"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şiran Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
Taraflar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 184 üncü, 185 inci ve 186 ncı maddelerindeki emredici hükümlere uyulmadan karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olduğundan yeniden hüküm kurulmak üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı tarafın duruşma talebinin reddine, temyiz dilekçesinin kabulü ile incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; ortak çocukların velâyetinin annede olduğunu ve mahkeme kararıyla çocuklarla baba arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı babanın ortak çocuk ...'e karşı cinsel istismarda bulunduğunu,Vakfıkebir Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde 2021/353 sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığı ve davalı ... hakkında adli kontrol kararı verildiğini, davalı hakkında tutuklama kararı verilmemesi üzerine mahkeme tarafından müvekkili ve kızı ... için koruma kararı verildiğini ancak diğer çocuk ... için herhangi bir tedbir uygulanmadığını, işbu dava kesinleşinceye kadar öncelikli olarak ihtiyati tedbiren görüşme tesisinin kaldırılması gerektiğini belirterek, Şiran Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/9 Esas numaralı dosyada hükmedilen baba ile görüşme tesisi hükümlerinin tamamen kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalıya dava dilekçesi ve ekleri 12.08.2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
2.Süresinden sonra sunduğu 18.11.2021 tarihli cevap dilekçesinde, davacı tarafın kendi öz çocuğuna istismar suçunu işlediği şeklindeki beyanının hukuk düzeninde hiçbir sonuç doğurmayacak olan soyut bir beyandan ibaret olduğunu, davacı tarafın bu saçma sapan ve mesnetsiz beyanlar ile bu dava dosyasında lehine bir hukuki sonuç almaya çalıştığını, davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini belirterek, masumiyet karinesi gereği davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin10.05.2022 tarih 2022/34 esas - 2022/65 karar sayılı kararı ile, davacının davasının kabulü ile baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen birinci kararına karşı süresi içinde davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunması üzerine, davalıya 30.11.2021 ön inceleme tarihli duruşma gün ve saatinin bildirildiği, davalının ön inceleme duruşmasına gelmemesine rağmen tahkikat duruşma günü tebliğ edilmeden aynı celse davalının yokluğunda tahkikat duruşmasına geçilip, aynı celse hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Bu şekilde 6100 sayılı Kanun'un 147 nci maddesi uyarınca tahkikata geçildiği davalıya bildirilmeden, aynı kanunun 184 üncü vd. maddeleri gerekleri yapılmadan hüküm kurulması nedeniyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın eksiklikler giderilerek yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocuklar ile davalı babanın kişisel ilişkisinin devamının çocuklar açısından yerinde görülmediği ve ileride telafisi imkansız sonuçlara yol açma ihtimali de söz konusu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilerek ortak çocuklar ile velâyet hakkı elinde olmayan baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin salt yargılamayı hızlı bitirme amacıyla toplanmasını ve celp edilmesini istediği delillerin hiçbirini toplamadığını, usul ve kanuna aykırı karar verdiğini, taraflar arasında görülen boşanma kararının kesinleştiğini, bu karar ile ortak çocukların velâyetinin davacı tarafa bırakıldığını, müvekkili ile çocuklar arasında kurulacak kişisel ilişki tesisinin de hükme bağlandığını, davacı tarafın dava dilekçesinde bahsettiği geçen yıl Temmuz ayında gerçekleştiğini iddia ettiği olayın, soyut iddialara taraflı delillere dayandığını, davacının dilekçesinde iddia ettiği cinsel istismar olayının tamamen gerçek dışı olduğunu, kızını erkek arkadaşı ile mesajlaşırken gördüğünü, erkek arkadaşını da öğrendiği için ona kızacağını düşündüğünden bu şekilde ifadelerde bulunduğunu, kaldı ki sağlıklı bir psikolojiye sahip olmadığını, güvenirliğinin sorgulanması gerektiğini, bilirkişi raporunun gerçeği yansıtmadığını, kızının okuldaki rehberlik öğretmeni tarafından yani davacı anne tarafından tanınan ve taraflı bir şahıs tarafından taraflı bir şekilde düzenlendiğini beyan ederek İlk Derece Mahkemesinin çocuklar ile arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılması kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı baba hakkında soruşturma dosyasının bulunuyor olması, ortak çocuklar hakkında psikolojik danışman ... ... tarafından hazırlanan 21.07.2021 tarihli bilirkişi raporunda çocuklar ... ... ve ... ... ile davalı ... arasındaki kişisel iletişim kurmasının kesilmesi yönünde mütalaada bulunulmuş olması ve çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasının çocukların üstün yararına uygun olmadığı gerekçesiyle çocuklar ile baba arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair verilen karar usul ve kanuna uygun olduğunu, İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz başvuru dilekçesinde; bilirkişi raporunu düzenleyen uzmanın davacının arkadaşı olduğunu, davacının çalıştığı hastahaneden rapor alındığını, tahkikatın yanlı yürütülmesine sebebiyet verecek delillerin nazara alınmayarak, adil yargılanma ilkesi gözetilip tekrardan alanında uzman ve tarafsız kişilerce tanzim edilecek raporların dosyaya delil olarak eklenmesini talep ettiğini, gerçek dışı yaşandığı düşünülen olaydan sonra da kızlarının yanına geldiğini ve görüşmeye devam ettiklerini, ortak çocuk ...'in beden muayenesindeki bulguların normal çıktığını, salt bilirkişi raporuna dayanılarak gerekçesiz olarak hüküm kurulduğunu beyan ederek duruşma taleplerinin olduğunu ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, velâyet kendisinde bulunmayan baba ile ortak çocuklar arasında mahkeme kararı ile kurulmuş olan kişisel ilişkisinin kaldırılmasını gerektirecek hususun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 182 nci ve 324 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2 Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.