"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/318 E., 2021/747 K.
KARAR : Ret
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek dava dilekçesinde; 4156 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölümde % 40 oranında katkısının olduğunun Bursa 2. Aile Mahkemesi'nin 2012/125 Esas, 2012/385 Karar sayılı dava dosyası ile kesinleştiğini, işbu dairenin geriye ... 5 yıllık kira gelirinde de % 40 oranında hakkı olduğunu, 2007-2012 tarihleri arasında toplam 20.400,00 TL kira geliri elde edildiğini, katkı payı oranına göre 8.160,00 TL alacağı olduğunu belirterek 8.160,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; davanın görevli mahkemede açılmadığını, zamanaşımının dolduğunu, tarafların kira alacağının istendiği dönemde evli olduklarını, kira miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 2015/305 Esas ve 2015/781 Karar sayılı kararı ile, davacının ecrimisil isteyemeyeceği, taşınmazın davalıya ait olduğu, haksız zilyet kabul edilemeyeceği, katkı alacağının da boşanmadan sonra ortaya çıktığı, geriye ... istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davacı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 14.01.2020 tarihli ve 2016/11590 Esas, 2020/120 Karar sayılı ilamı ile, iddianın ileri sürülüş şekline göre davanın davalı kadın adına kayıtlı meskeni davalının kiraya vermesi nedeniyle elde ettiği kira geliri üzerinde davacının da hakkı olduğu iddiası ile açılan mal rejiminin tasfiyesine dair düzenlemeler ile genel hükümlerden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu; davacının talep ettiği dönem içinde yer alıp mal rejiminin sona erdiği tarihten (boşanma dava tarihi) sonraya sarkan 03.12.2008-11.09.2012 tarihleri arası elde edilen kira geliri üzerindeki alacak isteği genel hükümlere dayalı olup dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belge birlikte değerlendirildiğinde ret kararının yerinde olduğu; talep konusu edilen dönem içinde yer alıp evlilik birliği içine tekabül eden 11.09.2007-03.12.2008 tarihleri arasında elde edilen kira gelirine yönelik alacak isteğinin ise mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olup bu davaların çözüm yerinin Aile Mahkemeleri olduğu, Mahkemece, davanın niteliği dikkate alınarak dava dilekçesinin 11.09.2007-03.12.2008 tarihlerine tekabül eden dönem için alacak isteğinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
1. Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.03.2020 tarihli ve 2020/155 Esas, 2020/280 Karar sayılı kararı ile, davanın Aile Mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle usulden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Bursa Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, işbu karar 01.07.2020 tarihinde kesinleşmiştir.
2. Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davanın katılma alacağı istemine ilişkin olduğu, mevcut kiracının keşif tarihinden geriye dönük 4 yıldır kiracı olduğu, 11.09.2007-03.12.2008 tarihleri arasında taşınmazın kiraya verilerek kira geliri elde edildiğinin ispatlanamadığı, kira gelirinin tasfiyeye dahil edilebilmesi için mal rejiminin sona erdiği tarihte mevcut olduğu ya da yatırıma dönüştürüldüğünün ispatlanması gerektiğini, dosyada bu hususa yönelik delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; müvekkilinin dairede % 40 oranında katkısının olduğunun Bursa 2. Aile Mahkemesinin 2012/125 Esas, 2012/385 Karar sayılı dava dosyası ile kesinleştiğini, müvekkilinin işbu dairenin geriye ... 5 yıllık kira gelirinde de % 40 oranında katkısı olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, kiranın toplam 20.400,00 TL olduğunu, katkı payı oranına göre müvekkilinin 8.160,00 TL alacağı olduğunu, delil yetersizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmalık, tasfiyeye dahil edilecek mal, ispat noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 ... maddesi, 438 ... maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi. 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Mahkemenin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 ... maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olduğu anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
İşbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.