"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma ve nafakanın kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, nafakaların kaldırılması davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak gerekçede belirtilen harca yönelik eksiklikler giderildikten sonra karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, nafakaların kaldırılması veya azaltılması davasının reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı erkek tarafından kusur belirlemesi tedbir nafakasının miktarı ile nafakaların kaldırılması davası yönünden, davalı kadın tarafından boşanma davasının kabulü yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından; kusur belirlemesi, tedbir nafakası ve tedbir nafakasının kaldırılması davasının reddi ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden davalı kadın vekili tarafından ise boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı, yoksulluk nafakası yönünden hüküm kurulması temyiz edilmiş olup incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı kadın vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 22.02.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) öngördüğü yargılama sistemine göre ilk derece mahkemesinin kesin olmayan kararına karşı önce istinaf yoluna başvurulabilmektedir. İstinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince, başvuran tarafın istinaf başvurusunun usulden ya da esastan reddine karar verilebilir veya ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulabilir. Bu durumda bölge adliye mahkemesi kararına karşı, istinaf başvurusu reddedilen tarafın ya da istinaf incelemesi sonucunda ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeni hüküm kurulması hâlinde aleyhine karar verilen tarafın temyiz hakkı bulunmaktadır. Başka bir deyişle istinaf başvurusunun reddi hâlinde bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz hakkı sadece istinaf başvurusu reddedilen tarafa ait olup bu hâlde ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmeyen tarafın temyiz hakkı bulunmamaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince, kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi ve tedbir nafakası miktarına ilişkin olarak verilen hüküm kadın tarafından istinaf edilmeyerek onun yönünden kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı kadın vekilinin, istinaf edilmeyen bu yönlere ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Dosya içeriğine göre, tedbir nafakasının kaldırılması davasında, temyize konu edilen toplam miktar 3.600,00 olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davacı erkek vekilinin tedbir nafakasının kaldırılması ve bu davada aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Her iki taraf vekilinin, reddedilen yön dışındaki temyiz itirazları yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Belli edilen günde temyiz eden davalı kadın vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... ve vekili gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... duruşmanın yokluğunda karar verilmesini içeren mazeret dilekçesi verdiği görüldü. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; tarafların 1963 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, erkeğe hakaret ettiğini, erkeği tehdit ettiğini ve ortak konuttan kovduğunu, hastalığı ile ilgilenmediğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek davanın kabulü ile evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına ... Aile Mahkemesinin 2011/666 Esas sayılı dava dosyası ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, ... bu dava ile ilgili yargılama yapmakla yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğunu, İlk Derece Mahkemesince yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava dilekçesini kabul etmediklerini, erkeğin, birlik görevlerini ihmal ettiğini, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın reddini, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 21.09.2017 Tarih ve 2015/726 Esas, 2017/650 Karar sayılı kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve birlik görevini ihmal ettiği, kadının ise erkeğin hastalığı ile ilgilenmediği ve erkeğe hakaret ettiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası, ... Aile Mahkemesinin 2011/666 Esas sayılı dava dosyasında kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının azaltılması veya kaldırılmasına ilişkin taleplerin harçlandırılarak usulüne uygun olarak bir dava açılmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, tedbir nafakasının kaldırılması yönündeki istemlerinin boşanmanın fer'î niteliğinde olduğu, nispi harca tabii olmadığı yönünden, davalı kadın vekili tarafından ise İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak boşanma isteminin kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 24.10.2018 Tarih ve 2017/787 Esas, 2018/630 Karar kararı ile gerekçede belirtilen usule uygun olarak harca yönelik yargılama işlemleri yapılıp sonucu uyarınca bir karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği ve birlik görevini ihmal ettiği, kadının ise erkeğin hastalığı ile ilgilenmediği ve erkeğe hakaret ettiği bu durumun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi gereği boşanmalarına, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, tedbir nafakası davasında ise karar tarihi ile mevcut davanın açıldığı tarih arasında geçen süre, paranın alım gücündeki azalma, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında talebin reddi gerektiği belirterek; ... Aile Mahkemesinin 2011/666 Esas sayılı dava dosyası ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması ya da düşürülmesine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B.İstinaf Sebepleri
1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda; İlk Derece Mahkemesi tarafından hatalı kusur belirlemesi ile karar verildiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılması istemine dair davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde hatalı kusur belirlemesine bağlı olarak boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin ve vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı olduğu belirtilerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesinin karar ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, taraf vekillerinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı gerekçesiyle ayır ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle İlk Derece Mahkemesi tarafından erkeğe yüklenen kusurlu davranışların kadın tarafından affedilmesine rağmen kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve tedbir nafakasının kaldırılması istemine dair açılan davanın reddi ile aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı kadın vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının hatalı olduğu belirtilerek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle hatalı kusur belirlemesi ile boşanma davasının kabulüne karar verilmesi, tedbir nafakası miktarı ve davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği, niteliği gereği yoksulluk nafakasının yargılamanın her aşamasında talep edilebileceği, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir nafakasının miktarı ve lehine hükmedilmeyen yoksulluk nafakası yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, somut olayda 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca boşanma kararı verilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına boşanma davası nedeniyle tedbir nafakasına hükmedilmesinin ve tedbir nafakası miktarının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi.
3.Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekili tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı erkek vekilinin, tedbir nafakasının kaldırılması ve bu dava nedeniyle aleyhine hükmedilen vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2.Davalı kadın vekilinin yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve tedbir nafakası miktarına yönelik temyiz dilekçesinin istinaf edilmeyen yönlerin temyiz edilemeyeceğinden REDDİNE,
3.Taraf vekillerinin diğer hususlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.