Logo

2. Hukuk Dairesi2022/4343 E. 2023/2643 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipotek için açık rızasının alınmadığını iddia ederek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kredi sözleşmesini kefil sıfatıyla imzalaması ve borcun yeniden yapılandırılması talebinde bulunması, aile konutu üzerine ipotek tesis edildiğinden haberdar olduğunu ve dolaylı olarak rıza gösterdiğini ortaya koyduğundan, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/179 E., 2022/386 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/702 E., 2019/665 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olup; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. Burak Anıl ...ile karşı taraf davalı ...A.O. vekili Av. Simge Öykü... ve davalı ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşinin kullanmış olduğu kredi borcuna teminat olarak tarafların aile konutu olarak kullandıkları taşınmaz üzerine ipotek tesis ettirdiğini, kredi borcu ödenmeyince davalı aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin muvafakatinin bulunmadığını belirterek 4721 sayılı Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; banka tarafından dava dışı şirkete kredi kullandırıldığını, söz konusu krediye davacı ve eşinin müşterek ve müteselsilen kefil olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine borçlulara ihtarname keşide edilerek hesap kat edildiğini, söz konusu ihtarnameye davacı ve eşinin cevap vererek mutabakat talep edildiğini, borçlular tarafından ödeme yapılmaması nedeniyle takip işlemlerine başlandığını, taşınmazın satış işlemlerine başlandığını, ipotek tesisi sırasında davacının muvafakatinin alındığını, davacı ve eşinin borçlu şirketin ortağı olduğunu, şirketin aile şirketi olduğunu, ortakların davacı ve eşi olduğunu, taşınmaz kaydına uygulanan ihtiyati tedbir ve verilen satış durdurma kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılardan ... davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı ile davalı ...'nın evli oldukları, davaya konu taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olduğu, üzerinde davalı banka lehine 02.07.2004 tarihinde 80.000,00 TL bedelli, 16.07.2004 tarihinde 120.000,00 TL bedelli, 23.05.2006 tarihinde 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacı ve davalı ...'nın taşınmazı aile konutu olarak kullandığı hususunun gerek tanık beyanları gerek kolluk araştırma raporu da dahil olmak üzere dosya kapsamı ile sabit olduğu, ne var ki ipoteğin tesisine esas kredinin, celbedilen ticaret sicil kayıtları ile sabit olduğu üzere davacı ve davalının ortak oldukları Kılıç Elektirik Tek. İnş. Nak.Ltd. Şti. için kullandırıldığı ve davalı bankadan celbedilen "Taksitli ticari kredi boçlanma ve rehin sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin davacı ve davalı ... tarafından "Müşterek borçlu ve müteselsil kefil" ünvanı ile imzalandığı gibi borcun ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından gönderilen ihtarnameye davacı ve davalı ... tarafından Düzce 2. Noterliği aracılığıyla verilen cevapta yeniden yapılandırma talebinde bulunulduğu dikkate alındığında davacının aile konutu üzerinde ipotek tesis edildiğinden haberdar olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gibi toplanan delillerden açıkça rızasının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddi kararının hukuka aykırı olduğunu, aile konutu üzerine ipotek konulabilmesi için diğer eşin bilgi sahibi olması yeterli olmayıp açık rızasının varlığının yasal şart olduğu, dava konusu ipotekte müvekkilinin açık rızasının alınmadığını, kredi ve diğer tüm işlemler müvekkilinin eşi tarafından takip edilmesi nedeniyle ipoteğe konu kredi sözleşmesinin müvekkili tarafından kefil sıfatıyla imzalanması ve yeniden yapılandırma istenilmesinin açık rıza olarak kabul edilemeyeceğini, davalı bankanın tacir olup, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmek zorunda olduğunu, davalı bankanın basiretli şekilde davranmadığını ileri sürerek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirtilen sebeplerle davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık taşınmazın aile konutu olup olmadığı, davacının konulan ipotekten haberdar olup olmadığı, davanın reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesi, maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Duruşma için takdir olunan 8.400,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı bankaya verilmesine,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Aile konutuna yönelik sınırlandırıcı işlemlerin eşin açık muvafakatının bulunması gereği yukarıda belirtilen açık kanun hükmü gereğidir. Davacı erkeğin ipotek konulmasına yönelik açık muvafakatının bulunduğu toplanan delillerle ispatlanamamıştır. Davanın reddine karar verilmesi gerektiği görüşünde olduğumdan değerli çoğunluğun onama görüşüne katılınmamıştır.