Logo

2. Hukuk Dairesi2022/11438 E. 2023/3364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ölümle sona eren evlilik birliğinde, sağ kalan eş aleyhine istinaf incelemesi yapılmaksızın kesinleşen kusur hükmüne rağmen, ölen eşin kusuruna ilişkin istinaf incelemesi yapılıp yapılamayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369, 370 ve 371. maddeleri uyarınca, sağ kalan eşin kusur hükmünün kesinleşmiş olması ve istinaf incelemesinin kapsamının sınırlı olması gözetilerek, ölen eşin kusuruna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1635 E., 2022/2466 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulması

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 7. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/634 E., 2020/562 K.

Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve tedbir nafakası ile birleşen boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince aile konutu şerhi konulması ve tedbir nafakası davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, birleşen boşanma davasının ise erkeğin yargılama sırasında vefat ettiği, evlilik birliğinin ölüm ile sona ermesi sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinin sarsılmasına sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

... kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinden özetle; davalı-davacı erkeğin tarafların ortak olarak oturdukları ... İli ... Mahallesi 5466 Ada 6 Parsel 15 nolu bağımsız bölümü ilk evliliğinden olan çocuklarının baskısı ile müvekkilini bu evden çıkartarak satmak istediğini, müvekkilinin 13.05.2017 tarihinde omurilik ameliyatı olduğunu, davalı-davacı erkeğin müvekkiline bakmadığını ve baktırma gücü olmasına rağmen bakıcı tutmadığını, infak ve iaşesi için gerekli parayı bırakmadan ... Bayramının ilk günü 25.06.2017 tarihinde evi terk ederek Kütahya'ya ilk evliliklerinden olan çocuklarının yanına gittiğini iddia ederek; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, aynı Kanunu'nun 197 nci maddesi gereğince aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve birleşen dava dilekçelerinden özetle; asıl davanın reddini istemiş, ... kadının 33 yıllık evlilikten sonra mal kaygısına düştüğünü, müvekkilinin çocuklarından mal kaçırmak istediğini, bu baskının müvekkilini sarstığını, ... kadının son olarak yaz aylarında Kütahya'ya gelmeyi iki kez reddettiğini, bu aşamadan sonra taraflar arasında ortak yaşamanın mümkün bulunmadığını iddia ederek; birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "... davalı- birleşen dosya davacısı kocanın ameliyat geçiren eşi ile ilgilenmediği, hasta eşini evde bırakarak evden ayrıldığı; tarafların müşterek oturdukları aile konutunu davacı- birleşen dosya davalısı kadın evde oturduğu halde satışa çıkartarak 18.11.2016 tarihinde sattığı, aile konutunu eşinden habersiz satan ve eşi ile hastalığında ilgilenmeyerek evden ayrılıp başka bir şehre giden ve bu şekilde fiili ayrılık yaratan birleşen dosya davacısı kocanın ağır kusurlu olduğu...

...Davacı- birleşen dosya davalısı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında üzerine kayıtlı kooperatif üyeliğini 15.03.2017 tarihli noter satış sözleşmesi ile satarak eşinden mal kaçırma gayretine girdiği iddia edilmiş; davalı- birleşen dosya davacısı kocanın tarafların müşterek oturdukları konutu satışa çıkarıp kasım 2016'da kendi kızına satması ve eşinden mal kaçırması nedeniyle birleşen dosya davacısı kadının kocasının bu hareketi nedeniyle kendi üzerine kayıtlı kooperatif üyeliğini sattığı kanaatine varılsa da evlilik birliğinde tarafların maddîyat peşine düşerek birbirlerinden mal kaçırmaya yönelik eylemlerde bulunulmasının da taraflara kusur olarak addedilmesi gerektiği, bu nedenle davacı- birleşen dosya davalısı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında hafif kusurlu olduğu ...

...Davalı birleşen dosya davacısı ...'in 31.01.2018 tarihinde vefat ettiği, davalı birleşen dosya davacısının ölüm nedeni ile taraflar arasındaki evlilik birliğinin sona erdiği, karşılıklı açılan Aile Konutu, tedbir nafakası ve boşanma davasının konusuz kaldığı, davalı birleşen dosya davacısı tarafından açılan boşanma davasının TMK 181/2 maddesine göre kusur tespiti yönünden karar vermek gerektiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı birleşen dosya davacısı kocanın TMK 181/2 maddesi gereğince ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmek gerekmiştir..."gerekçesi ile; ... kadın tarafından açılan aile konutu şerhi verilmesi ve tedbir nafakası davaları ile davalı-davacı erkek tarafından açılan boşanma davalarının davalı-davacı erkek vefat ettiğinden karar verilmesine yer olmadığına, evlilik birliğinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı-davacı erkeğin 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek mirasçıları vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek mirasçıları vekili, kusur belirlenmesi ile asıl dava ve birleşen dava yönünden iki kez vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile evlilik birliğinin sarsılmasında davalı- davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun tespit edildiği, dosya kapsamına göre erkeğe yüklenen kusurlarda bir isabetsizlik olmadığı, ... kadının istinaf kanun yoluna başvurmadığı, kadına yüklenen, kendi üzerine kayıtlı kooperatif üyeliğini mal kaçırma gayesi ile satması nedeniyle hafif kusurlu olduğu yönündeki kusur belirlemesinin istinaf edilmeksizin kesinleştiği, sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığı yönünde hüküm kurulması gerekirken ölen erkeğin ağır kusurlu olduğu yönünde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, İlk Derece Mahkemesince ... kadının evlilik birliğinin sona ermesinde az kusurlu olduğu kabul edildiğine göre, hükümde ... kadının evlilik birliğinin sona ermesinde kusurlu olduğunun tespiti ile yetinilmesi gerekirken ölen eşin kusurlu olduğu şekilde yazılmasının hatalı olduğu, birleşen dava yönünden mirasçılar yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken birleşen dava yönünden ... kadın yararına yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) inci alt bendi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle 4721 sayılı 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince ... kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine, birleşen davada davalı-davacı erkek mirasçıları yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

... vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının müvekkilinin menfaatine olduğu için karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmadıklarını, müvekkiline yüklenen kusuru kabul etmediklerini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesi tarafından ... kadına yüklenen ve istinaf edilmeksizin kesinleşen kusura yönelik temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

20.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.