"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/571 E., 2022/2490 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/228 E., 2021/275 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve ziynet alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, ziynet alacağı davasının kabulü ile ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesine karar verilmiştir.
Kararın her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönlerden hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların akraba evliliği yaptıklarını, kadının ... kardeşinin de erkeğin kardeşiyle nişanlandıklarını, kadının kız kardeşinin yaşı ... olduğu için düğün yapılmadığını ama karşı tarafın aileyi sıkıştırdığını, bu gerginliğin hali hazırdaki evliliği de etkilediğini, erkeğin babasının kadını baba evine bırakarak, "Madem ötekini vermiyorsunuz biz de bunu istemiyoruz" dediğini, kadının evi terk etmediğini ancak erkeğin babası tarafından kapıya konulduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ( 4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 manevî tazminata ve ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde ise bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; kadının evi terk ederken ziynet eşyalarını da beraberinde götürdüğünü, kadının eve dönmesi için çok kez aracı gönderdiğini akabinde noter aracılığıyla resmi ihtarname gönderdiğini, ihtarnameye rağmen kadının eve dönmediğini, hiçbir somut gerekçe yokken evi terk ettiğini, kadının evlilik sorumluluklarını yerine getirmediği için erkeğin de boşanmak istediğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, kadın için "Ortak konuta dönse de olur, dönmese de olur" dediği, kadın, baba evine gittikten sonra arayıp sormadığı, böylelikle duygusal şiddet uyguladığı, kadının, ortak konutu terk edip baba evine döndüğü ve araya giren aracılara da ortak konuta dönmeyeceğini beyan ederek evlilik birliğinden ... birlikte yaşama yükümlülüğünü ihlal ettiği belirtilerek; boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, erkeğin güvenlik amacıyla kadından ziynet eşyalarını aldığı, kadının baba evine döndüğünde takılarını yanında getirmediği, tüm dosya kapsamında davaya konu ziynet eşyalarının davacı kadının yanında götürdüğünü kanıtlanamadığı belirtilerek tarafların ekonomik sosyal durumu, kusur durumu ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği değerlendirilerek nafaka ödenmesine hükmedildiği gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadının tazminat taleplerinin reddine ve kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile ; 22 ayar 1 adet 100 gram tabutlu bilezik (37.000,00 TL) , 1 adet 22 ayar 8 gram Osmanlı tuğrası (2.960,00 TL) , 1 adet 22 ayar 100 gram frenk bağı (37.000,00 TL) , 4 adet 22 ayar 7'şer gramlık toplamda 28 gram yüzük (10.360,00 TL) ve 4 adet 22 ayar 15'er gramlık toplamda 60 gram bileziğin (22.200,00 TL) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu mümkün olmadığı takdirde bu sayılan eşyaların değeri olan toplam 109.520,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur, tedbir, yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili hükmün usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek, kusur, tedbir ve yoksulluk nafakası ve ziynet alacağı yönlerinden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadının, eve dönmesi için ihtar çektiği, bu durumda davalı erkeğin, İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı kadına yüklenilen kusurları affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığının kabul edilmesi gerektiği ve kadına kusur yüklenemeyeceği, evlilik birliğini sona erdiren olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, tedbir nafakası miktarlarının az olduğu ve evlilikte geçen süre kadının yaşı yeniden evlenme ihtimalinin bulunması nazara alınarak toplu nafaka tercihinin hakkaniyete uygun olacağı, kusur durumuna göre kadın lehine maddî ve manevî tazminat ödenmesi gerektiği, ziynet alacağı davasında tanıkların beyanlarında davacının eve geldiği gün evde bulunup bulunmadıklarına ve de en son meydana gelen olaylar neticesinde tarafların toplandığı yer ve toplantıda bulunan kişiler konusunda, çelişkili beyanda bulundukları, tanık beyanlarının birbiri ile örtüşmediği, bu nedenle davacı kadının davasını ispatlayamadığı, yemin deliline de dayanmadığı belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) ... alt bendi gereğince ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına, bu kısımlar yönünden yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle; kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve 15.000,00 TL toplu yoksulluk nafakasına, kadın lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının ziynet alacağı davasının reddine, taraf vekillerinin sair istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, ziynet alacağının reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek özetle, evi herhangi bir geçerli sebebe dayanmadan terk eden kadına, eve dönmesi için çokça kez aracı gönderdiğini, akabinde noter aracılığıyla resmi ihtarname gönderdiğini, düğün nedeniyle çok fazla masraf yapıldığını, halen düğüne ait borçları ödediğini, hem maddî hem manevî saiklerle aile birliğini korumaya çalıştığını, evlilik birliğinin devam etmesi için üzerine düşen bütün sorumluluğu fazlasıyla yerine getirdiğini belirterek; kusur belirlemesi, nafakalar ve tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin sarsılmasında kusur belirlemesi, davacı kadın yararına nafaka ve tazminatların koşullarının oluşup oluşmadığı ile kadının reddedilen ziynet alacağı davası noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 ... maddesi, 176 ıncı maddesi, 220 ... maddesi, 222 ... ve 226 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu, 370 ... ve 371 ... maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 ... maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.