Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10802 E. 2023/1793 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kadına hükmedilen maddi tazminat ve yoksulluk nafakasının miktarının yeterli olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin bozma kararına uygun olarak belirlenen maddi tazminat ve yoksulluk nafakası miktarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile dosya kapsamına göre uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile; kadın lehine 2.000.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın lehine aylık 25.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili karşı dava dilekçesinde, asıl davanın reddi ile 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince karşı davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, lehine 30.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle 10.000.000,00 TL maddî, 5.000.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 29.09.2020 tarihli kararı ile ortak çocuğun doğuştan engelli olduğunu, tarafların bunu başta kabullenemediklerini ancak erkeğin bu durumu sürdürdüğü, kadının çocuğun tedavisini, eğitimini tek başına karşılamaya çalıştığı, erkeğin maddî katkısı dışında çocukla yeterince ilgilenmediği, kadını yalnız bıraktığı, kadının bu konuda desteği daha çok annesi ve kız kardeşinden gördüğü, erkeğin çocuğun sorumluluğunu almaktan kaçındığı, evlilik birliğinin yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığı, evden ayrıldığı ve tarafların bir daha bir araya gelmedikleri 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin son fıkrası şartlarının gerçekleştiği belirtilerek erkeğin tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile erkeğin 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca açmış olduğu boşanma davası ile kadının karşı davada 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açmış olduğu boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile, tarafların boşanmalarına, kadının 4721 sayılı Kanunu’nun 162 nci maddeye dayalı davasının reddine, kadın lehine yasal koşulları oluşmakla 15.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın lehine 1.000.000,00 TL maddî tazminata, 700.000,00 L manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı;

1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur tespiti, karşı davanın kabulü, maddî ve manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tedbir ve yoksulluk nafakası miktarları, maddî ve manevî tazminat miktarları yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli kararı ile nafakalara ÜFE oranında artırım yapılması talebinin ön inceleme duruşmasından sonra ileri sürülmesi ve mahkemece bu konuda karar verilmemesi nedeniyle kadının bu hususa ilişkin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle, nafakalara ÜFE oranında artış yapılması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.03.2022 tarihli kararına karşı davacı-karşı davalı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise tazminatlar ve nafakaların miktarları, tazminatlara dava tarihinden itibaren faize hükmedilmemesi ve nafakalara ÜFE oranında arttırım yapılmaması yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemiz 27.06.2022 tarihli ilamı ile tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran, davalı-karşı davacı kadın yararına hükmolunan maddî tazminatın ve kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakasının az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, bozma kapsamı dışında kalan sair yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadının maddî tazminat ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulüne, kadın lehine 2.000.000,00 TL maddî tazminatın boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine, kadın lehine aylık 25.000,00 TL yoksulluk nafakası ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- karşı davalı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı-karşı davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, tazminatların ve nafakaların miktarı ile nafakalara arttırım uygulanmamasına yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında kadın yararına hükmedilen maddî tazminatın ve yoksulluk nafakasının miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi 174 üncü maddesinin birinci fıkrası 175 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

13.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.