Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10343 E. 2023/44 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan soybağının reddi davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda mahkemece değerlendirme yapılıp yapılmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Değerlendirme ve inceleme eksikliği sebebiyle kanun yararına temyiz isteminde bulunulamayacağı gözetilerek Adalet Bakanlığı’nın hükmün kanun yararına bozulması talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen soybağının reddi davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.

İstinaf incelemesinden geçmeden kesinleşen İlk Derece Mahkemesi kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının annesinin 1961 yılında ... ile evlendiğini, 1966 yılında davacının doğduğunu, evlilik içinde olan doğum nedeni ile davacının babası olarak nüfus kayıtlarına ...`ın adının yazıldığını, oysa 1965 yılında davacının annesinin ...`den 4-5 ay gibi bir süre ayrı yaşadığını, o sırada davacının biyolojik babası olan ... ile birliktelik yaşadığını, bu süreçte davacının anne rahmine düştüğünü, daha sonra davacının annesi ile eşi olan ...`nin barıştığını, 1969 yılında ise boşandıklarını, davacının annesinin başka biri ile evlendiğini, bu süreç boyunca davacının biyolojik babası olarak ...`ı bildiğini, davacı annenin 2009 yılında ameliyat olması üzerine bu durumu ilk olarak eşine söylediğini, 6 ay kadar sonra da davacıya açıkladığını, davacının bunun üzerine 2010 yılında soybağının reddi ve babalık davaları açtığını, gerçek babasının mirasçılarının tehditleri nedeni ile davaları takip edemediğini, soybağının reddi davası hakkında açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kendisini tehdit eden ...`ın geçenlerde öldüğünü, tehdit, ikrah ve hilenin ortadan kalktığını iddia ederek davacının nüfus kayıtlarına göre babası olarak görünen ... arasındaki soybağının reddine ve tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; bu davanın açılmasına sebep olan kişinin diğer davalı ... olduğunu, yıllar boyunca eşinden çocuk için nafaka aldığını, öldüğünde mirasını aldıklarını, bu nedenle aleyhine vekâlet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddine, iddiaların doğru çıkması halinde davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Adli Tıp Kurumuna gönderilen örneklerle yapılan DNA testi sonucunda Adli Tıp Kurumu'nun raporunda; elde edilen sonuçlara göre nüfus kayıtlarında baba olarak görünen ...'ın, ... için biyolojik babalığının reddedildiğinin bildirildiğinin sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile ... ile davacı ... arasında kurulan soybağının reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiştir.

IV. KANUN YARARINA TEMYİZ

A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.

B. Temyiz Sebepleri

Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 24.11.2022 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu`nun (4721 sayılı Kanun) 289 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarında çocuğun ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikmenin haklı bir sebebe dayanması halinde ise, bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağının düzenlendiği, hak düşürücü sürenin, hâkim tarafından re'sen dikkate alınması gereken dava şartlarından olduğu ve hak düşürücü sürenin gerçekleşmiş olmasının işin esasının incelenmesini önleyeceği, o halde mahkemece, davalının 2009-2010 tarihlerinde nüfusta kayıtlı babası ...'ın biyolojik babası olmadığını öğrendiği ancak kendisine yapılan tehditler nedeniyle eldeki davayı açmaktan geri bırakıldığı iddiası karşısında, mahkemece hak düşürücü süre yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kanun yararına temyizen incelenerek bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının açmış olduğu soybağının reddi davasında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği konusunda mahkemece değerlendirme yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.

3. 4721 sayılı Kanun'un 286 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 289 uncu maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası

3. Değerlendirme

1. 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesinde kanun yararına temyiz düzenlenmiştir. Buna göre ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla kesin olarak verdikleri kararlar ile yine bu sıfatla verdikleri ve temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı veya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.

2. Kanun yararına temyiz yoluna, kanuna açık aykırılık hallerinde başvurulur. Başvurucu, mahkemenin kanuna aykırı bulunan uygulamasını açıkça temyiz dilekçesinde gösterir ve o yönden kararın bozulmasını talep eder. Değerlendirme ve inceleme eksikliği nedeni ile kanun yararına temyiz isteminde bulunulamaz.

3. Somut olaya bakıldığında Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü 24.11.2022 tarihli kanun yararına temyiz dilekçesinde; soybağının reddi davasında çocuğun ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde dava açmak zorunda olduğu, gecikmenin haklı bir sebebe dayanması halinde ise, bir yıllık sürenin bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağı, davacının 2009-2010 tarihlerinde nüfusta kayıtlı babası ...`ın biyolojik babası olmadığını öğrendiği ancak kendisine yapılan tehditler nedeniyle eldeki davayı açmaktan geri bırakıldığı iddiası karşısında mahkemece hak düşürücü süre yönünden bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı gerekçesi ile kararın bozulmasını talep etmiştir. Yukarıdaki paragrafta açıklandığı üzere değerlendirme ve inceleme eksikliği nedeni ile kanun yararına temyiz isteminde bulunulamayacağından Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün kanun yararına temyiz isteği yerinde görülmeyip talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Adalet Bakanlığının hükmün kanun yararına bozulması talebinin REDDİNE

Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,

09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.