Logo

2. Hukuk Dairesi2020/4345 E. 2020/5717 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı kadının güven sarsıcı davranışlarına tepki olarak erkeğin telefonunu elinden almasının tek başına ağır kusur olarak değerlendirilemeyeceği, kadının da güven sarsıcı davranışları, erkeğin ise birlik görevlerini yerine getirmemesi ve aile müdahalesine sessiz kalması nedeniyle eşit kusurlu oldukları gözetilerek, yerel mahkemenin erkeği ağır kusurlu bularak maddi-manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına hükmeden kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı-davalı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası ile davalı-davacı erkeğin açtığı aynı hukuki nedene dayalı birleşen boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilerek erkek yararına tazminatlara hükmedilmiş; kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri reddedilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davacı-davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve bölge adliye mahkemesince, erkeğin ağır kusurlu olduğundan bahisle, kadın yararına tazminatlara ve yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Hüküm, davalı-davacı erkek tarafından yukarıda belirtilen sebeplerle temyiz edilmiştir.

Davacı-davalı kadının kabul edilen ve gerçekleşen güven sarsıcı davranışlarına tepki niteliğinde olan “Telefonunun elinden alınması” vakıasının bölge adliye mahkemesince erkeğe kusur olarak yüklenmesi yerinde değildir. Bu durumda, boşanmaya sebebiyet veren ve gerçekleşen olaylarda güven sarsıcı davranışları olan kadın ile birlik görevlerini yerine getirmeyen, bağımsız konut temin etmeyen ve aile müdahalesine sessiz kalan erkek eşit kusurludur. Hal böyleyken, erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi yerinde görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

3-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, tarafların boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşit derecede kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için tazminat yükümlüsünün kusurlu, tazminat talep eden eşin ise kusursuz veya diğerine göre daha az kusurlu olması gerekir (TMK m. 174). Bölge adliye mahkemesince davalı-davacı erkeğin, davacı- davalı kadına nazaran ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyize konu diğer bölümlerin ise (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.11.2020 (Per.)