Logo

2. Hukuk Dairesi2022/7784 E. 2023/1663 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkin uyuşmazlıkta, davacı kadının dava dilekçesindeki talepleri ile ispat sınırının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, dava dilekçesinde taşınmazın edinilmesine katkısı olduğunu genel olarak belirtmesi ve deliller kısmında altınlardan bahsetmesinin, 6100 sayılı HMK’nın 141. maddesindeki iddianın genişletilmesi yasağına aykırı olmadığı ve davacı tarafından ileri sürülen hususların altınlarla sağlanan katkı nedeniyle değer artış payı alacağı olduğu anlaşıldığından, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1500 E., 2022/1251 K.

DAVA TARİHİ : 03.04.2013

KARAR : Direnme

Taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş ve Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2021/7317 Esas, 2022/2907 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Dairemiz bozma kararına Bölge Adliye Mahkemesince direnilmesi üzerine karar davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yasa gereğince katılma alacağının olduğunu, dava konusu taşınmazda maddî katkısının bulunduğunu, hatta bedelinin müvekkili tarafından ödendiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davalı erkek adına kayıtlı taşınmazın bedelinin 1/2'sinin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş; davacı kadın vekili 30.05.2016 tarihli dilekçesinde talep miktarını toplam 26.640,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde; davacı kadınnın ev hanımı olduğunu, taşınmazın alınmasında maddî katkısının olmadığını, müvekkili ve kardeşlerinin ortak birikimleriyle taşınmazın satın alındığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 24.02.2021 tarihli ve 2016/323 Esas, 2021/198 Karar sayılı kararıyla; 01.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın 30.000,00 TL'ye alındığı, 10.000,00 TL'sinin davacı kadının altınlarının kullanıldığı, taşınmazın devredildiği tarihteki değerine göre davacı kadının katılma alacağının 16.532,50 TL olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 16,532,50 TL katılma alacağının olduğunun tespitine, katılma alacağının karar tarihi olan 24.02.2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 22.06.2021 tarihli ve 2021/1130 Esas, 2021/1092 Karar sayılı kararıyla; davacı kadının dava dilekçesinde taşınmazın maddî katkısı ile alındığını iddia ettiği, maddî katkının nasıl olduğu açıklanmamış ise de delil kısmında altınlar için kuyumcudan alınacak rapor şeklinde belirtildiği, davacı kadın tanıklarının da taşınmazın altınlarla alındığını beyan ettikleri, davacı kadının altınlarla katkısı yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği, kuyumcu kartı ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın alınmasında altınların kullanıldığının ispatlandığı; taşınmazın boşanma davasından bir ay önce ayrı yaşadıkları dönemde devredilmiş olması sebebiyle mal kaçırma kastıyla devrin yapıldığı, taşınmazın devir tarihindeki özellikler dikkate alınarak muhtemel karar tarihindeki değerin tasfiyede esas alınması gerektiği; taşınmazın 28.000,00 TL'ye alındığı, davacı kadına ait altınların 27.000,00 TL tuttuğu, davacı kadının taşınmazın edinilmesinde % 96,42 oranında altınlarının kullanıldığı; taşınmazın muhtemel karar tarihindeki değerinin 121.593,92 TL olduğu, buna göre davacı kadının 117.240,85 TL değer artış payı alacağı, 2.176,53 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 119.417,38 TL alacağının olup talep miktarının 26.640,00 TL olduğu belirtilerek davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüyle taleple bağlı kalınarak 26.640,00 TL alacağın İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 24.02.2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsiline, davacı kadının fazlaya ilişkin (92.777,38 TL) hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 28.03.2022 tarihli ve 2021/7317 Esas, 2022/2907 Karar sayılı ilamıyla, davalı erkeğin değer artış payı alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; davacı kadının dava dilekçesindeki ve aşamalardaki anlatımlarında katılma alacağı isteminde bulunduğu, davacı kadının dava ve cevaba cevap dilekçesinde taşınmazın edinilmesinde ziynet eşyalarının kullanıldığı iddiasında bulunmadığı, bilirkişi raporu alındıktan sonra dosyaya sunulan dilekçelerde ziynetlerle katkıdan dolayı değer artış payı alacağı olduğunun beyan edildiği, kadının iddiasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 141 nci maddesi uyarınca iddianın genişletilmesi yasağı kapsamında değerlendirilmesi suretiyle taşınmaz nedeniyle davacı kadın lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına; davacı kadın vekilinin tüm, davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının dava dilekçesindeki anlatımı ile taşınmazın alınmasında somut katkısı olduğunu iddia ettiği, deliller kısmında altınlar ve kuyumcudan alınacak rapor dediği, 6100 sayılı Kanun'un 29 uncu maddesi gereğince hakimin hukuki açıdan belirsiz gördüğü hususlar hakkında taraflardan açıklama istemesinin mümkün olduğu, davacı kadının altınlarla katkısı yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerektiği; kuyumcu kartı ve tanık beyanlarına göre, taşınmazın alınmasında altınların kullanıldığının ispatlandığı; taşınmazın boşanma davasından bir ay önce ayrı yaşadıkları dönemde devredilmiş olması sebebiyle mal kaçırma kastıyla devrin yapıldığı; taşınmazın devir tarihindeki özellikler dikkate alınarak muhtemel karar tarihindeki değerin tasfiyede esas alınması gerektiği, taşınmazın 28.000,00 TL'ye alındığı, davacı kadına ait altınların 27.000,00 TL tuttuğu, davacı kadının taşınmazın edinilmesinde % 96,42 oranında altınlarının kullanıldığı; taşınmazın muhtemel karar tarihindeki değerinin 121.593,92 TL olduğu, buna göre davacı kadının 117.240,85 TL değer artış payı alacağı, 2.176,53 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 119.417,38 TL alacağının olup talep miktarının 26.640,00 TL olduğu belirtilerek önceki kararda direnilmesine ve davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüyle taleple bağlı kalınarak 26.640,00 TL alacağın İlk Derece Mahkemesi karar tarihi olan 24.02.2021 tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekdan tahsiline, davacı kadının fazlaya ilişkin (92.777,38 TL) hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı kadın vekili, Mahkemeye sunulan 05.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda müvekkilinin değer artış payı alacağını 121.513,92 TL olarak hesaplandığını, yine 17.03.2014 tarihli bilirkişi raporunda da müvekkilinin değer artış payı alacağının 53.280,00 TL olarak hesaplandığını, buna rağmen İlk Derece Mahkemesinin hatalı olarak 16.532,50 TL miktar üzerinden davayı kabul ettiğini, yeniden bilirkişi raporu alınarak 121.513,92 TL alacağın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili, davacı kadının davasını ispatlayamadığını, davacı kadının taşınmazın edinilmesine katkısı olmadığını, davacı kadının dava dilekçesinde nasıl katkıda bulunduğunu açıklamadığını ve delillendirmediğini, taşınmazın müvekkili ve kardeşlerinin ortak birikimleri ile alındığını, dava dilekçesinde 1.000,00 TL değer üzerinden davanın açıldığını, davanın niteliği gereği belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, talepten fazlasına karar verildiğini, ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye ilişkin iddialarının dikkate alınmadığını, delillerin hatalı değerlendirildiğini belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, talep ve ispat noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tesfiyesinden kaynaklanan değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci ve 373 üncü maddeleri. 6100 sayılı Kanun'nun 25 inci maddesi, 26 ıncı maddesi, 141 inci maddesi. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225- 241 inci maddeleri arası hükümleri.

3. Değerlendirme

1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. 6100 sayılı Kanun’un 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yeniden yapılan incelemede;

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 373 üncü maddesinin beşinci fıkraları uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.