"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2076 E., 2022/1975 K.
DAVA TARİHİ : 14.08.2021
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/644 E., 2022/630 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; evliliğin başından beri müvekkilinin erkeğin ve ailesinin baskısıyla karşı karşıya kaldığını, davalının her fırsatta müvekkilini başkasına bakmakla, başkasını sevmekle, başkasıyla ilgilenmekle suçladığını, müvekkilinin toplum içine çıkmasına izin vermediğini, müvekkili dışarı çıktığında kime bakıyorsun, kimle konuşuyorsun, bakma, konuşma gibi sözlerle müvekkilini baskıladığını, anlamsız kıskançlığıyla müvekkiline hayatı zindan ettiğini, müvekkiline fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkiline orospu, kahpe gibi hakaretlerde bulduğunu, erkeğin kusurlu eylemleri neticesinde tarafların daha önce de fiilen ayrıldıklarını ancak müvekkilinin çocuklarının hatırına tekrar bir araya geldiğini, tarafların kirada oturdukları konutun satıldığını ve tarafların kiralık ev bulamadıklarını, erkeğin eşinden annesinin yanına gitmesini, kendisinin de bir süre ailesiyle yaşayacağını söylediğini, tarafların fiilen ayrı yaşamaya başladığını, müvekkilinin uzun süre ortak konutun tahsisini eşinden beklediğini ancak ortak yaşamın kurulamadığını, erkeğin müvekkilini baskılamaya, müvekkiline iftira atmaya, hakaret etmeye devam ettiğini, tarafların iki yıldır ayrı yaşadıklarını, tarafların birbiriyle görüşmeyi bıraktıklarını, erkeğin bu süreçte müvekkilini ekonomik anlamda da sıkıntıda bıraktığını, müvekkilini ekonomik şiddet uyguladığını, erkeğin kusurlu tutum ve davranışları neticesinde evlilik birliği temelinden sarsıldığını belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesine, ortak çocukların heri biri için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00 TL olmak üzere toplam 2.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesinin usulünce tebliğine rağmen davalı erkek cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının annesine davacının başka erkeklerle görüştüğünü söyleyerek iftira attığı, ailenin birlikte yaşayabilmesi için müşterek ve bağımsız bir konut sağlamadığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında yukarıda açıklanan davranışları ile erkeğin kusurlu olduğu, kadının boşanma ile birlikte yoksulluğa düşeceği ve davanın açılmasıyla ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşıldığından tarafların sosyal ve ekonomik durumları nazara alınarak kadın lehine uygun miktarda tedbir ve yoksulluk nafakasına, tanık beyanları ve sosyal güvenlik kurumu kayıtlarından kadının da çalıştığı ve gelirinin bulunduğu anlaşıldığından hakkaniyet gereği fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi gerektiği, evliliğin bitmesi sebebi ile kadının evlilik birlikteliğinden beklenen menfaatleri son bulacağı gibi kadının kişilik haklarının saldırıya uğradığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, ortak çocukların velâyetleri yönünden alınan sosyal inceleme raporu ve çocukların görüşleri dikkate alınarak ortak çocuklardan... ve ...'in velâyetinin anneye, ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuklar ile velâyeti elinde bulundurmayan anne ve baba arasında kardeşlerin de birbirini görmesini sağlayacak şekilde kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk...'nın yargılama devam ederken daha çok baba yanında kaldığı anlaşıldığından... için anne lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesine, ... için aylık 600,00 iştirak nafakasına, ... için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın için aylık 450,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına yasal faiziyle birlikte 25.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkeme kararını kusur tespiti, tazminat miktarları, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarları, ... için tedbir nafakasına hükmedilmemesi, ortak çocuk ...'in velâyet düzenlemesi yönünden istinaf etmiştir.
2.Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkeme kararını kusur tespiti, kabul edilen boşanma davası yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından taraf delillerinin toplandığı, usul hükümlerinin uygulanmasında bir hata edilmediği ancak kusurlu vakıa ve kusur derecesinin belirlenmesi, hükmedilen tazminat ve nafaka miktarları hususunda hata yapıldığı, davalı erkeğin İlk Derece Mahkemesince kabul edilen ve gerçekleşen kusurlarının yanında aşırı kıskanç olduğu, kadına hakaret ettiği, ekonomik şiddet uyguladığı, para vermediği Mahkemenin yüklediği fiziksel şiddet, iftira ve bağımsız konut açmama vakıaları ile birlikte erkeğin yine de tam kusurlu olduğu, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar davacı kadın ve ortak çocuk yararına 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakaların miktarlarının az olduğu anlaşıldığından kadın için aylık 1.000,00 TL, ... ve... için aylık ayrı ayrı 750,00 TL tedbir nafakasına, yine tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ve beklenen menfaatlerin kapsamı birlikte değerlendirildiğinde kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da az olduğu, kadının ortak çocuk ...'in velâyetine ilişkin istinaf başvurusu incelendiğinde çocuğun tercihinin baba ile yaşamak olduğu, idrak çağında olan çocuğun tercihine itibar edilerek yapılan düzenlemede bir hata olmadığı gerekçesiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, ortak çocuk ... için 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ... için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve yasal faiziyle birlikte 80.000,00 TL maddî ve 75.000,00 TL manevî tazminata karar verilerek davalı erkeğin tüm istinaf talepleri ile davacı kadının ortak çocuk ...'in velâyetine yönelik istinaf talebinin esastan reddine, davacı kadının kusur değerlendirmesi, nafaka ve tazminat miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının gerekçe kısmı ile hüküm kısmında çelişki bulunduğu, Mahkeme kararının gerekçe kısmında ortak çocuk... için aylık 750,00 TL tedbir nafakasının hükmedilmesi gerektiğinin anlaşıldığı belirtilmesine rağmen hüküm kısmında ortak çocuk... için sadece iştirak nafakasına hükmedildiği, tedbir nafakasına hükmedilmediği, Mahkemece müşterek çocuk... için hükmedilmeyen tedbir nafakasına yönelik istinaf başvuruları konusunda hüküm kısmında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında; tazminat miktarlarının yetersiz olduğu, ortak çocuk ...'un velâyetinin babaya verilmesinin de dosya kapsamına ve çocuğun üstün yararına uygun olmadığı belirtilerek kararı... için tedbir nafakası yönünden gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki, tazminat miktarları ile velâyet yönünden temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, gerekçe ile hüküm arasında tedbir nafakası yönünden çelişki bulunup bulunmadığı, tazminat miktarları ile ortak çocuk ...'in velâyeti noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 298 inci maddesinin ikinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesi tarafından ortak çocuklardan... ve ...'in velâyetinin anneye, ...'in velâyetinin babaya verilmesine, ortak çocuk...'nın yargılama devam ederken daha çok baba yanında kaldığı anlaşıldığından... için anne lehine tedbir nafakasına hükmedilmemesine, ... için aylık 600,00 iştirak nafakasına, ... için aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmiş, davacı kadın tarafından nafakaların miktarları, ... için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararın gerekçesinde "... ve... için aylık ayrı ayrı 750,00 TL tedbir nafakasına" hükmedildiğinin belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında "ortak çocuk ... için 750,00 TL tedbir ve iştirak nafakası, ... için 750,00 TL iştirak nafakasına" karar verilmiş ve bu suretle gerekçe ile hüküm bölümünde çelişki yaratılmıştır. Bu hale göre ortak çocuk... için talep edilen tedbir nafakasına yönelik Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrası ile gerekçesi arasında çelişki yaratılması usul ve kanuna aykırı olup kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği üzere ortak çocuk... için tedbir nafakası yönünden gerekçe ile hüküm arasındaki çelişki yönünden BOZULMASINA,
2. Yukarıda (1) numaralı paragrafta belirtildiği üzere davacı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.