"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/84 E., 2022/787 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/104 E., 2021/632 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet ile mehir alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki boşanma davasının reddine, kadının ziynet ve mehir alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince her iki tarafın başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadının sürekli kendi isteklerini müvekkiline dayattığını, kıskanç olduğunu, müvekkilinin ailesinin ziyaretini sorun haline getirdiğini, müvekkilin ailesini küçümsediğini, eve gelmelerini istemediğini, müvekkiline hakaret edip müvekkilini aşağıladığını, sinirli ve agresif olduğunu belirterek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı karşı davalı erkeğin iddialarının asılsız ve soyut olduğunu, davacı karşı davalı erkeğin Muş ilinde akademisyen olduğunu, erkeğin isteği ile kadının ortak çocukları ile birlikte Elazığ ilinde yaşadıklarını, kocanın haftasonları Elazığ’a gittiğini, kadına hakaret ettiğini, kadını aşağıladığını, erkeğin evi terk etmesi sebebiyle tarafların fiili birlikteliklerinin son bulduğunu, erkeğin kadını ve çocuklarını arayıp sormadığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, kadının davacı karşı davalı erkeğin telefonunda başka kadına ait fotoğraf gördüğünü ileri sürerek evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuklar yararına ayrı ayrı 1.000,00’er TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 300.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata, ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL ziynet bedelinin yasal faiziyle tahsiline, mehir olarak belirlenen ziynetlerin aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL mehir bedelinin yasal faiziyle tahsiline, çocuklara doğumlarında takılan takı ve paranın aynen iadesine, mümkün olmaması halinde şimdilik 1.000,00 TL bedelinin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen davacı karşı davalı erkeğin, davalı karşı davacı kadının tanıklarının sözlerinin bir kısmının 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olduğu, maddî hadiselere isnat etmediği gibi, bir kısmının ise sebep ve saiki açıklanmayan, zamandan ari ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, tarafların birbirlerinin boşanmaya sebebiyet verecek herhangi bir kusurunu kanıtlayamadığı, fiili ayrılığın da tek başına boşanma sebebi olmadığı, dosyadaki delil durumu itibariyle boşanma davasının dayandığı olguların varlığına vicdanen kanaat getirilmediği gerekçesi ile her iki boşanma davasının reddine, ziynet eşyalarına ve mehir alacağına ilişkin dava ispatlanamadığı gerekçesi ile davalı karşı davacı kadının ziynet eşyalarına, mehir alacağına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; dosyadaki somut delillere ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, davalı karşı davacı kadının müvekkilinin ailesini küçümsediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, mahrem konuları ailesine anlattığını, evini ve çocuklarını ihmal ettiğini, ortak çocukları ayrılık döneminde göstermediğini, çocukları babalarına karşı doldurduğunu, davalı karşı davacı kadının kusurlu davranışlarının ispat edildiğini belirterek kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı karşı davacı kadın vekili; iki tanıklarının dinlenmediğini, mahkemece maktu vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mehir alacağı talebinin ziynet alacağı davası ile birlikte görüleceği yerde ayrı bir dava gibi görülerek ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki geçimsizliğin tanık beyanları ile sübuta erdiğini, her iki tarafın da boşanmayı istediğini, Mahkemece davanın reddine ilişkin şekli bir gerekçe yazıldığını, ziynet alacağının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeminin usule aykırı yapıldığını, davacı karşı davalı erkeğin ''400 gram altını davalı kendi rızası ile bana verdi'' beyanı ile ispat yükünün yer değiştirdiğini, dosya içindeki mesaj kayıtları incelendiğinde talep edilen ziynetlerin müvekkiline iade edilmek üzere alındığını ancak iade edilmediğini, mehirlerin ise hiç verilmediğini belirterek boşanma davası, ziynet ile mehir alacağı davasının reddi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı karşı davacı kadın vekilinin 24.10.2019 tarihinde yapılan ön inceleme duruşmasında, tarafına verilen yasal süre içerisinde tanık listesini sunduğu, tanık listesinde ismi bildirilen Hatice ...’nin duruşmada hazır edileceği belirtilmek suretiyle adresinin bildirilmediği, istinaf dilekçesinde dinlenmediği belirtilen Hayriye ... isminde bir tanığın hiç bildirilmediği, Huriye ... isimli bir tanığın gösterildiği, adresi tanık listesinde belirtilmeyen tanık Hatice ...’nin adresini bildirmek üzere mahkemece, vekile verilen süre içerisinde vekilin tanığın adresini bildirdiği, ne var ki, tanık adına çıkartılan davetiye adresten ayrıldığından bahisle iade döndüğü, bu durumda artık 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu`nun (6100 sayılı Kanun) 240 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ilgili tarafın tanığı dinletmekten vazgeçmiş sayıldığı, tanık Huriye ...`ın da Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat yolu ile dinlendiği, dinlenen tanık anlatımlarının, Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, birliğin temelinden sarsıldığını kabule elverişli beyanlar olmadığı, soyut, sebep ve saiki açıklanamayan, zamandan ari ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında subüt bulmayan her iki boşanma davasının reddi kararının isabetli olduğu, ziynet ve mehir alacağına yönelik ispat külfetinin davalı karşı davacı kadının üzerinde olduğu, davalı karşı davacı kadının tanık beyanları ile iddiasını ispat edemediği, ayrıca dava dilekçesinde dayandığı yemin delili neticesinde davacı karşı davalı erkeğin, mehir belirlenmediğine ve kadının rızası ile tarafına verdiği 400 gram altını kadına teslim ettiğine dair usulüne uygun şekilde yemin ettiği, davalı karşı davacı kadın tarafından ispat edilemeyen ziynet ve mehir alacağına ilişkin davaların reddi kararının da yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesince, iki ayrı dava şeklinde görülen ve harç ikmalleri yapılan ziynet ve mehir alacağı davalarının reddedildiği, davalı karşı davacı kadın vekilinin her ne kadar 19.10.2021 tarihli celsede davalarını ıslah etmeyeceklerini beyan etmiş ise de; talebinin öncelikle aynen iade, mümkün olmadığı takdirde her dava için ayrı ayrı 1.000,00 TL bedel tahsiline ilişkin olduğu, bu durumda redde konu tutarın 1.000,00 TL olmadığı, keza Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca da her dava için ayrı ücrete hükmedileceği, bu durumda, İlk Derece Mahkemesinin vekâlet ücreti yönünden de kararı usul ve yasaya uygun olduğu gerekçeleri ile her iki tarafın istinaf talebinin ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili; dosyadaki somut delillere ilişkin bir değerlendirme yapılmadığını, davalı karşı davacı kadının müvekkilinin ailesini küçümsediğini, müvekkiline hakaret ettiğini, mahrem konuları ailesine anlattığını, evini ve çocuklarını ihmal ettiğini, ortak çocukları ayrılık döneminde göstermediğini, çocukları babalarına karşı doldurduğunu, davalı karşı davacı kadının kusurlu davranışlarının ispat edildiğini belirterek kendi davasının reddi yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı karşı davacı kadın vekili; Hatice ... adlı tanıklarının dinlenmediğini, mahkemece maktu vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğunu, mehir alacağı talebi ziynet alacağı davası ile birlikte görüleceği yerde ayrı bir dava gibi görülerek ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki geçimsizliğin tanık beyanları ile sübuta erdiğini, her iki tarafın da boşanmayı istediğini, Mahkemece davanın reddine ilişkin şekli bir gerekçe yazıldığını, ziynet alacağının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yeminin usule aykırı yapıldığını, davacı karşı davalı erkeğin ''400 gram altını davalı kendi rızası ile bana verdi'' beyanı ile ispat yükünün yer değiştirdiğini, dosya içindeki mesaj kayıtları incelendiğinde talep edilen ziynetlerin müvekkiline iade edilmek üzere alındığını ancak iade edilmediğini, mehirlerin ise hiç verilmediğini belirterek boşanma davası, ziynet ile mehir alacağı davasının reddi ve vekâlet ücreti yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, bu kapsamda taraflarca açılan boşanma davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, davalı karşı davacı kadın tarafından talep edilen ziynet ve mehir alacağı davasının reddine karar verilmesinin ... olup olmadığı ve Mahkemece vekâlet ücretinin ... takdir edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun`un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun`un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 220, 222 ve 226 ncı maddeleri
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı karşı davacı kadının yemin deliline dayanması üzerine, davacı karşı davalı erkek 05.10.2021 tarihli duruşmada ettiği yeminde; 400 gram altının davalı karşı davacı kadın tarafından kendisine verildiğini beyan etmiş, yine aynı duruşmadaki beyanında davalı karşı davacı kadının 400 gram altını kendi rızası ile verdiğini, kendisinin de bununla araç aldığını ve ailenin harcamalarına kullandığını, arabayı da daha sonra satarak ev aldığını ifade etmiştir. Davacı karşı davalı erkek 400 gram altını davalı karşı davacı kadından aldığını kabul ettiğine ve geri alınma talebi olmaksızın bağışlandığı ispat edilemediğine göre bu miktar altın yönünden ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilecek yerde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ziynet alacağı davasının reddi yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının ziynet alacağı davasının reddi yönünden BOZULMASINA,
3. Davacı karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı karşı davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, davalı karşı davacı kadının vekâlet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden Şükrü'ye yükletilmesine,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıran Beyhan'a iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.