Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6015 E. 2023/1019 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyularak verilen mehir alacağı davasının kabulüne ilişkin kararın davalı erkek tarafından temyiz edilmesi üzerine, bozma kararına uygun hüküm verilip verilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararına uygun hüküm verdiği, bozmaya uyulmasıyla davacı kadın yararına kazanılmış hak doğduğu ve kesinleşen hususların yeniden incelenemeyeceği gözetilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki vekili tarafından açılan ziynet alacağı davasından dolayı bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili 01.11.2011 tarihli dava dilekçesinde özetle; düğün takılarının verilmediğini ileri sürerek bu altınların 33 adet çeyrek altın, 6 adet yarım altın, 7 adet geniş burma bilezik, kolye, küpe ve bilezikten oluşan bir adet set, 3 adet bilezik ve davacı tarafın taktığı köstek zincir olduğunu, takıların aynen teslimi, aynen teslim mümkün olmadığı takdirde bedelinin ödenmesine karar verilmesini istemiştir.

2. Davacı kadın vekili 17.11.2011 tarihli ıslah dilekçesinde özetle, altınların cins ve miktarlarını, değerlerini açıklamış, ayrıca mehir senedinde yazılı bulunan 30 adet ata liranın her birinin değeri 674,00 TL olmak üzere toplam 20.200,00 TL'nin de tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, ziynet eşyalarının çoğunluğunun ekonomik nedenlerle ve sağlık sorunları ile kadının gereksiz diğer harcamaları nedeniyle bozdurulduğunu ve harcandığını, davacı ... Tezcan'ın ziynet eşyalarını evde bıraktığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını takıların tümünün davacıya takılmadığını yarı yarıya davacı ...'a da takıldığını savunmuş ve aşamalarda davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 09.07.2015 tarih ve 2014/296 Esas, 2015/513 Karar sayılı kararı ile bilirkişi raporu doğrultusunda davacıya düğününde takılan altın ve mehirin toplam bedelinin 57.900,00 TL olduğu kabul edilerek davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. İlk Bozma Kararı

1.Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından tümü yönünden temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2017 tarihli ve 2016/7682 Esas, 2017/15666 Karar sayılı kararı ile dosyanın kuyumcu bilirkişiye tevdii ile talep edilen ziynet eşyalarının gram, ayar ve niteliklerinin göz önüne alınarak, CD ve fotoğraflar incelenmek sureti ile davacının talep ettiği ziynet eşyalarının incelenen resim ve CD'lerde hangilerinin mevcut olup olmadığı tek tek yazılarak davacıya takılan ziynetlerin hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması gerektiği gerekçesi ile kararın bozulmasına, davalı erkek vekilinin temyiz itirazlarının ise reddine karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

1.Mahkemenin 16.01.2020 tarih ve 2018/226 Esas,2020/25 Karar sayılı kararı ile, düğünde takılan ziynetlerin vasfı ile davacının daha sonraki fotoğraflarında mevcut bulunan ziynetlerin vasıflarının farklı olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların düğünden sonra takılan ziynetleri değiştirerek yerine farklı bilezikler alındığını beyan ettiği, davacıya düğünde takılan ziynetlerin evlilik birliği sırasında bozdurularak yerine yeni bileziklerin alındığı, düğün ve sonrasında alınan bileziklerin kaynağının aynı olduğu gerekçesi ile ziynet alacağının kabulüne, nikah akdi sırasında vaad edilen mehir karşılığı 30 adet ata altına yönelik davalının yemin edasında bulunduğu, kadının mihir alacağının varlığını ispatlayamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir.

C. Son Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda tarih ve sayılı belirtilen kararına karşı taraflarca temyiz yoluna başvurulmuştur.

2.Davacı kadın vekili katılma yoluyla reddedilen mehir alacağı yönünden; davalı tarafından ise kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

3.Dairemizin 16.03.2021 tarih 2021/925 Esas, 2021/2281 Karar sayılı ilamı ile erkeğin tüm temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilk bozma ilamı ile sadece ziynet alacağı yönünden bozma yapıldığı, sair yönlerden kararın onandığı, buna karşın bozma sonrası yapılan yargılama sırasında mihir alacağı yönünden davanın reddine karar verildiği, bunun ise davacı kadın yararına oluşan kazanılmış hak ilkesinin ihlali olduğu gerekçesi ile mehir alacağı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi olduğundan bahisle bozulmasına, davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu yönden onanmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemenin Son Kararı

1.Mahkemenin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uyularak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, kadının mehir alacağı davasının kabulü ile 30 adet ata altının aynen iadesine, olmadığı taktirde 20.022,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; Genel Kurul’un ziynetlere ilişkin görüş değiştirdiğinin gözetilmediğini, erkeğe takılan altınların da kadına verilmesinin hatalı olduğunu, mihir alacağının kadına ödendiğinin dosyadan sabit olduğunu, mahkemenin bilirkişi raporuna itiraz etmediği gerekçesi ile mihir alacağının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek usul ve kanuna aykırı kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda karar verilip verilmediği, davanın mehir alacağı yönünden kabulünün yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedi, sekiz ve dokuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.Mahkemelerin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, Mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olduğu, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin hukuken mümkün bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

14.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.