Logo

2. Hukuk Dairesi2022/6978 E. 2023/6293 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine konulan ipoteğin, eşin rızası olmaksızın tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının ipotek tesis edilmesine ilişkin rızasının bulunduğunun tespit edilmesi ve kararın usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, ipoteğin kaldırılması talebini reddeden yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/466 E., 2022/712 K.

...

...

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/379 E., 2021/211 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 19.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde temyiz eden davacı ... ve vekilleri gelmedi. Karşı taraf davalı ... A.Ş. vekilleri ile davalı ... gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Temyiz eden davacı ... vekili Avukat ...'ın mazeret dilekçesi gönderdiği görüldü, dosyasına konuldu. Belgelendirilmeyen usul ve kanuna uygun bulunmayan mazeretin reddine ve evrak üzerinde inceleme yapılmasına 19.12.2023 gününde oy birliği ile karar verildi. İşin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ... adına kayıtlı ... nolu parselde 48 yüzölçümü 21 bağımsız bölümde kain apartman dairesinin aile konutu olmasına rağmen müvekkilinin açık rızası olmaksızın ipotek tesis edilmiş olduğunu, Kütahya 2. İcra Müdürlüğünün 2016/6386 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeni ile Konya 1. Aile Mahkemesinin 2016/2536 talimat sayılı dosyası ile taşınmaz yönünden satış işlemlerinin başladığını belirterek, taşınmazın aile konutu olması nedeni ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aile konutu olan taşınmaz üzerine ipotek konulmasına muvafakat verdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 24.01.2018 tarihli ve 2017/239 Esas, 2018/156 Karar sayılı ilamı ile; dosya kapsamına getirtilen, ... ait kredi belgelerinin incelenmesi ile, davaya konu aile konutunun ipotek verilmesine 05.10.2015 tarihinde davacının muvafakat verdiğinin ve söz konusu belgenin altına imza attığının görüldüğü, davacının duruşmada alınan beyanında muvafakatnamenin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu fakat başka bir ev için ipotek verdiğini düşündüğünü belirttiği, muvafakatnamede aile konutu ve ipoteğe muvafakat ibaresinin açıkça yer aldığı, her kişinin attığı imzadan sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamına getirtilen Kütahya 2. İcra Dairesinin 2016/6386 Esas sayılı takip dosyası ile genel kredi sözleşmesinin zamanında ödenmemesi dolayısıyla ipotekli taşınmaz üzerinde takip başlatıldığı, aile konutunun ipotek konulmasına davacının açık rızasının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 26.02.2020 tarih ve 2018/1351 Esas, 2020/366 Karar sayılı kararı ile; davacının dava dilekçesi ile aile konutu olarak kullanıldığını iddia ettiği taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğu, davanın, davacının yatırdığı maktu harçla görüldüğü, dosyanın yapılan incelemesinde dava konusu taşınmaz üzerinde davacının talebi ile 24.12.2015 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, 06.10.2015 tarihinde ise davalı banka lehine 460.000,00 TL bedelle ipotek tesis edildiği, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin istemlerin nispi harca tabi olduğu, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı, bu kapsamda davacıya nispi harcı tamamlaması için süre verilmesi, harç noksanlığı giderildiği takdirde talebin esasının incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi, harç eksikliğinin tamamlanmaması halinde Harçlar Kanunu'nun 30 uncu maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken, harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devam edilip, işin esası hakkında karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin sair istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda başlıktaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya kapsamına getirtilen, ... Bankasına ait kredi belgelerinin incelenmesi ile, davaya konu aile konutunun ipotek verilmesine 05.10.2015 tarihinde davacının muvafakat verdiğinin ve söz konusu belgenin altına imza attığının görüldüğü, davacının duruşmada alınan beyanında muvafakatnamenin altındaki imzanın kendisine ait olduğunu fakat başka bir ev için ipotek verdiğini düşündüğünü belirttiği, muvafakatnamede aile konutu ve ipoteğe muvafakat ibaresinin açıkça yer aldığı, her kişinin attığı imzadan sorumluluğunun bulunduğu, dosya kapsamına getirtilen Kütahya 2. İcra Dairesinin 2016/6386 Esas sayılı takip dosyası ile genel kredi sözleşmesinin zamanında ödenmemesi dolayısıyla ipotekli taşınmaz üzerinde takip başlatıldığı, aile konutunun ipotek konulmasına davacının açık rızasının bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, "... nolu parselde 48 yüzölçümü 21 bağımsız bölüme" ilişkin düzenlenen eş muvafakatnamesindeki imzanın davacıya ait olduğunun davacı tarafça kabul edildiği, muvafakatnamenin matbu yazılı kısımların içeriğinde de " aile konutu" ibaresinin bulunduğu, bu durumda aile konutu olan taşınmaz üzerinde ipotek tesis edilmesine ilişkin işlemde davacı eşin açık ve geçerli şekilde rızası bulunduğu ve inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesinde öne sürdüğü sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğunu belirterek, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 194 üncü maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...