"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/117 E., 2022/2132 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2015/232 E., 2020/508 K.
Taraflar arasındaki manevî tazminat ile katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 16.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... geldi. Karşı taraf davalı ... ve vekilleri gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Davalı ... vekili Avukat ...'ın İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde duruşması olduğunu belirterek mazeret bildirmiş olduğu görüldü. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine karar verildi. Okundu. Açık yargılamaya devam olundu. Gelenin sözlü açıklaması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 16.04.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davalı tarafın müvekkiline hem Türkiye'de hem de İsviçre'de hakaretlerde bulunduğunu, darp ettiğini, tehdit ettiğini ve müvekkiline ait ziynetlerin davalı taraf ve yanında getirdiği bayanlar tarafından çalındığını, bunun üzerine davalı ve ilgili kişiler hakkında ceza davası açıldığını ve davalının hapis cezası aldığını, davalı tarafın bunların üstüne eşine aldattığını ve müvekkilinin kadınlık onurunu çiğnediğini; davalı adına kayıtlı bulunan ve Bolu Hisarözü'ndeki taşınmazların tamir ve tadilat giderlerinin müvekkili tarafından karşılandığını, müvekkilinin 2008 yılında bu taşınmazlara, cam çerçeve, tavan ve diğer giderler olmak üzere 50.000,00 TL harcama yapıldığını, Datça' da bulunan taşınmazların alınması ve dava dilekçesinde belirtilen taşınmazların da müvekkilinin katkısı ile edinildiğini, müvekkilinin 1970 yılından beri çalıştığını ve eve katkı sağladığını, edinilen tüm marvarlıklarında hakkı bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalının müvekkiline karşı insanlık dışı eylem ve davranışları ile müvekkilini aldatması nedenlerinden dolayı müvekkilinin uğradığı elem ve acının telafisi adına 200.000,00 TL manevî tazminatın tahsili; dava dilekçesinde sayılan davalı adına kayıtlı taşınmazların 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde tasfiye anındaki tespit edilecek değerinin müvekkiline ödenmesine, 3. kişiler adına kayıtlı bulunan taşınmazların da 1/2 hissesine tekabül eden değerin tespiti ile müvekkiline ödenmesine, Hisarözü köyünde bulunan parsellerin üzerinde bulunan 2.000 adet kavak ağacının müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde tespit edilecek değerinin ve daha önceden satılan kavakların ücretinin müvekkiline ödenmesini, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar, araçlar ve banka hesaplarının tespiti için ilgili yerlere yazı yazılmasını talep ve dava etmiştir.
2.Davacı kadın vekili 19.02.2018 tarihli açıklama dilekçesinde; taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Datça, 835 parsel 13 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan 1/2 hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilin, mümkün olmaması halinde 1000,00 TL katkı payı alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini; Hisarözü köyündeki 187 ada 1 parsel (1200 adet kavak ağacının olduğu parsel), 120 ada 1 parsel, 129 ada 3 parsel, 171 ada 19 parsel, 174 ada 3 parsel, 184 ada 2 parsel (800 adet kavak ağacının olduğu parsel), 171 ada 22 parsel sayılı taşınmazların davalı adına kayıtlı olan hissesinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmaması halinde her bir taşınmaz için 500,00 TL katılma, 500,00 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 1.000,00'er TL alacağın karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini, davalının arkadaşı ... I. adına kayıtlı Köyceğiz, 365 ada 2312 parsel, davalının arkadaşı ... I. adına kayıtlı Köyceğiz, 369 ada 2374 parsel, davalının arkadaşı ... B.'nin kardeşi ... B. adına kayıtlı Köyceğiz, 3029 parsel, davalının arkadaşı ... B.'nin kardeşi ... B. adına kayıtlı Köyceğiz, 440 ada 125 parsel, davalının kardeşi adına kayıtlı ... parsel, davalının kardeşi adına kayıtlı Hisarözü köyü, 3029 parsel 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazlar ile davalının annesi adına kayıtlı TOKİ'de konut, davalının sattığı Kadıköy'deki konut yönünden her bir taşınmaz için 500,00 TL katılma-katkı payı ve 500,00 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 1.000,00'er TL alacağın karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini; davalı tarafından 2000 adet kavak ağacının satışından elde edilen alacağının yarısına karşılık 500.00,00 TL katkı payı/değer artış payı ve katılma alacağının karar tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ettiğini, toplam harca esas değerin 16.500,00 TL olduğunu açıklamıştır.
3. Davacı kadın vekili 13.01.2020 tarihli dilekçesinde; 21.10.2019 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda talep miktarını artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 312.213,55 TL alacağın dava, mümkün olmaması halinde ıslah tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili 17.09.2015 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, Hisarözü köyündeki taşınmazların müvekkiline miras yoluyla intikal ettiğini, 3. kişiler adına malların müvekkiline ait olmadığını, Datça'da bulunan taşınmazın taraflar adına 1/2 hisseli olarak satın alındığını, davacı adına kayıtlı mallar da olduğunu, davacının müvekkili adına olan malların edinilmesinde katkısının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tasfiyeye konu ... blok 13 nolu bağımsız bölümün 16.04.1998 tarihinde 1/2 hisse ile taraflar adına satın alındığı, davacının kendi hissesinin intifa hakkını üzerinde tutarak, kendi hissesinde bulunan çıplak mülkiyetinin tamamını 23.02.2009 tarihinde ortak çocuk ...'a bağış olarak devrettiği, taşınmazın ilk eşler adına tapuda 1/2 hisseli olacak şekilde serbest iradeleri ile mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde az yada çok katkıları olsa bile bu şekilde taşınmazı paylaştıkları, kendi aralarında taşınmazı tasfiye ettikleri; Hisarözü köyündeki taşınmazların davalı adına kadastro nedeniyle tescil edildiği, zilyetliğe dayalı olarak miras yolu ile taşınmazların davalıya intikal ettiği, davalının kişisel malı olduğu, keşif tarihi itibariyle 15 yaşında olduğu tespit edilen kavak ağaçlarının kadastro tespitinden önce 2004-2005 yıllarında dikildiği, kavak ağaçlarının da davalıya miras yoluyla intikal ettiği; Köyceğiz, 365 ada 2312 parsel ile 365 ada 3029 parsel, Hisarözü Köyü, 120 ada 1 parsel ve 129 ada 3 parsel sayılı taşınmazların 3. kişi adına kayıtlı olduğu, işbu taşınmazların evvelce davalı adına kayıtlı olmadığı; davalının banka hesabında 08.10.2014 tarihi itibariyle 337,09 TL olduğu, yarısı oranında davacının 168,55 TL katılma alacağı bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüyle, banka hesabı yönünden 168,55 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, Hisarözü Köyü 187 ada 1 parsel, 120 ada 1 parsel, 129 ada ... ada 2 parsel, 171 ada ... ada 2312 parsel, 369 ada 2374 parsel, 3029 parsel ve 440 ada 125 parsel sayılı taşınmazlara yönelik talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Datça'daki taşınmaz alınırken davalının katkısının olmadığını, müvekkilinin geliri ile alındığını, 2002 yılında taşınmaza yapılan bakım, onarım ve iyileştirmelerin de müvekkili tarafından yapıldığını, tadilat için kızından borç aldığını ve borcu müvekkilinin ödediğini, tadilat parasının bir kısmının da müvekkilinin 1999 yılında geçirdiği kaza nedeniyle ödenen tazminat olduğunu; Hisarözü köyündeki taşınmazların iyileştirilmesi, korunması için müvekkilinin her sene masraf yaptığını, kaydedilmesi için gerekli harçların da müvekkili tarafından karşılandığını, her ne kadar kadastro nedeniyle tescil edilmiş ise de evlilik birliği içinde edinildiğinden edinilmiş mal olduğunu, davalının babasının 1978 yılında vefat ettiğini, ağaçların edinilmiş mal olduğunu, ağaçların 2009 yılında kesilip satıldığını, satış bedelinden müvekkiline hiçbir bedel ödenmediğini; davalının arkadaşı adına kayıtlı Köyceğiz'de bulunan taşınmazların ve TOKİ'den alınan konutun ve Hisarözü köyünde bulunan diğer taşınmazların edinme bedellerinin ortak hesaptan çekilen para ile taraflarca ödendiğini, 3. kişiler adına kaydedildiğini; Kadıköy'deki taşınmazın müvekkilinin ziynet eşyalarının bozdurularak ödeme yapıldığını, ilgili taşınmazla ilgili 1978 yılında kooperatife üye olunduğunu, manevî tazminatın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tüm talepler hakkında karar verilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı, katılma ve değer artış payı alacağına ilişkin olduğu; dosya arasında mevcut kayıt ve belgelere göre; Datça'daki taşınmazın edinim tarihinde paylı mülkiyet şeklinde eşler adına tescili yapılmış olmakla paylaşım yapıldığının kabulü gerektiği, dinlenen tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre Hisarözü köyündeki taşınmazlarının davalıya mirasen intikal ettiği ve kişisel mal olduğu, davacının kişisel mallara ağaç diktirmek, tadilat yaptırmak suretiyle değer artış payı alacağı iddialarının ise kanıtlanamadığı, dava dışı şahıslar adına kayıtlı taşınmazlara ilişkin iddianın da yine ispat edilemediği, sözkonusu taşınmazların davalı tarafından da devredilmiş olmadıkları gerekçesiyle; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, Datça'daki taşınmaz alınırken davalının katkısının olmadığını, müvekkilinin geliri ile alındığını, 2002 yılında taşınmaza yapılan bakım, onarım ve iyileştirmelerin de müvekkili tarafından yapıldığını, tadilat için kızından borç aldığını ve borcu müvekkilinin ödediğini, tadilat parasının bir kısmının da müvekkilinin 1999 yılında geçirdiği kaza nedeniyle ödenen tazminat olduğunu; Hisarözü köyündeki taşınmazların iyileştirilmesi, korunması için müvekkilinin her sene masraf yaptığını, kaydedilmesi için gerekli harçların da müvekkili tarafından karşılandığını, her ne kadar kadastro nedeniyle tescil edilmiş ise de evlilik birliği içinde edinildiğinden edinilmiş mal olduğunu, davalının babasının 1978 yılında vefat ettiğini, ağaçların edinilmiş mal olduğunu, ağaçların 2009 yılında kesilip satıldığını, satış bedelinden müvekkiline hiçbir bedel ödenmediğini; davalının arkadaşı adına kayıtlı Köyceğiz'de bulunan taşınmazların ve TOKİ'den alınan konutun ve Hisarözü köyünde bulunan diğer taşınmazların edinme bedellerinin ortak hesaptan çekilen para ile taraflarca ödendiğini, 3. kişiler adına kaydedildiğini; Kadıköy'deki taşınmazın müvekkilinin ziynet eşyalarının bozdurularak ödeme yapıldığını, ilgili taşınmazla ilgili 1978 yılında kooperatife üye olunduğunu, manevî tazminatın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, tüm talepler hakkında karar verilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, istinaf incelemesinin kapsamı, istinaf sınırlamasının doğru yapılıp yapılmadığı, tasfiyeye dahil edilecek mallar ve ispatı, her bir talep hakkında karar verilip verilmediği, delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, manevî tazminat, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 31 inci maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 297 nci maddesi, 353 üncü maddesi, 355 inci maddesi, 359 uncu maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü maddesi, 5 inci maddesi, 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Somut olayda, İlk Derece Mahkemesince sadece mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği, işbu kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf dava dilekçesindeki manevî tazminat talebi yönünden karar verilmemesi ve tasfiyeye konu edilen bazı mallar yönünden karar verilmemesi ve kısmen ret kararı yönünden istinaf edildiği halde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf sınırlaması mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı, katılma ve değer artış payı alacağına ilişkin olduğu belirtilerek, manevî tazminat talebi yönünden istinaf sınırlamasının eksik yapıldığı ve tasfiyeye konu edilip hakkında hüküm verilmeyen mallar yönünden de istinaf incelemesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Kanun'un 355 inci maddesi uyarınca re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak istinaf sınırlaması yapılarak istinaf incelemesinin yapılması gerekirken sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davacı vekilinin manevî tazminat talebi ve tasfiyeye konu edilip hakkında hüküm verilmeyen mallar yönünden istinaf incelenmesi yapılmaması hatalı olmuş, hükmün bu sebeple de bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davalı ...'den alınıp davacı ...'e verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
16.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...