Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6393 E. 2023/2116 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı ve protokolün geçerli olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçeler gözetilerek, davacı vekilinin temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/86 E., 2022/997 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/941 E., 2020/425 K.

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 03.05.2021 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... vekili Av. Rukiye ... ... geldi. Karşı taraf davalı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokoldeki marka ve patentlerinin devrinin geçersiz olduğunu, anlaşma protokolünü müvekkilinin tehdit sebebiyle korkuyla kabul ettiğini, davalının müvekkilinin ticari hayatını bitirmekle ve topluma, iş camiasına rezil etmekle tehdit ettiğini, vekilinin de manevi baskı kurduğunu, müvekkilinin adına hiç bir taşınmaz, iş yeri kalmadığını, sadece bir araba kaldığını, müvekkilinin canını dişine takarak gece gündüz çalışarak yıllarını verdiği tatlı imalat ve satış işini ve tüm iş yerlerinin tehdit ve hile ile müvekkilinin elinden alındığını, anlaşmalı boşanma protokolünün hükümde yazılması gerektiğini belirterek evlilik birliği içinde edinilen menkul, gayrimenkul ve ticari kazanım ve patentler için mal rejiminin tasfiyesi ile, evlilik birliği içinde edinilen tüm malların yarı oranında paylaştırılmasını talep etmiş; davacı erkek vekili 20.12.2019 tarihli dilekçesinde tasfiye talep edilen malları açıklamıştır.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını, davacının korkacak, korkutulacak bir kişi olmadığını, hakim huzurunda protokolün imzalandığını, tarafların boşandıktan sonra da evliliklerini kurtarabilmek için tatile çıktıklarını, tehditin devam ettiği iddialarının ... olmadığını, aksine davacının müvekkilini tehdit ettiğini ve koruma kararı alındığını, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokolde mal rejiminin tasfiyesinin yapıldığını, davacının alacak talebi olmadığını ve bu haklardan feragat ettiğini, protokolün geçerli olduğunu, fikri mülkiyete konu malların edinilmiş mallara konu edilebileceğini, davalının iddialarının soyut ve gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma protokolünde mal rejiminin tasfiyesinin yapıldığı, boşanma protokolünün kararın eki sayılmasına karar verildiği, boşanma kararının kesinleştiği, protokolde 'tarafların birbirinden başkaca hak ve alacakları bulunmamaktadır' düzenlemesinin bulunduğu, tehdit sebebi ile protokolün imzalandığına yönelik iddianın mal rejiminin tasfiyesi talepli işbu davada incelenemeyeceği, boşanma protokolündeki düzenlemeye göre tarafların birbirinden hak talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolünün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, Mahkemece eksikliklerin giderilmesi, toplanmayan delillerin toplanması ve tanıkların dinlenmesi amacıyla İlk Derece Mahkemesine dosyanın gönderilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, usul ve yasaya uygun olan hükme yönelik yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili, gerekçenin anlaşılır olmadığını, boşanma kararında ek olarak kabul edilen protokolün ve protokoldeki mal paylaşımının geçersiz olduğunu, protokolün baskı ve zorlama ile imzalandığını, boşanma davasından sonra aracında dinleme cihazı bulunduğunu, bu olayın bile korkutma olayının kanıtı olduğunu, sözleşmesinin süre geçirildiği için onanmış sayılsa bile sözleşmesinin bu şekilde yapılmasından kaynaklı tazminat hakkının devam ettiğini, boşanma protokolün korkutma sebebine dayalı olarak sakat ve geçersiz olduğunu iddia etmekte hukuken bir engel olmadığını, protokolün hükme yazılmadığı için de geçersiz olduğunu, bu hususta gerekçe olmadığını, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini belirtilerek kararın bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünün mal rejiminin tasfiyesini kapsayıp kapsamadığı, protokolün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 ... maddeleri, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 ... maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Kanun'un 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 ... maddesinin ikinci fıkrası, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 ... maddesi, 232 nci maddesi, 235 ... maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6098 sayılı Kanun'un 37 nci maddesi, 38 ... maddesi, 39 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

03.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.