Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7200 E. 2023/4827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya annesinden devredilen taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığı ve davacının katılma alacağına konu edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davalıya annesi tarafından ölmeden önce mirası paylaştırma amaçlı bedelsiz olarak devredildiğinin ve kişisel mal olduğunun anlaşılması gözetilerek, davacının katılma alacağı talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/1933 E., 2022/1205 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/396 E., 2020/472 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27.11.2017 tarihinde açılan boşanma davası sonucunda boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, mal rejiminin devamı süresince davacının katkılarıyla İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 1000 ada 7 parselde bulunan daireyi satın aldıklarını, davalının, boşanma davası açılınca söz konusu yeri muvazaalı olarak, aynı zamanda değerinin çok altında ve boşanma davası açıldığından haberdar olan babası ...'ye devrettiğini, devir tarihinin 01.12.2017 olduğunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 227 nci ve 229 uncu maddelerine göre davacının haklarının hesaplanması gerektiğini, bu tür kazandırma veya devirlere ilişkin uyuşmazlıklarda mahkeme kararının, davanın kendisine ihbar edilmiş olması koşuluyla, kazandırma veya devirden yararlanan üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebileceğini, devrin mal kaçırma ve muvazaalı olduğunu, davalının babası ...'ye ihbarı gerektiğini, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 1.000,00 TL katılma alacağının yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili 25.09.2020 tarihli dilekçesi ile; 1.000,00 TL olan dava değerini 61.500,00 TL daha artırdıklarını ve toplam 62.500,00 TL katılma alacağının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; maddi durumunun kötü olduğunu, evi alacak maddi durumu olmadığını, evi satın almadıklarını, annesinin sağlığında kendisine, babasına ve kardeşlerine paylaştırdığını, davalının da bir işte çalışmadığını, geçimlerini borç harç sağladıklarını, boşandıktan sonra çocuklarının ve kendisinin tamamen babasının maddi desteğine ihtiyaç duyduklarını, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.İhbar olunan ... dilekçesinde; taşınmazın eşi ... adına tapuya kayıtlıyken 1988 yılından başlayarak 1996 yılına kadar bina yaptıklarını, 2007 yılında eşinin mirasta kavga çıkmasın diyerek kendisine ve çocuklarına bedelsiz pay devrettiğini, hibe olmasına rağmen harcı yüksek olduğundan satış gösterildiğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu taşınmaz eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 20.04.2007 tarihinde satın alınarak davalı eş adına tescil edilse de, taşınmazın arsasının 20.04.2007 tarihinde davalının annesi tarafından davalıya satış gösterilmek suretiyle devredildiği, tüm tanık beyanları, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, resmi senet, yapı kullanma izin belgesi ve hayatın olağan akışına göre tapuda satış gösterilse bile annesinin davalıya satışının bağış niteliğinde olduğu, aynı gün davalının annesine ait olan arsa ve o tarih itibarıyla üzerinde mevcut olan binanın davalının diğer kardeşleri ve babasına da anne tarafından devredildiği, annenin mirasçılar arasında rızaen taksim yaptığı, bu durumun aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı, arsasının intikalinin bağış olması nedeniyle davacının kişisel malı olduğunun kabul edilerek, arsa üzerinde o tarihte binanın da bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davasının gerekçesiz reddedildiğini, dairenin davacının katkılarıyla alındığını, dosya içeriği ve tanık beyanlarıyla durumun açık olduğunu, evliliğin 2003 yılında gerçekleştiğini, edinim tarihinin 2007 olduğunu, taşınmazın boşanma davasının açıldığı 27.11.2017 tarihinden sonra davalının babasına satıldığını, tanık ...'nın beyanında evin iki tarafın çalışmasıyla davalının babasından satın alındığının, tanık ..'in davacının ev satın almak için para biriktirdiğini ve evi dededen satın aldıklarını bildirdiğini, davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, miras yoluyla edinilmiş bir mal olmayıp müvekkilinin katkıları ve davalının katkılarıyla satın alındığını, davalının dayanmadığı ve delillendirmediği hususlara dayanıldığını, aile konutu şerhi olduğunu, satış bedelinin farklı olmasının bağış olmadığını ve satışı doğruladığını, tapuda da bağış olmadığını, davanın kabulü gerekirken reddinin hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddi nedeniyle istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya içerisindeki intikalleri gösterir tapu kayıtlarına, taşınmazın davalı ve dava dışı paydaşlarına intikal şekline ve paydaşlarına, dosya kapsamına ve talebin niteliğine göre, dava konusu taşınmazın bedelsiz devir yoluyla davalıya annesi tarafından devredildiği, kişisel mal olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde de belirttiği sebeplerle davanın reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, tasfiye konusu taşınmazların davalıya bağışlanıp bağışlanmadığı, taşınmazların edinilmiş mal olup olmadığı ve ispat noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 6 ıncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 285 inci ve devamı maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacının dava dilekçesinde katılma alacağı isteminde bulunduğunun, 01.01.2002 tarihinden sonra davalı erkek adına edinilen taşınmazlar her ne kadar kanuni karine gereğince edinilmiş mal ise de, tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davalının annesinin çocuklarına ölmeden önce mirası paylaştırma amaçlı yapılan karşılıksız bir kazandırma olduğunun anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.