"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili; tarafların 03.10.2006 tarihinde evlendiklerini, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının müvekkile sürekli psikolojik ve fiziki şiddet uyguladığını, davalı taraf ve erkek kardeşlerinin bizde boşanmak yok seni öldürürüz şeklinde söyleyerek tehdit ettiklerini, müvekkilin sağlık problemlerine rağmen çalışmaya zorlandığını, davalının evin geçimini sağlamadığı ve müvekkile hiç para vermediğini, müvekkilden devamlı para talep ettiğini, davalının müvekkile ait malları satarak kardeşlerine vermesini kabul etmeyen müvekkile şiddet uyguladığını beyanla, hayata kast, pek kötü davranılması ve ağır derecede onur kırıcı bir davranış ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleriyle tarafların boşanmalarına, müvekkili lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, üp bebek tedavisi için yaptığı birikimlerin karşılığı olan 3.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 27/02/2018 tarih ve 2018/222 Esas, 2019/527 Karar sayılı kararı ile: Davalı erkeğin eşine sürekli olarak şiddet uygulayarak eşine karşı kötü davrandığı, davalı erkeğin eşine karşı şiddet içerikli davranışlarının ağır derecede onur kırıcı nitelikte olduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, çalışmayan ve geliri bulunmayan davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalı erkekten alınıp davacı kadına verilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen ve kişilik hakları ihlal edilen davacı kadının tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL maddî, 7.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek, kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının kusurunun değerlendirilmediğini, hükmedilen nafaka ile maddî ve manevî tazminat miktarlarını ödeyecek durumunun olmadığını, mahkemece maddî durum araştırılması yapılmadan ve ölçülülük ilkesine uyulmadan verilen kararın haksız olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir
2. Bölge Adliye Mahkemesinin 14.10.2021 tarih ve 2019/2271 Esas, 2021/1513 Karar sayılı kararı ile; davacı kadının tüp bebek tedavisi için yaptığı birikimlerin karşılığı olan 3.000,00 TL maddî tazminat talebinin boşanma davasının eki niteliğinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince bu taleple ilgili olarak davacıya nisbi harç eksikliğinin giderilmesi için süre verilmesi, harç tamamlanır ise görev hususu da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, maddî tazminat ile ilgili karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalının diğer istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile: davalı erkeğin eşine sürekli olarak şiddet uygulayarak eşine karşı kötü davrandığı, eşine karşı şiddet içerikli davranışlarının ağır derecede onur kırıcı nitelikte olduğu, davalının birlik görevlerini ihmal etmesi ve davacıya fiziksel şiddet uygulaması nedeniyle davalının tam kusurlu davranışı ile aynı zamanda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesi ile; 4721 sayılı Kanunu'nun 162 nci maddesi ve 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince davacının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, çalışmayan ve geliri bulunmayan boşanmakla yoksulluğa düşecek olan davacı kadın lehine dava tarihinden itibaren 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamı ile karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak her ay davalı erkekten alınıp davacı kadına verilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kişilik hakları ihlal edilen davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, kadının boşanmanın eki niteliğinde olmayan maddî tazminat talebinin ise tefrikine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların evliliğinin bu hale gelmesinin tek sebebi olan tanık Fatma'nın beyanlarına itibar edilerek müvekkilinin kusurlu olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminata karar verilmesinin hatalı, miktarlarının fahiş olduğunu beyanla; davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve manevî tazminat yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı ile: dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile re'sen bakılacak kamu düzenini ilgilendiren hususlar dikkate alındığında İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili: Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Tanık Fatma'nın evliliğe müdahale ettiğini, tarafların evliliğinin bu hale gelmesinin tek sebebi olan tanık Fatma'nın beyanlarına itibar edilerek müvekkilinin kusurlu olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, nafaka ve tazminata karar verilmesinin hatalı, miktarlarının fahiş olduğunu beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve manevî tazminat ve miktarları yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan 4721 sayılı Kanun'un 162 inci ve 166 ıncı maddesinin birince fıkrasına dayalı boşanma davasında, davacı eşe davalı tarafından pek kötü davranılıp davranılmadığı ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulup bulunulmadığı, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte taraflar arasında bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci maddesi. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.