Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11200 E. 2023/585 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölen eş ve davacı kadının nüfus kayıtlarından davalı çocuğun kaydının silinmesi istemine ilişkin nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, daha önce davacı kadın yönünden verilen kısmi kabul kararının kesinleşmesi nedeniyle ölen eş yönünden de aynı istemin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalı çocuğun davacı kadının çocuğu olmadığına dair Adli Tıp Kurumu raporu ve davacı kadının ölen eşi yönünden açılan davanın reddine dair daha önce verilen kararın kesinleşmiş olması hususlarını değerlendirerek nüfus kaydının ölen eş yönünden düzeltilmesi isteminin reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen nüfus kaydının düzeltilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 'ın karısı olduğunu, müvekkilinin kocasının 23.11.2010 tarihinde vefat ettiğini, davalı ...'ın ise nüfus kaydında müvekkilinin ve kocasının ortak çocukları gibi kaydedildiğini, ancak davalının kesinlikle müvekkili ile kocası 'ın çocuğu olmadığını, müvekkilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu doktor raporuna göre de hiçbir zaman doğum yapmamış olduğunu, davalının anne ve babasının başka birisi olduğunu, babasının olduğunu, nüfus kayıtlarına yanlış yazıldığını bu nedenlerle nüfus kaydının düzeltilmesine, hem davacı müvekkilinin hem de kocasının nüfusundan davalının kaydının silinmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir,

II. CEVAP

Davalı ... süresinde verdiği cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 12.12.2014 tarihli ve 2013/398 Esas, 2914/561 Karar sayılı kararı ile davacının ölen eşi yönünden açmış olduğu davanın reddine; davacının kendi adına açmış olduğu nüfus kaydını düzeltilmesi davasının kabulü ile; davacı ...'ın davalı ...'ın annesi olmadığının tespitine, bu şekilde davalının anne hanesindeki davacının kaydının iptaline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili tarafından davanın kısmen kabulü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 26.04.2022 tarihli ve 2017/10379 Esas, 2017/6215 Karar sayılı kararıyla nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu dikkate alındığında somut olayda Mahkemece salt taraf beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesinin doğru görülmediği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Adli Tıp Kurumu raporunda ...'a ait DNA profili ile anne olduğu iddia edilen ... adlı şahsa ait DNA profilinin karşılaştırmasının yapıldığı, elde edilen sonuçlara göre anne olduğu iddia edilen ...'ın ... için biyolojik anneliğinin reddedildiğinin belirtildiği, ayrıca davacı tarafından ölü olan eşi yönünden açılan davanın daha önce reddine karar verildiği gerekçesiyle Yargıtay bozma ilamı değerlendirilerek davalı ...'ın davacı ...'ın oğlu olmadığının tespitine hükmedilmiş; davacının ölü olan eşi yönünden açtığı davada verilen hüküm kesinleşmiş olduğundan bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; müvekkilin ölen eşi yönünden verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ölen eşi () yönünden esasen kesinleşmiş bir hüküm olmadığını, müvekkilinin ölen eşi yönünden de gerekli inceleme yapılarak, mezarının açılması suretiyle DNA testi yaparak sonuca göre karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün davacının ölen eşi yönünden açtığı dava hakkında tesis edilen karar yönünden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

15.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.