saat 09:00’dan 3.günü saat 17:00’ye kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 09:00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 17:00'ye kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 09:00’dan 31. günü saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki tesisine, süre bitiminde çocuğun anneye iadesine," "Kişisel ilişki düzenlenmesine dair kararın gereklerini yerine getirmezse çocuğun menfaatine aykırı olmamak kaydıyla velayetin değiştirilebileceğinin davalı-davacı anneye ihtarına," "Velayeti annesine verilen çocuğa ait malvarlığı var ise bu malvarlığının dökümünü gösterir defterin kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içerisinde Burdur Aile Mahkemesine ibrazına, varsa mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşen önemli değişikliklerin aynı mahkemeye bildirilmesine ve çocuğun mallarının tehlikeye düşmesi halinde hakim tarafından yönetimin bir kayyıma devredilebileceğinin ihtarına," , ... tarafından açılan ve Burdur Aile Mahkemesinin 2019/576 Esas-2020/87 Karar sayılı ilamı ile birleştirilen davada verilen karara dair tarafların istinaf başvurusu ve dairemizce verilen bir kaldırma kararı bulunmamasına rağmen Burdur Aile Mahkemesinin 2023/97 Esas- 2023/195 Karar sayılı ilamı ile birleşen dava hakkında yeniden hüküm kurulması hatalı olduğundan buna dair kararın tümü ile hükümden çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilmesine..." şeklinde hüküm kurularak davacı-davalı erkeğin sair, davalı-davacı kadının tüm istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı -davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafakala ve tazminatlar ile velâyet düzenlemesi yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, nafakalar, tazminatlar ve miktarları ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 ıncu ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı -davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.