"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1761 E., 2022/1643 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Devrek 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/139 E., 2022/235 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın redine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı kadın dava dilekçesinde; eşi 1997 yılında evlendiklerini, evliliklerinden 2001 ve 2003 doğumlu iki kız çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin her iki taraf içinde çekilmez bir hal aldığını, evlilik birliğinin yarardan çok zarar verdiğini, anlaşmalı olarak boşanmak istediğini, karşılıklı bir taleplerinin bulunmadığını beyanla, anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Mahkemece, davalı erkeğin kısıtlı ve vasisi olduğu gerekçesi ile davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesi için davacı kadına süre verilmesi üzerine, davacı kadın tarafından verilen dava dilekçesinde; eşinin çalışmadığını ve ailenin geçimini kendisinin sağladığını, evde bu nedenle sürekli tartışma yaşandığını ve evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini beyanla, evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vasisi davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında, davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma davası açılmış ise de, davalı erkeğin akıl hastalığı sebebiyle kısıtlandığı ve vasisinin bulunduğu, bu durumda anlaşmalı boşanmanın gerçekleşemeyeceği, davaya çekişmeli olarak devam edildiği, davacıya dava dilekçesini sunmak üzere süre verildiği, davacı kadının dilekçesinde evlilik birliğinin temelden sarsılması sebebine dayanıldığı, akıl hastalığına yönelik boşanma sebebine ise dayanılmadığı gibi bu yönde ıslahta yapılmadığı, davalı erkeğin akıl hastası olduğu ve dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere kısıtlandığı, davalının hareketlerinin iradi olmadığı, davalı erkeğe, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması sebebine dayalı boşanma davasında kusur yüklenemeyeceği gerekçesi ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili, dosyadaki raporun çok eski olduğunu, güncel sağlık raporu olmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurlu hareketlerinin psikolojik rahatsızlığından kaynaklanmayacak şekilde olduğunu beyanla, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; anlaşmalı boşanma yönünden kısıtlının iradesi sağlıklı olmadığından ve vasinin beyanı ile anlaşmalı boşanma kararı verilemeyeceği dikkate alınarak mahkemece verilen süre uyarınca davacı kadın tarafından geçimsizlik sebebiyle açılan boşanma davasında, Devrek Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/455 Esas, 2014/898 Karar sayılı ilamı ile, davalı erkeğin Zonguldak Atatürk ... Hastanesi Başhekimliğince tanzim edilen 26.12.2013 tarihli ve 3664 numaralı sağlık kurulu raporunda (paranoid şizofreni) teşhisi konulduğu gerekçesiyle akıl hastalığından 12.11.2014 tarihinde kısıtlanmasına karar verildiği, Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayalı boşanma davasında, akıl hastası olan eşin davranışlarının iradi kabul edilemeyeceği, iradi olmayan davranışlar sebebiyle de kusur yüklenemeyeceği dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) ... fıkrasının (b) bendinin (1) ... alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili,dosyadaki raporun çok eski olduğunu, güncel sağlık raporu olmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, erkeğin kusurlu hareketlerinin psikolojik rahatsızlığından kaynaklanmayacak şekilde olduğunu, çocuklarına karşı davranışlarının sağlıklı olduğunu, hastalığının çalışmasına engel olmadığını, kasten ekonomik destekte bulunmadığını beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; davanın reddi, kusur belirlemesi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasında, davalı erkeğin akıl hastalığı nedeniyle kendisine kusur yüklenip yüklenemeyeceği, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 405 ... maddesinin birinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ... maddesinin birinci fıkrası ve 371 ... maddesi,
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.