Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11285 E. 2024/1284 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkek eşin vefatı üzerine davanın kusur belirleme davasına dönüşmesi nedeniyle sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Erkek eşin vefatıyla boşanma davasının konusuz kalıp, 4721 sayılı TMK'nın 181. maddesi uyarınca kusur belirleme davasına dönüşmesi ve bu davada yalnızca sağ kalan eşin kusurunun değerlendirilmesi gerektiği, bozma öncesi karşı dava yönünden kurulan hükmün temyiz edilmeyerek kesinleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi

SAYISI : 2022/316 E., 2022/431 K.

DAVALI-DAVACI : ... vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : 09.08.2017-31.08.2017

KARAR : Bozmaya uyularak hüküm tesisi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; her iki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen 28.02.2024 gününde temyiz eden davacı-karşı davalı ... mirasçıları vekili Avukat Türkan Şahinoğlu ile karşı taraf davalı-karşı davacı ... vekili Avukat ... Uncu geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saatte Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, kadının, erkeğin hastalığı ile ilgilenmediğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ekonomik şiddet uyguladığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin hakaret ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakası, 500,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 150.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 07.07.2021 tarihli ve 2017/550 Esas, 2021/388 Karar sayılı kararıyla; kadının, ortak konutun anahtarını erkeğe vermediği, erkeğin maaş kartına el koyduğu ve günlük ihtiyaçlarını giderebilmesi için paylaşımda bulunmadığı, erkeğin ise kadına hakaret ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, erkek eşin yargılama sırasında 31.03.2018 tarihinde vefat ettiği, her iki boşanma davasının konusuz kaldığı gerekçesiyle her iki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurunun olduğunun tespitine, asıl dava yönünden erkek mirasçıları yararına, karşı dava yönünden ise kadın yararına maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.02.2022 tarihli ve 2022/127 Esas, 2022/159 Karar sayılı kararı ile dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; tarafların İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, tarafların kusur oranlarının isabetli olarak değerlendirildiği, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğu, dosya kapsamında kadın tanıklarının beyanlarının hükme esas alınmasını engelleyecek nitelikte delil bulunmadığı, vefat eden erkeğin tamamen kusursuz olmadığı, mahkemece her iki tarafın da kusurlu bulunduğu, kadının bu yönden talebinin kabul edildiği, bu nedenle erkek mirasçıları aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesinde bir hata olmadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından kusurlu olduğunun tespiti yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Dairenin 26.05.2022 tarihli kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesi kararında, sağ kalan kadın eşin ortak konutun anahtarlarını erkeğe vermediği ve eşinin maaş kartını alarak ona günlük masrafları için para vermediğinden bahisle, boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğuna hükmedildiği, erkek eşin bildirmiş olduğu tanıkların çoğunlukla mirasçılar ve onların eşleri olduğu, kadının ortak hanenin anahtarlarını erkeğe vermediği ve erkeğin eve giremeyip zor durumda kaldığını beyan etmişlerken; tarafların kat komşusu olan tanık ...'in evin anahtarlarının dört beş yıldır kendisinde olduğu, erkeğin bunu bildiği, eğer zor durumda kalıp eve girememiş olsa anahtarı kendisinden isteyebileceği ve yönetici olan diğer tanık...'ın da erkeğin kendisinin arkadaşı olduğu, gün içinde birlikte zaman geçirdikleri ve erkeğin anahtarı ile evine girdiğini gördüğünü beyan ettiği, yine erkek eşin bildirmiş olduğu tanıkların erkeğin maaş kartını kadının aldığını söylemişlerken, bina yöneticisi ve erkeğin arkadaşı olan tanık Alican'ın gün içinde erkekle vakit geçirdikleri, namaza gittikleri, yanında her daim parası olduğu ve bazen kendisinin bazen de erkeğin çay ısmarlayıp ödeme yaptığı ve hiçbir zaman eşinden şikayetçi olmadığını beyan ettiği, tarafların tanık beyanları arasında sağ kalan kadın eşe kusur olarak yüklenen vakıalar konusunda çelişki olduğu, tarafsız ve görgüye dayalı beyanda bulunan kadın eşin tanık beyanlarına itibar edilmemesinin doğru bulunmadığı, sağ kalan kadın eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecece kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde erkek eşin yargılama sırasında 31.03.2018 tarihinde vefat ettiği, açılan boşanma davalarının konusuz kaldığı, dinlenen tanık beyanları uyarınca boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sağ kalan kadın eşin herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı, vefat eden erkek eşin ise kadına hakaret ettiği ve kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan kadın eşin evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda kusurlu olmadığının tespitine, her iki dava yönünden de kadın yararına ayrı ayrı maktu vekâlet ücreti takdirine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olmasına rağmen yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında evlilik ölümle sona ermiş olmakla her iki boşanma davası konusuz kalmış ise de, mirasçıların davayı kusur tespiti yönünden devam etmesi nedeniyle sağ kalan davalı-karşı davacı kadın eşin ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte kusurlu bir davranışının ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 181 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu ve özellikle taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında, davacı-karşı davalı erkeğin 31.03.2018 tarihinde vefat etmesi nedeniyle evliliğin ölümle son bulduğunun, boşanma taleplerinin konusuz kaldığının, davacı-karşı davalı erkek mirasçıları tarafından davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesi hükmü uyarınca devam edildiğinin ve bu şekilde asıl ve karşı boşanma davasının aynı Kanun'un 181 inci maddesi hükmü uyarınca münhasıran sağ kalan eşin kusur tespiti davasına dönüştüğünün, kusur tespitine yönelik tek bir davanın olduğunun ve münhasıran sağ kalan eş yönünden kusur tespiti yapılması gerekirken yazılı şekilde karşı dava nedeniyle vefat eden davacı-karşı davalı erkek eş yönünden de kusur tespiti yapılmasının ve sağ kalan eş yararına karşı dava nedeniyle vekâlet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunun ancak karşı dava yönünden bozma öncesi kurulan hükmün erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmeyerek kesinleştiğinin anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davacı-karşı davalı erkek mirasçıları vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacı-karşı davalı mirasçılarından alınarak Meliha'ya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.