Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7165 E. 2022/9693 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken eşlerden birinin ölümü üzerine, mirasçının davaya kusur belirleme davası olarak devam etmesi halinde vekâlet ücretine hüküm şekli.

Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliğinin ölümle sona ermesi nedeniyle boşanma davasının konusuz kalması ve mirasçının davaya kusur belirleme yönünden devam etmesi sebebiyle, tek bir dava için vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken, asıl ve birleşen dava için ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyerek, hükmün bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek mirasçısı Bilge Kağan velisi tarafından kusur belirlemesi, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkek mirasçısı Bilge Kağan velisinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Davacı-davalı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine (TMK md.166/4) dayalı olarak açılan boşanma davasının yapılan yargılaması neticesinde erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş; hüküm, davalı-davacı kadın tarafından erkeğin kabul edilen davası, fer'î talepleri hakkında hüküm kurulmaması ve kendi boşanma davası hakkında birleştirme kararı verilmemesi yönünden istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, kadının cevap dilekçesindeki talepleri hakkında karar verilmemiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilerek ilk derece mahkemesinin 13.03.2019 tarihli kararı kaldırılmış ve sair itirazlar incelenmeyerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir. İlk Derece Mahkemesince dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılamasında davalı-davacı kadın tarafından Yalova Aile Mahkemesi’nde açılan 2018/931 E. sayılı dosya ile eldeki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiş, aynı zamanda kadının cevap dilekçesindeki talepleri karşı dava olarak nitelendirilerek harç ikmali yoluna gidilmiştir. İlk derece mahkemesince, yargılama sırasında davacı-davalı erkeğin 19.03.2020 tarihinde vefat etmesi nedeniyle asıl ve birleşen dava bakımından boşanma davası konusuz kaldığından hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olmadığının tespitine, kadının tedbir-yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek asıl ve birleşen dava yönünden kadın lehine vekâlet ücretine hükmedilmiş, kadının karşı davasının ise usulden reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-davalı erkek mirasçısı tarafından kusur tespiti, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek mirasçısı Bilge Kağan velisi tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası devam ederken davacı-davalı erkeğin vefât etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, boşanma talepleri konusuz kalmıştır. Davacı-davalı erkek mirasçısının davaya devam etme yönündeki iradesi (TMK md.181/2) asıl ve birleşen boşanma davasını kusur tespiti davasına dönüştürür. O halde; ortada kusur tespitine ilişkin ... bir davanın varlığının kabulü gerekir. Davacı-davalı erkek mirasçısının talebi doğrultusunda kusur tespiti yönünden yapılan yargılama neticesinde sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derece bir kusurunun olmadığına karar verildiği de dikkate alındığında, yalnızca kusur tespiti yargılaması nedeniyle vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekirken asıl ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2).

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 6. ve 7. bentlerinin hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine 6. bente karşılık gelmek üzere “ Davalı-davacı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ...Ü.T. gereğince 4.080,00 TL vekâlet ücretinin asıl dosya davacısı ...'ın mirasçısı olan ve davayı kusur belirlenmesi yönüyle takip eden ...'dan alınarak davalı ...'a verilmesine” hükmünün eklenmesine ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi. 29.11.2022 (Salı)