"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile yetki itirazının ön sorun olarak incelenmesi gerektiği belirtilerek hükmün kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; tarafların 12.07.1993 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden ortak iki çocuklarının bulunduğunu, davalının müvekkiline sürekli hakaret ettiğini, çocuklarına, ailesine ve çevreye karşı kötülediğini, aşağıladığını, pisliksin dediğini, git bu evden, bir daha gelme, seni istemiyorum, çocuklarıda sana göstermeyeceğim dediğini, sürekli tartışma çıkarıp huzursuzluk yaptığını, müvekkiline yıllardır fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, en son 18 Temmuz'da ağır hakaretleri nedeniyle müvekkilinin ortak konuttan ayrılmak zorunda kaldığını, bu süreçte müvekkilini arayıp sormadığı gibi çocuklarıda baskı altına aldığını, davalının beyanlarını asılsız olduğunu, müvekkilinin evi terk etmediğini her tartışmada evden kovulmakla tehdit edilmesi sonucunda evden ayrılmak zorunda kaldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Yağız'ın velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için 1.000,00 TL, müvekkili için 2.000,00 TL tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; tarafların ortak ikametgahının ...'da olduğunu, yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davacının iddilarını kabul etmediklerini, davacının ...'da yaşamak istememesi nedeniyle evi sebepsiz terk ettiğini, saygısız davranan ve kocasını beğenmeyenin davacı olduğunu, psikolojik şiddeti davacının uyguladığını beyanla davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 04.04.2019 tarih ve 2018/814 Esas, 2019/302 Karar sayılı kararı ile; davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile, Mahkemenin yetkisizliğine, ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna, kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili ve görevli ... Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili yetkisizlik kararının hatalı olduğunu beyanla istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 30.01.2020 tarih ve 2019/2301 Esas, 2020/371 Karar sayılı kararı ile; yetkisizlik itirazı hakkında deliller toplanıp ön sorun olarak incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı yanın dava dilekçesinde ki iddialarının usulünce ispatlanamadığı, davacının tanık beyanlarında geçen görgüye dayalı ve her iki tanıkça da bir defa yaşanılan olaylar dikkate alındığında, taraflar arasındaki evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususundaki iddianın sübuta ermediğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, davalının kusurlu davranışlarını beyan ettiklerini, Mahkemenin iddiaların ispatlanamadığına ilişkin kararını kabul etmediklerini, davalının, davacının akrabalarına soğuk davrandığı, tarafların tartışması üzerine davalının ortak konuttan gittiği yönündeki tanık beyanlarının iddialarını kanıtladığını, tarafların fiili olarak ayrı yaşadıklarının sabit olduğunu ve evlilik birliğiin temelinden sarsıldığını, sosyal inceleme raporunda bir kanaatin bildirilmediğini, denetime elverişli olmadığını, geçici velâyetin davalıya verilmesinin hatalı olduğunu, kişisel ilişki tesisinde tarafların ayrı şehirde yaşamalarının dikkate alınmadığını ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini beyanla, Mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 26.09.2022 tarih ve 2022/963 Esas, 2022/1727 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin kanuna uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, davalının boşanmaya sebep olabilecek kusurlu bir davranışının toplanan delillerle ispat edilememiş olması sebebiyle, davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmesinde, alınan sosyal inceleme raporlarında yer verilen tespitler ile fiili durum gözetilerek ortak çocuğun velâyetinin tedbiren birlikte yaşadığı davalı babasına verilmesinde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alındığında davacı yararına tedbir nafakasına ilişkin hüküm kurulmamasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı ve kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, davalının kusurlu davranışları beyan ettiklerini, Mahkemenin iddiaların ispatlanamadığına ilişkin kararını kabul etmediklerini, davalının, davacının akrabalarına soğuk davrandığı, tarafların tartışması üzerine davalının ortak konuttan gittiği yönündeki tanık beyanlarının iddialarını kanıtladığını, tarafların fiili olarak ayrı yaşadıklarının sabit olduğunu ve evlilik birliğiin temelinden sarsıldığını, sosyal inceleme raporunda bir kanaatin bildirilmediğini, denetime elverişli olmadığını, geçici velâyetin davalıya verilmesinin hatalı olduğunu, kişisel ilişki tesisinde tarafların ayrı şehirde yaşamalarının dikkate alınmadığını ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, davalının kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı, geçici velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.03.2023tarihinde oy birliğiyle karar verildi.