Logo

2. Hukuk Dairesi2022/5540 E. 2022/7647 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, ilk derece mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasında, çocuklar için hükmedilen iştirak nafakası miktarında çelişki bulunması nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrası arasında çelişki olması ve HMK m. 294/3, m. 298/2 uyarınca gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi hükmünün bozulmasına ve yeniden karar verilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre; tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde ortak çocuklar ... ve ...’un her biri için aylık 200 TL tedbir ve iştirak nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince verilen kısa kararda, velayeti anneye bırakılan ortak çocuklar için “ayrı ayrı” aylık 300 TL iştirak nafakasına hükmedilmişken; gerekçeli kararın hüküm sonucu bölümünde “kararın kesinleşmesini müteakip aylık 300 TL iştirak nafakasının davalı-davacıdan alınıp davacı-davalıya verilmesine” denmek suretiyle kısa karar ve hüküm sonucu arasında çelişki yaratılmıştır.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/3. maddesi uyarınca, hükmün tefhimi her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz (HMK m. 298/2). Buna göre, tefhim edilen hüküm sonucu yanlış da olsa, gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna uygun düzenlenmesi gerekmekledir. Yanlışlık ancak kanun yollarına başvurulması ve kararın bozulması halinde düzeltilebilir. O halde, mahkemece yapılacak iş ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakaları yönünden, 10.04.1992 tarihli 1991/7 esas ve 1992/4 karar sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir.

SONUÇ:Yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeplerle temyiz edilen bölge adliye mahkemesi hükmünün KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi hükmünün BOZULMASINA; yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle tarafların temyiz itirazlarının reddi ile bozma kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin ONANMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatıran ...'ya geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 03.10.2022 (Pzt.)