"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2251 E., 2022/2248 K.
DAVA TARİHİ : 30.03.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/254 E., 2022/770 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nin 2019/9 Esas, 2019/3 Karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, davalının evlendikten iki ay sonra müvekkiline düğünde takılan altın ve ziynet eşyalarını geri veririm demek suretiyle, müvekkilinin rızası dışında Hyundai Accent marka aracı satın aldığını, aracın şu anda davalının üzerine kayıtlı olmadığını, dava konusu aracın satın alma tarihi ve şekline bakıldığında edinilmiş mal olduğunu, müvekkilinin değer artış payı ve katılma alacağının bulunduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu değer artış payı yönünden şimdilik 1.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, değer artış payı dışında kalan artık değer üzerinde ise müvekkilinin katılma alacağının söz konusu olduğunu, bu nedenle de şimdilik 500,00 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilinin yaklaşık olarak beş ay kadar evli kaldıklarını, tarafların boşanma davasında karşılıklı olarak mal rejimi, ziynet eşyasından kaynaklı herhangi bir hak ve alacakları kalmadığını beyan ettikerini, davacı tarafından boşanma davasına sunulmak üzere 07.01.2019 tarihli protokol hazırlandığını, müvekkilinin, hazırlanan protokole mal rejimi ve ziynet eşyasına ilişkin bir anlaşmanın yapılması talep edildiğinde, davacının bunun gerek olmadığını, duruşmadaki beyanlarında hak alacaklarının kalmadığının beyan edileceğini, bu durumun sıkıntı olmayacağını belirttiğini ve Kayseri 3. Aile Mahkemesindeki duruşma zaptında davacının bu yönde herhangi bir hak ve alacağının kalmadığını beyan ettiğini, davacının açıkça bu durumu mahkeme huzurunda ikrar ettiğini, bu beyanın mahkeme içi ikrar niteliğinde olduğunu ve kesin delil niteliğinde olduğunu, boşanmadan 3 yıl sonra davacının, müvekkilinin nafakanın kaldırılması davası açması nedeniyle sinirlenerek, işbu davayı açtığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olduğu gibi hakkın kötüye kullanılmasını niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Kayseri 3. Aile Mahkemesinde görülen boşanma dosyasında, tarafların karşılıklı olarak boşanmak istediklerini belirterek, ön inceleme ve tahkikat duruşması açılmasını talep ettikleri, mahkemece talep yerinde bulunarak 07.01.2019 tarihinde ön inceleme ve tahkikat duruşması açıldığı, tarafların duruşmaya birlikte ve davacının da vekiliyle katıldıkları, davacı tarafın duruşmada "eşyalar konusunda da her hangi bir ihtilafımız yoktur, birbirimizden mal rejimi ve ziynet eşyası da dahil olmak üzere her hangi bir kişisel hak ve alacağımız kalmamıştır, dosyaya sunduğumuz 07/01/2019 havale tarihli protokol doğrudur" şeklinde beyanda bulunduğu, davacının beyanından anlaşılacağı üzere mal rejimi ve ziynet eşyaları yönünden karşı taraftan bir hak alacağının kalmadığını açıkça ikrar ettiğinin sabit olduğu, davacı tarafın boşanma davasındaki beyanın aksine, mal rejiminden kaynaklı olarak hak ve alacak talep etmesinin, dürüstlük kuralına aykırılık teşkil ettiği ve hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların Kayseri 3. Aile Mahkemesi'nin 2019/9 Esas, 2019/3 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, davacının mahkeme içi ikrar niteliğinde olan 07.01.2019 tarihli duruşmadaki beyanında "eşyalar konusunda da her hangi bir ihtilafımız yoktur, birbirimizden mal rejimi ve ziynet eşyası da dahil olmak üzere her hangi bir kişisel hak ve alacağımız kalmamıştır, dosyaya sunduğumuz 07.01.2019 havale tarihli protokol doğrudur" şeklinde beyanda bulunduğu, davacının bu beyanı uyarınca davacının mal rejimi tasfiye alacağı ve ziynet eşyası alacağının ve hakkının kalmadığı, bu doğrultuda davanın reddi kararında ve gerekçesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafın katılma alacağı bulunup bulunmadığı, anlaşmalı boşanma ile bu hakkından feragat edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanunu'nun 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunu'nun 2 nci, 6 ncı ve 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesi, 232 nci maddesi, 235 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.