Logo

2. Hukuk Dairesi2022/10890 E. 2023/894 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında velayet ve iştirak nafakası konularında verilen kararın düzeltilmesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay kararının, usul ve yasaya uygun olarak verildiği ve karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermediği gerekçesiyle karar düzeltme talebi reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece veâyetin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına ve müşterek çocuklar lehine iştirak nafakasına karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının avukatlık yaptığını, aynı zamanda siyasetle uğraştığını, zamanının çoğunu şehir dışında geçirdiğini, evine ve müşterek çocuklarına zaman ayırmadığını, müvekkile karşı küçük düşürücü davranışlarda bulunduğunu, şiddet uyguladığını, hamile olan müvekkili kürtaja zorladığını, son zamanlarda farklı davrandığını, giyim şeklini değiştirdiğini, telefon ve internet konuşmalarının arttığını, radyo programlarına katılıp sabahlara kadar eve gelmediğini, evliliğin üzerine yüklediği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, başka kadınlarla müvekkili aldattığını, sadakatsiz davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların veâyetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 5.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili lehine aylık 10.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 200.000,00 TL maddî ve 300.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların doğru olmadığını, haksız iftiralarda bulunduğunu, müvekkilinin asla şiddet uygulamadığını, müvekkilinin işi gereği telefon görüşmeleri ve şehir dışı seyahatler yaptığını, dava dilekçesinde öne sürülen iddiaların müvekkili manevî yönden yıprattığını belirterek davacı tarafça açılan davanın reddine, kendi açtıkları karşı davalarının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, erkeğin evlilik birliğinin üzerine yüklediği sadakat yükümlülükleri ile ilgili şüpheli davranışlar sergilediği, evlilik birliğinin erkeğin tam kusurlu davranışları sonucu temelinden sarsılmış olduğu, kadının ispatlanan bir kusurunun olmadığı gerekçesiyle davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuklar için ayrı ayrı aylık 3.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine 75.000,00 TL maddî, 75.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 08.06.2017 tarihli ve 2015/25180 Esas, 2017/7141 Karar sayılı kararıyla davacı-karşı davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle hükmün bozulmasına, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Daire bozma kararına karşı taraf vekilleri karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

3.Dairenin 21.05.2018 tarihli 2017/5695 Esas, 2018/6433 Karar sayılı kararıyla, Mahkemece veâyet düzenlemesi yapılırken yaşları sebebiyle veâyet konusunda görüşlerini açıklama olgunluğuna erişen ortak çocukların görüşlerine başvurulmadığı gibi, çocuklar ile anne ve babanın yaşam koşullarının ve çocuklar ile ebeveynlerin ilişkilerinin değerlendirilmesi bakımından sosyal inceleme raporu da alınmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkeğin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 08.06.2017 gün ve 2015/25180 Esas ve 2017/7141 Karar sayılı ilamının veâyet düzenlemesi, iştirak nafakası ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik yerel mahkeme hükmünün onanmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, veâyet düzenlemesine bağlı olan ortak çocuklar yararına hükmolunan iştirak nafakaları ile kişisel ilişki düzenlemesine yönelik tarafların temyiz itirazlarının incelenmesi mümkün bulunmadığından tarafların bu yöne ilişkin karar düzeltme taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiş, tarafların diğer karar düzeltme talepleri ise reddedilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, alınan uzman raporu, çocukların duruşmadaki ifadeleri, tarafların beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde çocukların üstün yararları da gözetilerek veâyetlerinin davalı-karşı davacı babaya verilmesine, anneyle kişisel ilişki kurulmasına, kadın lehine 150.000,00 TL maddî ve 125.000,00 TL manevî tazminata, kesinleşen boşanma, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile erkeğin davasının reddine dair verilen kararlar yönünden yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Karara karşı, süresi içinde davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 20.01.2021 tarihli ve 2020/6360 Esas ve 2021/431 Karar sayılı kararıyla, davanın açıldığı 02.12.2013 tarihinden itibaren yargılama süreci boyunca tarafların ortak çocuklarının davacı-karşı davalı anne yanında kaldıkları, sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanamadığı, duruşmada dinlenen ortak çocukların da veâyet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri, davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar ... ve ...’nin veâyetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davalı-karşı davacı babaya verilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle kararın bu yönüyle bozulmasına, diğer yönlerden kararın onanmasına karar verilmiştir. Daire kararına karşı davalı-karşı davacı erkek tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş, talebi Dairenin 07.06.2021 tarihli kararıyla yerinde bulunmadığından reddedilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davanın açıldığı 02.12.2013 tarihinden itibaren yargılama süreci boyunca tarafların ortak çocuklarının davacı-karşı davalı anne yanında kaldıkları, sosyal inceleme raporunda, çocukların anne yanında kalmalarının fiziksel, sosyal, kültürel ve psikolojik gelişimlerini olumsuz etkileyeceği hususu ispatlanmadığı, duruşmada dinlenen ortak çocukların da veâyet hususunda ebeveynleri arasında seçim yapmak istemedikleri, davalı-karşı davacı babanın ise kendisine yeni bir aile düzeni kurmuş olması ve çocukların alıştıkları çevreden ayrılmaması ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde ortak çocuklar ... ve ...’nin veâyetlerinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, babayla kişisel ilişki kurulmasına, her bir çocuk için kararın kesinleşme tarihinden başlamak kaydıyla ayrı ayrı aylık 4.000,00 TL iştirak nafakasına, kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 13.09.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/6946 Karar sayılı kararıyla, dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmiştir.

V. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı erkek vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili karar düzeltme dilekçesinde özetle; haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının hiçbir gerekçe yazılmadan onandığını, sosyal inceleme raporu ve mahkemece dinlenen çocukların beyanları ile çocukların babayı tercih ettikleri, annenin çocuklar üzerinde baskı kurduğu ve veâyetin yaklaşık olarak üç yıla yakın bir zamandır babada olduğu hususu göz ardı edilerek karar verilmiş olduğunu, aradan geçen yıllar, değişen şartlar, çocukları yaşının büyümesi doğrultusunda bir kez daha dinlenmelerine yönelik taleplerinin kabul görmediğini belirterek veâyet düzenlemesi ve iştirak nafakası yönünden kararın düzeltilmesini ve mahkeme kararının lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Dairenin 13.09.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/6946 Karar sayılı kararında düzeltilmesin gereken bir yanlışlık bulunup bulunmadığı, müşterek çocukların veâyetlerinin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı gibi veâyetleri anneye verilen müşterek çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakalarının miktarının babanın sosyal ve ekonomik durumuna uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 182 nci, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uhcu, 331 inci ve 336 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Yargıtay kararının düzeltilmesi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle onanmış olup, karar düzeltme istemi 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

1086 sayılı Kanun 442/son ve 4421 sayılı Kanunun 2 ve 4/b-1 maddeleri delaletiyle takdiren 660,00TL para ceza ile 375,10 TL karar düzeltme ret harcının düzeltme isteyenden tahsiline,

08.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.