Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11401 E. 2023/1977 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Eşlerden birinin ölümü üzerine boşanma davasının konusuz kalması halinde, ölen eşin mirasçılarının, sağ kalan eşin genel boşanma sebebi dışında kalan özel boşanma sebeplerine dayalı kusurunun da tespitini talep edip edemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçıların, sağ kalan eşin 4721 sayılı TMK'nın 162. maddesindeki özel boşanma sebeplerine dayalı kusurunun tespitini talep edemeyeceği, ancak genel boşanma sebebine dayalı kusurun tespit edilebileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 17. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki erkek tarafından açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davacı mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının sürekli olarak erkeğe ve ailesinin çok ağır küfür ve hakaret ettiğini, erkeğin boğazını sıktığını, bıçak dayadığını, fiziki şiddet uyguladığını, kadının hastalığının arttığı zamanlarda yemek, su, ilaç, tuvalet gibi ihtiyaçlarını yerine getirmesine engel olduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 162 nci ve 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin akli melekelerinin yerinde olmadığını, ağırlaşıp hastaneye kaldırıldığı zaman erkeğin çocuklarının bankadan para çekebilmek için sahte imza ile vekâletname düzenlediklerini, kadını azil ettirdiklerini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkek tarafından açılan boşanma davasının davacı eşin yargılama sırasında vefat etmesi nedeniyle konusuz kaldığından boşanma davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına; davacı mirasçılarının davaya kusur belirlemesi yönünden devamı neticesinde; erkeğin görünen bölgesindeki morluk ve kızarıkların müşterek konutta tarafların sadece ikisinin yaşaması ve yaşlı olmaları sebebiyle düşme veya çarpma sonucu da gerçekleşebileceğinden davalıya kusur olarak yüklenmediği; erkeğin hastanede olduğu dönemde kadını erkek mirasçıları hastaneye almadıklarından kusur olarak yüklenmeyeceği,buna karşın kadının ...'e "yeter artık, zaten çürüyüp gidiyorsun daha benden ne istiyorsun, bir işe de yaramıyorsun" diyerek aşağıladığı, erkeğin çocukları ve akrabalarına "aç köpekler çıkın gidin evimden, şerefsizler s.gidin" diye bağırdığı, erkeği kastederek "sanane o zaten ölecek geberecek" dediği, gerçekleşen bu davranışları sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile konusuz kalan boşanma talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birliğin sarsılmasında kadının tam kusurlu olduğunun tespitine; 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde yer alan boşanma sebebine göre kadının ispatlanan kusurlarının bu madde kapsamında kabul edilemeyeceğinin tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı Mirasçılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kusurlarının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi kapsamında olmadığının tespitine yönelik kararının hatalı olduğunu ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, kadının kusurunun olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesince verilen kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçılar vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kadının fiziki ve manevî şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, tehdit ettiği, aşağıladığı, aç ve susuz bıraktığı, eziyet ettiği, bakıma muhtaç olduğu halde bakmadığı gibi ilaçlarını vermediği ve hatta odaya kilitlediği, davalının mütevaffanın hayatına kast ettiği ve müteveffaya karşı pek kötü veya onur kırıcı davranışlarda bulunduğu, müteveffaya zulmettiği ayrıca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğu sabit iken davalının diğer kusurlarının tespiti ve kabulü dışında yazılı şekilde davalı tarafın 4721 sayılı Kanun’un 162 nci madde kapsamında kusurlu olmadığının tespitinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkek tarafından birden fazla hukuksal sebebe dayalı olarak açılan boşanma davasında taraflardan birinin ölümü halinde, genel boşanma sebebi dışında kalan diğer özel boşanma sebebinin oluşumuna neden olan kusurun da ayrıca tespit edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesi, 181 inci maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı mirasçıları vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. İlk Derece Mahkemesince kadının erkeği aşağıladığı, erkeğin çocukları ve akrabalarına hakaret ederek bağırdığı, erkeği kastederek "...sanane o zaten ölecek geberecek..." dediği, gerçekleşen bu davranışları sonucunda evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulü ile kadının tam kusurlu olduğunun tespitine; 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesinde yer alan boşanma sebebine göre kadının ispatlanan kusurlarının bu madde kapsamında kabul edilemeyeceğinin tespitine karar verilmiş, bu karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının incelenmesi sonucunda davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, özellikle 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesi koşullarının oluşup oluşmadığının tespitinin sonuca etkili olmayacağının anlaşılmasına göre taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden belirlenen ve gerçekleşen kusurlar 4721 sayılı Kanun'un 162 nci maddesinde belirtilen haliyle hayata kast ettiği ve pek kötü veya onur kırıcı davranış niteliğinde değildir. Bölge Adliye Mahkemesince belirlenen kusura ilişkin esastan ret gerekçesi doğru değil ise de istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğru olduğundan ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusura ilişkin gerekçenin açıklanan şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı erkek mirasçılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı mirasçıları vekilinin gerekçeye yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesine ilişkin esastan ret kararının gerekçesinin yukarıda (2) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.