Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11259 E. 2023/3786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, zina ve evlilik birliğinin temelden sarsılması iddialarının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur durumu ve hukuka aykırı delillerin kullanılıp kullanılmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2004 E., 2022/2065 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Niğde 2. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince taraf vekilleri tarafından açılan her iki davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2019 tarihinde ilişkilerinin gerilmeye başladığını, davalının davacıdan sürekli uzaklaştığını, müvekkilinin şüpheleri üzerine davalının çantasına bir dinleme cihazı koyduğunu, dinleme cihazındaki seslerin davalının bir erkekle uygunsuz bir durumdaki seslerinin olduğunu anladığını, bu nedenle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721sayılı Kanun) 161 incı maddesi zina nedeniyle boşanmalarına, kabul olmaması halinde 4721 sayılı Kanun'un166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline verilmesini, ortak çocuklar lehine aylık ayrı ayrı 500,00TL tedbir iştirak nafakasına hükmedilmesini, müvekkili lehine 500.000,00TL maddî 500.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; davalının cinsel problemlerinin bulunduğunu, müvekkilinin ilk doğumunda, sonrasında ve ikinci doğumunda eşine ve çocuklarına gereken ilgiyi göstermediğini, davalının anne ve ablasının müvekkilini aşağılayıcı ve küçük düşürücü söz ve ithamlarına sessiz kaldığını, psikolojik yıpranmaya maruz bırakıldığını, davalının öfke kontrolü probleminin bulunduğunu, bağırma, çağırma, tehdit, aşağılama ve zaman zaman müvekkilinin üzerine yürüme eylemleri nedeni ile evlilik birliğinin çekilmez hal aldığını, davalının şüpheli ve kıskanç tavırlar sergilediğini, buna ilişkin kırıcı ve aşağılayıcı sözler sarf ettiğini,bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin müvekkiline bırakılmasını, çocuklar için aylık ayrı ayrı 750'şer TL tedbir ve iştirak nafakası ile 500.000,00 TL maddî, 500.000,00 TL manevî tazminatın hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, hukuka aykırı olarak elde edilmiş kayıtlar aile mahkemesi tarafından boşanma veya ayrılık davasında cinsel sadakatsizlik vakıasının ispatında dikkate alınamayacağı, somut olay incelendiğinde davacı birleşen dava davalısı erkeğin davalı birleşen dava davacısı eşinde gizli olarak karşılıklı konuştukları esnada ses kayıt cihazının kaydettiği verilerin hukuka aykırı olarak elde edilen delil statüsünde bulunduğundan ve dökümü alınan ses kaydındaki erkek ve kadın sesinin taraflara ait olduğu, hangi ortamda ne şekilde kayda alındığı, ses kaydında oynama yapılıp yapılmadığı gibi hususların kesin olarak tespiti mümkün olmadığından da ses kaydına ilişkin delile mahkemece itibar edilmeyeceğinden tanık beyanlarının görgüye dayalı olmayan, herhangi bir bilgi de ihtiva etmeyen beyanlarının, davanın kabulü için de yeterli olmadığı; tarafların geçimsizliğine dair görgüye dayalı bir beyanın olmadığı, dava dilekçesinde yer olan vakıaların ispat edilemediği, fiilen ayrı yaşamanın tek başına boşanma gerekçesi olamayacağı, anlaşılmakla taraf vekillerinin açtığı asıl ve karşı boşanma davasının reddine, ortak çocukların geçici velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk Dila lehine aylık 700 TL tedbir, ortak çocuk...lehine aylık 650 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine, kadın lehine hükmedilen aylık 300 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının sadakatsiz davrandığını, zina yaptığının sabit olduğunu, hukuki delillerle bu olayın ispat edildiğini, bu olaydan sonra tarafların bir arada yaşamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin eşine karşı erkeklik görevlerini yerine getirmediğine ilişkin iddiaların alınan raporla ispatlandığını, bu nedenle asıl davalarının tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; erkek tarafından zina nedenine bağlı boşanma davasında sunulan ses kaydının müvekkilden habersiz alındığı için hukuka aykırı delil niteliği taşıdığını, erkeğin iftira atarak müvekkilini küçük düşürdüğünü, erkeğin cinsel sorunları olduğunu, tarafların bu evliliği devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, birleşen davanın reddinin yerinde olmadığını, erkeğin kusurlarının sabit olduğunu, her iki tarafında boşanmayı istemesine rağmen davanın reddinin yerinde olmadığını bildirerek, birleşen davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının sadakatsiz davrandığını, zina yaptığının sabit olduğunu, hukuki delillerle bu olayın ispat edildiğini, bu olaydan sonra tarafların bir arada yaşamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin eşine karşı erkeklik görevlerini yerine getirmediğine ilişkin iddiaların alınan raporla ispatlandığını, bu nedenle asıl davalarının tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkek tarafından zina nedenine bağlı boşanma davasında sunulan ses kaydının müvekkilden habersiz alındığı için hukuka aykırı delil niteliği taşıdığını, erkeğin iftira atarak müvekkilini küçük düşürdüğünü, erkeğin cinsel sorunları olduğunu, tarafların bu evliliği devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, birleşen davanın reddinin yerinde olmadığını, erkeğin kusurlarının sabit olduğunu, her iki tarafında boşanmayı istemesine rağmen davanın reddinin yerinde olmadığını bildirerek, birleşen davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, tarafların karşılıklı isnat ettikleri eylemlerin isnat edilip edilmediği, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.