Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11016 E. 2023/1925 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma davasında, ortak hayatı temelinden sarsacak derecede geçimsizlik olup olmadığı ve kusurun kimde olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillerine ve dosyadaki tüm belgelere göre usul ve yasaya uygun olduğu, davacı kadının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararı bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2010 E., 2022/291 K.

DAVA TARİHİ : 29.08.2019

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Korkuteli 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2019/1449 E., 2020/164 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının ve ziynet alacağı davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle kadının boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın tarafından reddedilen boşanma davası yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; davalı ile evlendikleri tarihten itibaren aralarında şiddetli derecede geçimsizlik ve huzurluzluğun mevcut olduğunu, davalının devamlı suretti kendisini aşağılayıcı ve küçük düşürücü hakaret içerici sözlerle ve şiddet uygulayarak kendisine karşı devamlı kötümser ve kindar bir şekilde hareket ettiğini, davalının müşterek haneden kendisini kovduğunu, davalının haraketler ve şiddet uygulamaya devam ettiğini belirterek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, çocuklarından İsrafik için aylık 600,00 TL, kendisi için aylık 750,00 TL nafakaya ve 10 adet 17'şer gram 22 ayar bilezik bedelinin tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesinin usulünce tebliğine rağmen davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında bir takım geçimsizliklerin bulunduğu, erkeğin kadına başkalarının yanında dahi hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, evden kovduğu, tanıkların bu olguyu desteklediği, tarafların davadan bu yana bir araya gelemedikleri ve dava süresince yaşanan hadiselerden sonra bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı, mevcut durumun geçimsizliğe neden olduğu ve bu geçimsizliğin şiddetli olup birliğin devamına imkan vermeyecek derecede evliliği temelinden sarstığı, erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için aylık 500,00 TL iştirak nafakasına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakasına, kadının ziynet talebinin kabulü ile 5 çift 22 ayar 17 gram bilezik, 1 adet 22 ayar 13 gram burma bileziğin toplam bedeli olan 47.929,70 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eşini sevdiğini, aralarında sadece sözlü tartışma olduğunu, tanığı annesi Naile'nin beyanlarını da kabul etmediğini, yanlış beyanlarda bulunduğunu, diğer tanığını ise tanımadığını ve beyanlarının aktarım olduğunu, nafaka ve tazminat beyanı olmadığı halde Mahkemece nafakaya hükmedildiğini, altınları kadının rızası ile birlikte bozdurup borçları için harcadıklarını, eşiyle barışmak istediğini, bunun için mücadele verdiğini belirterek kararı kadının kabul edilen boşanma ve ziynet alacağı davası yönünden istinaf etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe izafe edilen kusurlar yönünden dinlenilen kadın tanıklarının sözlerinin bir kısmı 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan, kadın veya üçüncü kişilerden aktarılan duyuma dayalı beyanlar olup, bir kısmı ise sebep ve saiki açıklanmayan, inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibaret olduğu, gerçekleşen bu durum karşısında kadının evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurunu kanıtlayamadığı, kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kadının davasının kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu, ziynet alacağı davası yönünden ise kadının dava dilekçesinde 10 adet 17'şer gram 22 ayar bilezik bedelinin verilmesini talep ettiği, Mahkemenin tarafların talep sonucu ile bağlı olduğu, talepten fazlasına hüküm veremeyeceği, bu sebeple 10 adet 17'şar gram 22 ayar bilezik bedeli 44.769,50 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, talepten fazlasına hükmedilmiş olması da doğru olmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine, kadın ve ortak çocuk için hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının ziynet talebinin kabulü ile 10 adet, 17'şer gram 22 ayar bilezik bedeli olan 44.769,50 TL'nin erkekten alınarak kadına verilmesine, fazlaya ilişkin talep hakkında usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek erkeğin kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ile kısmen kabul edilen ziynetler yönünden istinaf talebinin kabulüne, erkeğin diğer istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tanık Naile'nin hakaretlere bizzat şahit olduğunu beyan etmesi karşısında bu beyana dikkat edilmediğini, yine erkeğe yüklenen diğer kusurların da sabit olduğunu, erkeğin tam kusurlu olduğunu, davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararı reddedilen boşanma davası yönünden temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.