"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/722 E., 2022/795 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gebze 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/435 E., 2020/631 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilerek, incelemenin duruşmalı yapılması davacı karşı davalı erkek vekili tarafından talep edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 02.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..
Belli edilen günde temyiz eden ... ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ve vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı- karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle ; kadının iş çıkışı eve gelmediğini, annesinin evine gittiğini, yatakları ayırdığını, ev işleri ile ilgilenmediğini, sürekli evi terk ettiğini, başka erkekler ile mesajlaştığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk ...'ın velâyetinin müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı- karşı davalı erkek vekili cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının telefon kayıtları kapsamında başka erkekler ile yazıştığının sabit olduğunu, boşanmanın fer'î taleplerinin harca tabi olduğunu, asılsız ve yersiz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, erkeğin müvekkiline hakaret ettiğini, asabi ve otoriter tavırlar takındığını, çoğu gece başka kadınlarla konuştuğunu, buna tepki veren müvekkiline şiddet uyguladığını, sahte hesaplar açıp iftiralarda bulunduğunu iddia ederek asıl davanın reddine karar verilmesini, açtıkları davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 25.000,00 TL maddî, 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dilekçeler aşamasında öne sürülen bir kısım vakıalardan sonra sonra tarafların bir araya gelip bir süre daha birlikte yaşadıkları, birlikte yaşamak suretiyle tarafların bu eylemlerini karşılıklı olarak affetmiş oldukları, affetmiş olmasalar bile en azından hoş görü ile karşılanmış sayılmasının gerektiği, affetme ve hoş görme olayının kabulünden sonra dayanılan vakıalara ilişkin dinletilen tanıkların anlatımlarının görgüye dayanmadığı, taraflardan aktarıldığı, tanık anlatımlarının yer, zaman içermediği, sebep ve saiki açıklanmadığı ve inandıcılıktan uzak olan taraf tanıklarının anlatımlarına itibar edilmediği, böylelikle her iki tarafın da evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin vakıaları ispat edemediklerinden her iki boşanma davasının reddine karar verildiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; dinlenen tanıkların müvekkilinin anlatımlarını doğruladığı gibi, iki tarafın da boşanmak istemesi nedeni ile tarafların tekrar bir araya gelme ihtimallerinin de bulunmadığının da kanıtlandığını, tanıkların kadının evi sık sık terk ettiğini beyanlarında ifade ettiklerini, bu durumda kadının daha fazla kusurlu olduğu gözetilerek tarafların boşanmalarına karar verilmesi gerektiği belirtilerek reddedilen davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin iddia ettiği hususların gerçek dışı olduğunu, yargılama sürecinde de ispatlanmadığını, tarafların 3 yıldır ayrı yaşadıklarını, evliliği sürdürmenin imkanı kalmadığını, tarafların bir arada yaşadığı dönemlerde de ayrı odalarda ve yataklarda yattıklarının sabit olduğunu, kaldı ki erkeğin hayatında başka kadınlar olduğunu, bu durumun tanık ...'ın beyanı ile sabit olduğunu, erkeğin müvekkil hakkında sahte hesaplar açıp iftirada bulunduğunu, gelinen bu noktada evlilik birliğini yürütmenin mümkün olmadığını, yargılama aşamasında ortak çocuk yararına da tedbir nafakası talebi olmasına rağmen bu hususta hüküm kurulmadığını belirterek, reddedilen davası ve ortak çocuk için tedbir nafakasına hükmedilmemesi yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında meydana gelen geçimsizlik oluşturacak kusurlu davranışlardan sonra tarafların karşılıklı af hoşgörüsü kapsamında evlilik birliğine devam ettikleri, bu tarihten sonra ve boşanma davasından önce meydana geldiği ileri sürülen diğer karşılıklı kusurlu davranışların ispatlanamadığı, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olamayacağı dikkate alındığında yerel mahkemece kararda yazılı nedenlerle asıl ve karşı boşanma davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca, müşterek çocuk 2008 doğumlu ...'ın fiili ayrılık döneminde hem anne hem de baba yanında kaldığı, ihtiyaçlarının birlikte karşılandığı, çocuğun barınma, bakım, eğitim giderlerinin sadece anne tarafından yerine getirilmemiş olduğu anlaşılmakla, davalı-karşı davacı annenin müşterek çocuk ... için talep ettiği tedbir nafakasına hükmedilmemesi kararı yönünden istinaf başvurusu yerinde görülmediği gerekçesi ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların boşanma davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ve ortak çocuk yararına tedbir nafakası hükmedilmesinin koşullarının oluşup, oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi ve 169 uncu maddesi. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 ... maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.