"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/990 E., 2022/894 K.
KARAR :İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1743 E., 2022/141 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak yeniden bu yönden hüküm kurulmasına, davacı-davalı kadın veklinin diğer yönlere, davalı-davacı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2002 yılından sonra davalı-davacı adına edinilen mallarda katılma alacağı olduğunu ileri sürerek; 18662 ada 7 parsel 7 nolu bağımsız bölüm yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL, 3086 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL, 232 ada 48 parsel 56 nolu bağımsız bölüm yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL, 3086 ada 13 parsel sayılı taşınmaz ile bu taşınmaz içerisinde yer alan tüm alet edevat ve...Makine isimli şahıs şirketi yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL, ... Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL, POLNET sorgusu veya Emniyete müzekkere yazılarak davalı üzerine kayıtlı olan araçlar yönünden dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının tahsilini talep etmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili ıslah edilen dava dilekçesinde özetle; tasfiyeye konu malların 18662 ada 7 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 3086 ada 13 parsel sayılı taşınmaz, 232 ada 48 parsel 56 nolu bağımsız bölüm,..,. plakalı olmak üzere toplam 8 adet araç, ... Makine ve Tic. Ltd. Şti., Yücel Makine unvanlı ...'e ait şahıs şirketi olduğunu, tarafların zina nedeniyle boşandıklarını, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı-davacının katılma alacağı oranının azaltılması gerektiğini ileri sürerek alacak miktarı tam ve kesin olarak belirlendikten sonra 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi uyarınca talep arttırım hakkı saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, davalı-davacı adına kayıtlı taşınmaz, araç, şirket ve işletmelerin tespit edilerek mal rejiminin tasfiyesini, 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davalı-davacı erkeğin artık değerdeki payının azaltılmasını ve tasfiyedeki müvekkilinin payının % 85 olarak belirlenmesini, yasal faiziyle birlikte alacağın tahsilini talep etmiştir.
3.Davacı-davalı kadın vekili 06.09.2021 tarihli dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda tespit edilen 2.090,505,42 TL katılma alacağının yasal faizi ile birlikte tahsilini, karşı dava yönünden davalı-davacı erkeğin artık değerdeki payının 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca azaltılmasını, tasfiyedeki müvekkilinin payının % 85 olarak belirlenmesi talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; ... Makine San. ve Tic Ltd Şti'nin sadece resmiyette var olan bir şirket olduğunu, herhangi bir gelirinin bulunmadığını, müvekkilinin iş yeri olan...Makina'nın bir şirket olmadığını, içinde kayda değer bir malvarlığının olmadığını, sermaye unsuru ile değil emek unsuru ile çalıştığını, Yücel Makine'nin isim hakkının olmadığını, müvekkilinin yıllarca yurt dışında yüksek maaşlarla çalışıp birikimleri ile bu iş yerini açtığını ve faaliyet gösterdiğini, hukuken kişisel mal niteliğinde olduğu için tasfiye dışında tutulması gerektiğini, şayet tasfiye dahilinde olduğu kabul edilirse müvekkilinin resmi muhasebe kayıtlarından iş yerinin borçları tespit edilerek tasfiyede mahsup edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuş; davacı-davalı adına da 18670 ada 2 parsel 9 nolu bağımsız bölümün olduğunu, ev için alınan 50.000,00 TL üzerinde eşyalar ve davacı-davalıya yatırım ve birikim amacıyla aldığı 1 adet 60 gr altın, 12 adet bilezik, 25 adet çeyrek altın, 3 adet Ata altın, 3 adet altın künyenin de tasfiyeye tabi olması gerektiğini ileri sürerek karşı davanın kabulüyle tasfiye sonucunda ortaya çıkacak davanın gerçek değerinin belirlenmesinden sonra artırılmak üzere şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18670 ada 2 parsel 9 nolu bağımsız bölüm yönünden 1.000,00 TL katılma alacağının tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; davalı-davacı erkek vekili 26.12.2021 tarihli dilekçesiyle talep miktarını toplam 150.000,00 TL'ye yükseltmiştir.
2.Davacı-davalı kadın vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; taşınmazın tasfiyeye tabi olduğunu kabul ettiklerini, yapılacak tasfiyeye bu taşınmazın da dahil edilmesini, altınların varlığını davalı-davacının ispatlaması gerektiğini, altın ve eşyalar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek karşı davanın taşınmaz yönünden kabulüne, altın ve eşyalar yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 25.08.2021 tarihli bilirkişi raporunun yerinde ve itibar edilir olduğu, rapora göre davacı-davalının 2.090.505,42 TL katılma alacağı, davalı-davalının ise 172.500,00 TL katılma alacağı olduğunun belirlendiği, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 ... maddeleri uyarında boşanmalarına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenleme dikkate alınarak davalı- davacının 172.500,00 TL katılma alacağının % 20 oranında azaltılmasına karar verildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 2.090.505,42 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı-davacıdan tahsiline, karşı davanın kısmen kabulü ile 138.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı-davacı erkek vekili, karşı davada tasfiyeye konu taşınmaz yönünden indirim miktarının fahiş olduğu, tasfiyeye konu araçlar, taşınmazlar ve şirketle ilgili yapılmış bulunan bilirkişi inceleme süreci kesinleşmeden ve itirazlar tam olarak karşılanmadan doğrudan hesap bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle, mal varlığı değerlerinin çok ciddi ve fahiş oranlarda hesaplanarak karar verilmesinin hatalı olduğu, uzman raporundaki değerlerin dikkate alınmadığı, mali müşavir bilirkişi raporunun somut verilere dayanmadığı, mal varlığının değerlerinin dava tarihine göre yapılması gerektiği, fiilen var olmayan kağıt üzerindeki bir şirketten dolayı alacak hesabı yapılmasının hatalı olduğu, hesaplamaya dahil edilen...Makine isimli iş yerinin müvekkilinin şahsi mesleğine ilişkin olduğunu, makinelerin değerlendirmeye esas alınmasının hatalı olduğu, envanterde bulunan makinelerin işin yapılması için zorunlu makineler olduğu, işletme faaliyeti ve mesleğin icrasına özgüledikleri bu mal varlığının kişisel mal olarak kabul edilmesi gerektiğini, makinelerin müvekkiline ait olmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı-davalı kadın vekili, mal varlığı değerlerinin karar tarihine yakın tarihteki değerlerinin hesaplanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, karşı dava yönünden reddedilen miktar üzerinden vekâlet ücreti verilmemesinin hatalı olduğu, 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uygulanan indirim oranının da yetersiz olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazların hükme esas alınan değerlerinin belirlendiği tarih ve İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi arasında ... bir sürenin geçmediği, dosyanın bilirkişi safahatları dikkate alınarak hükme esas alınan değerlerin belirlendiği tarih ile İlk Derece Mahkemenin karar tarihi arasında geçen sürenin makul bir süre olduğu, yeniden güncel değer belirlenmemesinde herhangi bir isabetsizlik olmadığı; dosyada alınan tüm bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edildiği, tarafların itirazlarının alınan ek raporlar ile değerlendirildiği, alınan raporların denetime elverişli olduğu, hükme esas alınmasında isabetsizlik olmadığı; bu itibarla asıl dava konusu taşınmazlar ve araçlar yönünden belirlenen değerlerinin yarısı üzerinden katılma alacağına hükmedilmesinde de herhangi bir isabetsizlik olmadığı; ... Makine San. ve Tic. Ltd. Şti'nin boşanma dava tarihi itibariyle öz sermaye tutarının 70.381,23 TL olarak belirlendiği, şirketin aktif net değerinin boşanma dava tarihi itibariyle bu miktar olduğu, dolayısıyla işbu şirketin tasfiye hesabında dikkate alınmasında isabetsizlik olmadığı, şirketin mal rejiminin sona erdiği tarihteki niteliği, seviyesi ve ekonomik durumu göz önünde bulundurularak mal rejiminin sona erdiği tarih itibariyle tüketici fiyat endeksine göre belirlenen güncel değeri üzerinden tasfiye hesabın yapılmasının da ... olduğu; Yücel Makine isimli iş yerinin 01.05.2008 kaydının yapıldığı, bu işletmenin boşanma dava tarihi itibariyle öz sermayesinin 644.039,78 TL olarak belirlendiği, İlk Derece Mahkemesinin muhtemel karar tarihi itibariyle güncel değeri üzerinden tasfiye hesabı yapılmasında isabetsizlik olmadığı, her ne kadar davalı-davacı erkek bahsi geçen işyerindeki makinelerin şahsi mesleğine ilişkin olduğunu, bu nedenle tasfiye hesabında dikkate alınmasının hatalı olduğunu belirtmiş ise de, 4721 sayılı Kanun'un 221 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca, eşlerin mal rejimi sözleşmesi ile bir mesleğin icrası veya işletmenin faaliyeti sebebiyle ... mal varlığı değerlerinin kişisel mal sayılacağını kabul edebilecekleri, eğer böyle bir mal rejimi sözleşmesi yapılmamışsa mesleğin icrası ve işletmenin faaliyeti nedeniyle ... malvarlığı değerlerinin edinilmiş mal sayılacağı, buna işletme bünyesindeki makine ve teçhizatların da dahil olduğu, bu kapsamda taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olmadığı, iş yerinde bulunan makine ve teçhizatın da edinilmiş mal olarak şirketin ... varlıkları kapsamında hesaplamaya dahil edilmesinde isabetsizlik olmadığı; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası ve 161 ... maddeleri uyarında boşanmalarına karar verildiği, kararın kesinleştiği, 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uygulanan indirim oranının makul olduğu; karşı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmesine rağmen reddedilen miktar üzerinden davacı-davalı lehine vekâlet ücreti hükmedilmemesinin hatalı olduğu belirtilerek davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı-davalı kadın vekilinin asıl davaya yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı-davalı kadın vekilinin karşı davada reddedilen miktar yönünden lehlerine vekâlet ücreti takdir edilmemesine yönelik istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönden kaldırılarak, yeniden bu hususta karar verilmesine, davacı-davalı kadın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karşı davada reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir ve hesap edilen 5.100,00 TL vekâlet ücretinin davalı-davacı erkekten alınarak davacı-davalı kadına ödenmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; karşı dava tasfiyeye konu taşınmaz yönünden indirim miktarının fahiş olduğu, tasfiyeye konu araçlar, taşınmazlar ve şirketle ilgili yapılmış bulunan bilirkişi inceleme süreci kesinleşmeden ve itirazlar tam olarak karşılanmadan doğrudan hesap bilirkişisinden rapor alınmak suretiyle mal varlığı değerlerinin çok ciddi ve fahiş oranlarda hesaplanarak karar verilmesinin hatalı olduğu, uzman raporundaki değerlerin dikkate alınmadığı, mali müşavir bilirkişi raporunun somut verilere dayanmadığı, mal varlığı değerlerinin dava tarihine göre yapılması gerektiği, fiilen var olmayan kağıt üzerindeki bir şirketten dolayı alacak hesabı yapılmasının hatalı olduğunu, hesaplamaya dahil edilen...Makine isimli iş yerinin müvekkilinin şahsi mesleğine ilişkin olduğunu, makinelerin değerlendirmeye esas alınmasının hatalı olduğu, envanterde bulunan makinelerin işin yapılması için zorunlu makineler olduğu, işletme faaliyeti ve mesleğin icrasına özgüledikleri bu mal varlığının kişisel mal olarak kabul edilmesi gerektiği, makinelerin müvekkiline ait olmadığını belirterek hükmün bozulması talep edilmiştir.
2. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; mal varlığı değerlerinin karar tarihine yakın tarihteki değerlerinin hesaplanmadan karar verilmesinin hatalı olduğu, karşı dava yönünden 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca uygulanan indirim oranının da yetersiz olduğu belirterek hükmün bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, değer, artık değerdeki pay oranı, tasfiyeye dahil edilecek mallar, malların niteliği noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 232 nci maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin taktirinda hata görülmemesine ve özellikle karşı davada 4721 sayılı Kanun'un 236 ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca artık değerdeki pay oranından azaltmanın yapılması gerekirken hesaplanan artık değere katılma alacağı miktarından azaltmanın yapılması hatalı ise de, sonuç itibariyle hükmedilen artık değere katılma alacağının dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşılmasına göre, usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir edilen 8.400,00 TL. vekâlet ücretinin Meral'den alınıp Mustafa 'ya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.