"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/647 E., 2022/1221 K.
İHBAR OLUNANLAR : 1. Cumhuriyet Başsavcılığı 2. Hazine vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : 14.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 7. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/268 E., 2021/491 K.
Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 06.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacılar ... ve ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davalılar ve vekilleri gelmedi. Gelenin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ... kendi adına diğer davacıya vekâleten sunduğu dava dilekçesinde; kardeşi ... ve kendisinin Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde dünyaya geldiklerini, babalarının ..., annelerinin Kadriye Canlıışık olduğunu, babalarının 08.08.1979 tarihinde vefat ettiğini, anne ve babasının teyze-dayı çocukları olduğunu, resmi nikahlarının bulunmadığını, nüfusa 2526 Sayılı Kanuna göre tescil edildiklerini, babalarının gerçek babası ...'ın bölgenin ekonomik koşulları nedeniyle Şanlıurfa'yı terk ederek Denizli'ye yerleştiğini, 01.03.1996 tarihinde vefat ettiğini, 1932 doğumlu babalarının gerçek annesi (büyük anne) ..'ın halen sağ olduğunu, ancak nüfus kayıtlarında bekar ve çocuksuz olarak göründüğünü, gerçek dedelerinin memleketten ayrılması üzerine babaları ...'ın büyük dedesi ... ve büyük babaannesi İsmihan Varan'ın nüfusuna kaydedildiğini, onlar tarafından büyütüldüğünü, nüfus kayıtlarına göre babaları ... ile babalarının gerçek babası (dede) ...'ın kardeş olarak göründüğünü, ...'ın daha sonra Kadriye Varan ile evlendiğini, bu evlilikten davalıların dünyaya geldiğini belirterek, babalarının, gerçek babasının (dede) ... olduğunun tespiti ile soy bağının ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın haksız, mesnetsiz ve asılsız olduğunu, aleyhe beyanları kabul etmediklerini, davacıların bahsi geçen davayı takip yetkilerinin bulunmadığını, ...'ın gerçek babasının ... olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili süresinde cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin15.09.2020 tarih ve 2019/406 Esas, 2020/354 Karar sayılı kararı ile davacıların aktif husumet ehliyeti bulunmadığı, mevcut soy bağı ortadan kaldırılmadan babalık davasının açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili tüm yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 24.03.2021 tarih ve 2021/63 Esas, 2021/462 Karar sayılı kararı ile babalık davasının, Cumhuriyet Savcısı ile Hazineye, dava ana tarafından açıldığında kayyıma, kayyım tarafından açılmış ise anaya ihbar edileceği, babalık davasının, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğinde olduğu, davanın vekil aracılığıyla açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiği, Mahkemece davanın Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edildikten ve vekâletnamedeki eksiklik giderildikten sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik tahkikatla karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile davacıların istinaf talebinin şimdilik diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, kararının kaldırılmasına, belirtilen eksiklikler giderilip sonucu uyarınca karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile babalık davasının usulünce Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbar edildiği, yargılama sırasında davacı vekilinin babalık davası açma özel yetkisini içerir vekâletnamesini dosyaya ibraz ettiği, davanın babalığın hükmen tespitine ilişkin olduğu, çocuk ile baba arasındaki soy bağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuğun isteyebileceği, babalık davası açma hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı hak niteliği taşıdığı için çocuğun ölümü durumunda mirasçıları tarafından babalık davası açılmasının mümkün olmadığı, diğer bir ifadeyle çocuk ölmüş ise onun babalık davası açma hakkının ortadan kalkacağı, somut olayda biyolojik babasının tespit edilmesi istenen ...' ın 08.08.1979 tarihinde öldüğü, eldeki davanın mirasçıları tarafından açıldığı, çocuğun mirasçılarının babalık davası açma hakkının bulunmadığı, bu haliyle davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı, kaldı ki başka bir erkekle aralarında soy bağı bulunan çocuğun bu soybağı reddedilmeden babalık davası açma olanağının da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili, Pervin vekilinin kabul beyanı dikkate alınmaksızın davanın reddinin yerinde olmadığını, soybağının tespiti ve tahsisi, nüfus kayıtlarının tahsis ve düzeltilmesinin incelenmeden davanın sadece babalık davası olarak nitelendirilerek reddinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, istinaf dilekçesini tekrarla, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davanın babalığın tespiti davası mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi davası mı olduğu noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35 inci, 36 ncı ve 40 ıncı maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddî olayları açıklamak taraflara; ileri sürülen olayları hukuken nitelemek, uygulanacak Kanun hükümlerini tespit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesinde hâkimin, Türk Hukuku'nu re'sen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir.
2.Davacılar, babalarının kendi babası ve annesinin nüfusunda olmadığını, babalarının dedesi ve babaannesinin nüfusuna gerçeğe aykırı beyanla kaydettirdiğini ileri sürerek nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir.
3.Öncelikle çözümlenmesi gereken husus; davanın babalığın tespiti mi yoksa nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası mı olduğu hususudur. Bilindiği üzere, soybağı birbirinin soyundan gelen kişiler arasındaki ilişkiyi ifade ettiğinden bu kavram içerisinde kan bağının yanında hukuki münasebetin de bulunması, diğer bir ifadeyle kan bağının hukuk düzeninin aradığı koşullar içerisinde oluşması zorunludur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282 nci maddesi uyarınca, çocuk ile ana arasında soybağı doğumla, baba ile arasında soybağı ise ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmüyle kurulur. Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur. Yine kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (Hukuk Genel Kurulu'nun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2 Esas, 36-47 Karar sayılı kararı).
4.Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Soybağının reddi ve tanımanın iptali davaları ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Tanımanın iptalinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra tanımanın iptali davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur.
5.Somut olayda dava nüfus kayıt düzeltilmesi davası olup dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacıların babası ...'ın yanıltıcı beyanla nüfus kayıtlarına işlendiği iddiasının tespiti amacı ile davacıların babası ... ile ...'ın annesi olduğu iddia edilen Emine Ağırağaç ve ...'ın babası olduğu iddia edilen ... arasında DNA testi yapılmak ve sonucuna göre karar verilmek üzere iş bu nüfus kayıt düzeltim davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken hatalı nitelendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.