Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7420 E. 2024/839 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Katılma alacağı davasında, kişisel mal savunması, denkleştirme hesaplamaları, tasfiye tarihine göre malların değer tespiti ve istinaf incelemesinin kapsamına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazlardan birinin değerinin belirlenmesinde ipotek gözetilmediği, diğer iki taşınmaz için kullanılan kredilerin karıştırıldığı ve kooperatif hisseleri için yapılan ödemelerin güncellenmesinin yapılmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/693 E., 2022/448 K.

DAVA TARİHİ : 04.06.2015 - 24.04.2017

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2015/348 E., 2020/638 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kabulüne, 02.04.2021 tarihli ek karar ile de davalı erkek vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili tarafından, ek kararın da davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince karara yönelik başvuruların ayrı ayrı esastan reddine; 27.05.2022 tarihli ek karar ile de, İlk Derece Mahkemesinin ek kararına yönelik başvurunun kesin olarak esastan reddine karar verilmiştir.

2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın vekili tarafından adli yardım talepli olarak temyiz edildiği, bu sebeple de temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin yatırılmadığı belirlenmiştir.

Adli yardım, temyiz yoluna başvuru sırasında talep edilmekle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 336 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, adli yardım talebini inceleme görevi Yargıtaya aittir.

Adli yardım, 6100 sayılı Kanun’un 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Anılan maddelere göre gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği adli yardımın şartları, ödeme gücünden yoksun olma ve talebin açıkça dayanaktan yoksun olmamasıdır. Adli yardım talebinde bulunan gerçek kişi veya tüzel kişinin yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren mali durumuna ilişkin belgeleri de mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Adli yardım talebinde bulunanın ödeme gücünden yoksun olup olmadığı, bu belgeler incelenerek belirlenecektir.

Bu açıklamalar ışığında adli yardım talebinde bulunan tarafın, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor

duruma düşürmeksizin gereken temyiz yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu anlaşıldığından, davacı kadın vekilinin adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili ve davacı kadın vekili tarafından, Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ek kararı ise davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 14.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Av. Sümeyye Aydoğdu ile karşı taraf temyiz eden davacı ... vekili Av. ... geldi. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 14.02.2024 gününde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

Davalı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ek kararına yönelik temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Bölge Adliye Mahkemelerinin, geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu kararın kesin olması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Bölge Adliye Mahkemesince 27.05.2022 tarihli ek kararla kesin olarak, İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine yönelik 02.04.2021 tarihli ek kararına karşı davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olduğu anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin 27.05.2022 tarihli ek karar yönünden reddine karar vermek gerekir.

Davalı erkek vekilinin birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin incelemesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre, birleşen davada davalı erkek aleyhine tespit edilen ve hükmedilen alacak miktarının 80.569,13 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin miktardan reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin asıl ve birleşen dava, davalı erkek vekilinin asıl dava yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına 771 ada 3 parsel 10 nolu daire, 4178 ada 1 parsel 10 nolu daire, 4178 ada 1 parsel 4 nolu daire ve Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan ile 23 LV 220, 23 LV 293, 45 AAL 72 plakalı araçların edinildiğini, davalı adına banka hesaplarının bulunduğunu, malların değerinin şimdilik tam olarak belirleyemediklerinden davayı kısmi dava olarak açtıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, mal rejiminin tasfiyesi ile şimdilik 200.000,00 TL katılma alacağının boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep ve dava etmiş; davacı kadın vekili 18..05.2017 tarihli dilekçesine, talep miktarını 771 ada 3 parsel 10 nolu daire için 50.000,00 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu daire için 15.000,00 TL, 4178 ada 1 parsel 4 nolu daire için 30.000,00 TL ve Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan için 74.000,00 TL, 23 LV 220 plakalı araç için 15.000,00 TL, 23 LV 293 plakalı araç için 15.000,00 TL, 45 AAL 72 plakalı araç için 1.000,00 TL olduğunu açıklamıştır.

2. Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 ve 18 nolu dükkanların edinildiğini, dükkanların değerinin şimdilik tam olarak belirleyemediklerinden davayı kısmi dava olarak açtıklarını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir dükkan için 30.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 60.000,00 TL katılma alacağının boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilinin talep ve dava etmiştir.

3. Davacı kadın vekili 10.12.2020 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporları doğrultusunda talep miktarını açıklayarak ve yükselterek 771 ada 3 parsel 10 nolu daire için 53.330,00 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu daire için 84.934,56 TL, 4178 ada 1 parsel 4 nolu daire için 5.457,06 TL ve Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan için 38.935,01 TL, Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 nolu dükkan için 37.521,34 TL, Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 18 nolu dükkan için 43.047,79 TL, 23 LV 220 plakalı araç için 20.917,10 TL, 23 LV 293 plakalı araç için 16.116,10 TL, 45 AAL 72 plakalı araç için 16.000,00 TL, banka hesaplarındaki paradan 11.134,14 TL olmak üzere toplam 327.394,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilinin talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; 771 ada 3 parsel 10 nolu dairenin kredi ile alındığını kredi ödemelerinin bittiğini, taşınmaz üzerinde müvekkilinin mesleki faaliyetleri için çektiği krediler nedeniyle ipotek bulunduğunu; 4178 ada 1 parsel 10 nolu dairenin edinilmesi için 50.000,00 TL kredi kullanıldığını, kredi ödemelerinin devam ettiğini; 4178 ada 1 parsel 4 nolu dairenin edinilmesi için 80.000,00 TL kredi kullanıldığını, kredi ödemelerinin devam ettiğini; müvekkilinin borçları nedeniyle iki taşınmazı satmak zorunda kaldığını, satış parası ile günü gelen çeklerini ödediğini, müvekkilinin işleri nedeniyle borçlarının bulunduğunu, yakınlarından aldığı borçlar ve banka kredi borçlarının da olduğunu; tarafların oturdukları 2 nolu dairenin üçüncü kişiye ait olduğunu, 11 yıldır kiracı olduklarını; 23 LV 220 plaklı araç edinilirken 12.000,00 TL becayiş kredisi ile, 50.600,00 TL araç kredisi kullanıldığını, kredi ödemelerinin devam ettiğini; 23 LV 223 plakalı araç alınırken de 60.000,00 TL kredi kullanıldığını, kredi ödemelerinin devam ettiğini; 46 AAL 72 plakalı aracın eski bir araç olduğunu, aracın trafikten men edildiğini, müvekkilinin borçları için sattığını; banka hesaplarının mevduat değil, ticari kredi hesapları olduğunu, hesaplarda para olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı erkek vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; taleplerin zamanaşımına uğradığını, müvekkili adına edinilen malların kredi ile alındığını, kredi borçlarının devam ettiğini, müvekkilinin işletmesinin de borçları olduğunu, dükkanların kooperatif ödemelerinin devam ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, asıl dava yönünden; davacının ev hanımı olduğu, herhangi bir işte çalışmadığı, davalının ise işletmeci (esnaf) olduğu, bilirkişi S. C.'nin raporunun hukuka ve objektif kriterlere uygun olduğu; 4178 ada 1 parsel 4 nolu dairenin 24.06.2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, taşınmazın boşanma dava tarihinden sonra satıldığı, davacının bu taşınmaz için talep hakkının bulunduğu, taşınmazın alınmasında Halk Bankası'ndan kredi çekildiği ve belli bir kısmının boşanma dava tarihinden sonra ödeneceği, boşanma dava tarihinden sonra ödenecek kısım için denkleştirme yapılması gerektiği, davacının işbu taşınmaz yönünden talep edebileceği artık değere katılma alacağının 5.457.96 TL olduğu; 4178 ada 1 parsel 10 nolu dairenin 24.06.2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, taşınmazın alınmasında Yapı Kredi Bankası'ndan kredi çekildiği ve belli bir kısmının boşanma dava tarihinden sonra ödeneceği, boşanma dava tarihinden sonra ödenecek kısım için denkleştirme yapılması gerektiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 84.934,56 TL olduğu; 771 ada 3 parsel 10 nolu dairenin 08.07.2011 tarihinde davalı adına tescil edildiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 53.330,00 TL olduğu; Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan kooperatif hissesinin davalı adına 27.10.2010 tarihinde devir alınmış olup boşanma dava tarihinden sonra davalı tarafından bir kısım ödemenin yapıldığı, boşanma dava tarihinden sonra yapılan ödemeler için denkleştirme yapılması gerektiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 38.935,01 TL olduğu; 45 AAL 72 plakalı aracın davalı tarafından 23.12.2013 tarihinde alındığı, boşanma tarihinden sonra devredildiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 16.000,00 TL olduğu; 23 LV 293 plakalı aracın 28.04.2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, aracın alımında Halk Bankası'ndan kredi çekildiği, kredinin bir kısmının boşanma dava tarihinden sonra ödendiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 16.116,10 TL olduğu, 23 LV 220 plakalı aracın 17.09.2014 tarihinde davalı adına tescil edildiği, aracın alımında Volkswagen Doğuş Finansman A.Ş.'den kredi çekildiği, kredinin bir kısmının boşanma dava tarihinden sonra ödendiği, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 20.917,10 TL olduğu; banka hesaplarında boşanma davasının açıldığı tarih itibari ile davalının 22.268,28 TL'sinin bulunduğu, davacının talep edebileceği artık değere katılma alacağının 11.134,14 TL olduğu gerekçesiyle; asıl davanın kabulü ile, 4178 ada 1 parsel 4 nolu daire yçnünden 5.457,06 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu daire yönünden 84.934,56 TL, 771 ada 3 parsel 10 nolu daire yönünden 53.330,00 TL, 45 AAL 72 plakalı araç yönünden 16.000,00 TL, 23 LV 293 plakalı araç yönünden 16.116,10 TL, 23 LV 220 plakalı araç yönünden 20.917,10 TL, Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan yönünden 38.935,01 TL, banka hesaplarındaki para yönünden 11.134,14 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden (karar tarihinden ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

2. Birleşen dava yönünden; Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 nolu dükkan kooperatif hissesinin davalı adına 03.03.2011 tarihinde devir alındığı, boşanma dava tarihinden sonra davalı tarafından bir kısım ödeme yaptığı, davacının talep edebileceği katılma alacağının 37.521,34 TL olduğu; Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 18 nolu dükkan kooperatif hissesinin davalı adına 09.10.2012 tarihinde devir alındığı, davalının boşanma tarihinden sonra bir kısım ödeme yaptığı, davacının talep edebileceği katılma alacağının 43.047,79 TL olduğu gerekçesiyle; birleşen davanın kabulü ile, Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 nolu dükkan yönünden 37.521,34 TL, Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 18 nolu dükkan yönünden 43.047,79 TL katılma alacağının tasfiye tarihinden (karar tarihinden ) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesinin 02.04.2021 tarihli ek kararı ile de, davalı vekilinin tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili, ek kararına karşı da davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan değer ve hesap raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini, raporların denetlenebilir olmadığını, rapor tarihinden sonra 24.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle taşınmazların yıpranma paylarının arttığı, araçların değerlerinin de yüksek belirlendiğini, 45 AAL 72 plakalı aracın hurda niteliğinde olduğunun göz ardı edildiğini; borçların değerlendirilmediğini, müvekkilin çek ödemeleri, SGK ve vergi borçlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin şahıs şirketinin gelirine ortak olan davacının borçlarına da ortak olması gerektiğini, müvekkilinin bir kısım malını borçlarını ödemek için sattığını, müvekkilinin borçlarını ödeyebilmek için fazla kredi çekilerek alınan taşınmazlardan kalan kredilerin işlerinin düzeltilmesi için kullanıldığını, hükme esas alınan hesap raporunda taşınmazlar için çekilen kredilerin hatalı belirlendiğini, müvekkilinin hesabındaki paranın şahıs şirketine ait olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipotek borcunun da tasfiyede dikkate alınması gerektiğini, tedbirin de kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; davalının işletmesinin değeri ve gelirlerinin hesaplamaya dahil edilmediği, davalının devrettiği taşınmazların dikkate alınmadığını, 4178 ada 1 parsel 4 ve 10 nolu dairelerin mal kaçırma amacıyla devredildiğini, tasfiyeye dahil edilmesi gerektiğini, ticari işletme kredilerinin konut kredisi gibi değerlendirildiğini bu kredilere istinaden denkleştirme yapılamayacağını, kooperatif dükkanların borçların vadesi gelmemiş borçlara oranlanması gerekirken hatalı oranlama yapılarak karar verildiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dosya kapsamı, delil durumu, Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından sair hususlara yönelik Mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığının ve özellikle tasfiye konusu taşınır ve taşınmaz mallar ile bankadaki paranın evlilik birliği içerisinde edinildiğinin, edinme tarihi, kredi kullanım tarihleri ve kredi miktarları nazara alındığında, kredilerin taşınır ve taşınmazların alımında kullanıldığının anlaşılmasına göre İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli kararı ile, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin 04.02.2021 tarihli ek kararına yönelik davalı erkek vekilinin başvurusunun kesin olarak esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili, ek kararına karşı da davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; tedbirin kaldırılması gerektiğini, ek kararın hatalı olduğunu; hükme esas alınan değer ve hesap raporlarının eksik ve hatalı olduğunu, taşınmazların değerinin yüksek belirlendiğini, raporların denetlenebilir olmadığını, rapor tarihinden sonra 24.10.2020 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle taşınmazların yıpranma paylarının arttığı, araçların değerlerinin de yüksek belirlendiğini, 45 AAL 72 plakalı aracın hurda niteliğinde olduğunun göz ardı edildiğini; borçların değerlendirilmediğini, müvekkilin çek ödemeleri, SGK ve vergi borçlarının dikkate alınmadığını, müvekkilinin şahıs şirketinin gelirine ortak olan davacının borçlarına da ortak olması gerektiğini, müvekkilinin bir kısım malını borçlarını ödemek için sattığını, müvekkilinin borçlarını ödeyebilmek için fazla kredi çekilerek alınan taşınmazlardan kalan kredilerin işlerinin düzeltilmesi için kullanıldığını, hükme esas alınan hesap raporunda taşınmazlar için çekilen kredilerin hatalı belirlendiğini, müvekkilinin hesabındaki paranın şahıs şirketine ait olduğunu, taşınmaz üzerindeki ipotek borcunun da tasfiyede dikkate alınması gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; eksik inceleme ile karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesinin ticari işletme kredilerine ilişkin istinaf sebeplerini incelemediğini, davalının devrettiği taşınmazların dikkate alınmadığını, 4178 ada 1 parsel 4 ve 10 nolu dairelerin mal kaçırma amacıyla devredildiğini, tasfiyeye dahil edilmesi gerektiğini, ticari işletme kredilerinin konut kredisi gibi değerlendirildiğini bu kredilere istinaden denkleştirme yapılamayacağını, kooperatif dükkanların borçların vadesi gelmemiş borçlara oranlanması gerekirken hatalı oranlama yapılarak karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, denkleştirmenin doğru yapılıp yapılmadığı, tasfiyeye esas alınacak aktif ve pasif değerler, malların değeri, istinaf incelemesinin eksik yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı kadın vekilinin asıl ve birleşen dava yönünden, davalı erkek vekilinin asıl dava yönünden aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (4721 sayılı Kanun md. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

3. Davalı erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu 771 ada 3 parsel 10 nolu dairenin değerine yönelik temyiz itirazlarını incelemesinde; Mahkemece, işbu taşınmaz yönünden verilen karar hatalı olmuştur, Şöyle ki işbu taşınmazın üzerinde 23.09.2011 tarihinde İşbankası lehine ipotek tesis edildiği, işbu taşınmazın sürüm (rayiç) değeri belirlenirken mal rejiminin sona erdiği sıradaki durumuna göre değer belirlenmesi gerekirken taşınmaz üzerindeki ipotek şerhinin değer belirlemede göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, işbu taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin taşınmazın değerini etkileyen bir durum olduğu gözetilerek taşınmazın tasfiye (önceki karar bozulmakla değer güncelliğini yitirdiğinden bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın tarihteki) tarihi itibariyle sürüm (rayiç) değeri belirlendikten sonra, talep miktarı ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

4. Davalı erkek vekilinin asıl davada tasfiye konusu 4178 ada 1 parsel 4 ve 10 nolu dairelere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemece, işbu taşınmazlar yönünden de verilen karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, Mahkemece işbu taşınmazlar yönünden kullanılan kredilerin denkleştirilmesi yapılarak artık değere katılma alacağının belirlenmesi yerinde ise de, taşınmazların aynı gün alındığı, davalı vekili cevap dilekçesinde her ne kadar 4178 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm için Halk Bankası'ndan 80.000,00 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu bölüm için de Yapıkredi Bankası'ndan 50.000,00 kredi kullanıldığını ileri sürmüş ise de, ilerleyen aşamalarda kullanılan kredilerin yanlış taşınmazlar için belirtildiğini ileri sürdüğü, bilirkişi raporunda 4178 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölümün edinme değerinin 71.239,00 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu bağımsız bölümün edinme değerinin 142.567,05 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunda belirlenen taşınmazların edinme değerleri, kredi miktarları ve taşınmazların aynı gün alındığı gözetildiğinde davalı tarafından taşınmazlar için kullanılan kredi miktarlarının karıştırılmasının maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, 4178 ada 1 parsel 4 nolu bağımsız bölüm için Yapıkredi Bankası'ndan 50.000,00 TL, 4178 ada 1 parsel 10 nolu bölüm için de Halk Bankası'ndan 80.000,00 TL kredi kullanıldığı kabul edilerek artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

5. Davacı kadın vekilinin asıl davada tasfiye konusu Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan ile birleşen davada tasfiye konusu Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 ve 18 nolu dükkanlar yönünden temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Mahkemece, işbu taşınmazlar yönünden yazılı karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmamıştır. Şöyle ki, Mahkemece kooperatife evlilik birliği içinde ve boşanma dava tarihinde sonra yapılan ödemeler gözetilerek artık değere katılma alacağının belirlenmesi yerinde ise de, kooperatif ödemelerinin 16 nolu dükkan yönünden 2010, 17 nolu dükkan yönünden 2011, 18 nolu dükkan yönünden de 2012 yılında başladığı, en son yapılan ödeme tarihine göre tüm önceki ödemelerin değerinin güncellenmeden alacak hesabı yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, kooperatife yapılan tüm ödemelerin son ödeme tarihine göre güncellemesinin yapılarak toplam ödemenin belirlenip edinilmiş mal oranının bulunarak artık değere katılma alacağına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkek vekilinin Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2022 tarihli ek kararı ve birleşen dava yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının asıl davada tasfiye konusu 771 ada 3 parsel 10 nolu daire ile 4178 ada 1 parsel 4 ve 10 nolu daireler yönünden davalı erkek lehine, asıl davada tasfiye konusu Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 16 nolu dükkan ile birleşen davada tasfiye konusu Yeni Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi'nde bulunan 17 ve 18 nolu dükkanlar yönünden davacı kadın lehine BOZULMASINA,

4. Davacı kadın vekilinin asıl ve birleşen dava yönünden, davalı erkek vekilinin asıl dava yönünden bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,

Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ve 17.100,00 TL vekâlet ücretinin de davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran davalıya iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

14.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.