"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/446 E., 2022/2075 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Varto Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/16 E., 2020/148 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davaların dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının, müvekkiline hakaretler ve küfürler ettiğini, şiddet uyguladığını, her tartışmada evi terk ettiğini, tarafların evliliklerinin sadece kağıt üzerinde kaldığını, taraflar arasında ciddi manada görüş farklılıklarının bulunduğunu, tarafların yaklaşık 1 yıldır ayrı yaşadıklarını, tarafların artık bir araya gelme ihtimallerinin bulunmadığını, evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evin ihtiyaçlarını gereği gibi karşılamadığını, bu nedenle yakınlarından borç para almak zorunda kaldığını, davacının müvekkiline uyguladığı sözel ve fiziksel şiddet sonrası evliliğin taraflar için bittiğini, tarafların karı koca ilişkisinin giderek sona erdiğini, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, tarafların ortak çocuklarının velâyetinin müvekkiline verilmesini, müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ortak çocuklar yönünden ise her biri için ayrı ayrı 2.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini, 250.000,00 TL maddî, 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 06.04.2018 tarih ve 2018/64 Esas, 2019/274 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin açtığı davaların kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri ; boşanma kararını istinaf etmediklerini beyanla, tarafların kusur oranlarının tayin ve tespitinde İlk Derece Mahkemesinin yanılgılı değerlendirmede bulunduğunu, takdir edilen maddî ve manevî tazminatların usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçenin eksik olduğunu, İlk Derece Mahkemesinin kararının talepleri doğrultusunda kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuşlardır.
2.Bölge Adiye Mahkemesinin 18.12.2019 tarih ve 2019/1892 Esas, 2019/1010 Karar sayılı kararı ile; taraf vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, tarafların bütün iddia ve savunmaları eksiksiz değerlendirilerek, delilleri tartışılarak, hangi delillere itibar edildiği, hangi delillere neden itibar edilmediği, iddia edilen hangi vakıaların ne şekilde sabit görüldüğü ve hangi beyanlara itibar edildiği de açıklanmak suretiyle, "tam kusur", "eşit kusur", "ağır kusur", "daha az kusur" ayrımına gidilerek, Anayasa'nın 141 inci maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 297 nci maddesine uygun şekilde yargısal denetime elverişli, gerekçeli ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak ve kaldırılan tüm hususlar yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek, istinaf konusu edilmeyen kısımlar aynen muhafaza edilerek, denetlenebilir şekilde karar verilmesi için dosyanın 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) (6) bendi uyarınca “hükmün gerekçesiz olması” nedeniyle kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının münhasıran bu sebeple kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, kabul edilen istinaf sebebine göre tarafların diğer istinaf sebeplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, ... erkeğin eşine gerek küfür ettiğini kabul ederek bunu başkalarının yanında ifade etmesi gerekse de eşine karşı aşağılayıcı tutum ve davranışlarının bulunduğu, davalı- davacı kadının ise davacı- davalıya yönelik her ne kadar adli makamlara yansımamışsa da yaralama fiilini işlediğini kabul ettiği müsbet eylemi sebebiyle tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen boşanma davalarının kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin uzman raporu, çocukların yaşları ve babanın çalışıyor olması dikkate alındığında anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki tesisine, kadın eş için aylık 800,00 TL tedbir- yoksulluk, ortak çocuklar için ayrı ayrı 750,00 TL tedbir- iştirak nafakasına hükmedilmesine, kadın eşin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddette bulunduğunu,hakaret ettiğini belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi,nafakalar,velâyet yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından tazminatlara ilişkin verilen kararın hatalı olduğunu, mevcut davadan önce taraflar arasında anlaşmalı boşanma kararı alındığını ancak dava kesinleşmeden erkek eşin dilekçe vererek evliliği devam ettirmek istediğini, erkek eşin başka insanların yanından müvekkiline küfrederek aşağılayıcı tutum ve davranışlarda bulunduğunu, evlilik birliğinin sarsılmasında erkek eşin kusurlu olduğunu ileri sürerek kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi kararı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek eş vekilinin istinaf başvurusunun tümden esastan reddine, kadın eş vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kusur belirlemesi ile maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile taraflar arasındaki Varto Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 11.05.2017 tarihli ve 2017/96 Esas, 113 Karar sayılı anlaşmalı boşanma davasından önceki hususlara ilişkin olarak vakıalar affedildiğinden kusur belirlemesinde esas alınmamasında isabetsizlik bulunmadığının kabulünün gerektiği, feragat ile sonuçlanan anlaşmalı boşanma davasından sonra tekrar bir araya gelinerek müşterek hayatın devam ettirildiği dönemde davacı- davalı erkeğin müşterek evin ihtiyaçlarını karşılamayarak ekonomik şiddet uygulamak suretiyle tam kusurlu olduğu, kadın eşe yöneltilecek bir kusur bulunmadığı gerekçesiyle davalı -davacı kadın lehine 60.000,00 TL maddî, 55.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadın eşin tam kusurlu olduğunu, müvekkiline fiziksel ve psikolojik şiddette bulunduğunu,hakaret ettiğini belirterek karşı davanın kabulü, kusur belirlemesi,tazminatlar, nafakalar,velâyet yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadının karşı boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar, velâyet noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesi, 169 uncu, 174üncü maddesi,175inci maddesi,182 inci maddesi, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu, 335 inci ve 336 ncı maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.