Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8122 E. 2023/5954 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, edinilmiş mallara katılma rejimine tabi mallara ilişkin davacı kadının katkı payı alacağının miktarı, faizin başlangıç tarihi ve usuli kazanılmış hak oluşup oluşmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine hükmedilen katılma alacağına ilişkin faizin, ilk hükmedilen miktar yönünden ilk karar tarihinden itibaren işlemesi gerektiği, davacı lehine oluşan usulü kazanılmış hakkın göz ardı edilerek son karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/900 E., 2022/1144 K.

...

KARAR : Davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/363 E., 2021/851 K.

Taraflar arasındaki değer artış payı, katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili ile davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili ile davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği içinde davalı adına ... ada 1 parsel 9 nolu dükkan ile ... plakalı aracın edinildiğini, malların edinilmesine, iyileştirilmesine ve korunmasına müvekkilinin yakınlarının yaptığı parasal yardımlar, temizlik, el işi ve benzeri işler yapmak suretiyle elde ettiği gelir, mihir senedinde yazılı ziynetler dışındaki gerek düğünde takılan gerekse sonradan alınan ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunduğunu belirterek; fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, yargılama aşamasında tespit edilecek bedele tezyit edilmek üzere, taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiye edilerek, katılma payı alacağının ve ilaveten katkı payı alacağının, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde; davalının babasının mobilyacılık ve marangozculuk iş yeri olduğunu, davalının da ilkokulu bitirdikten sonra 2000 yılına kadar bu iş yerinde çalıştığını, 8345 parsel 9 nolu meskenin apartmandaki ahşap, doğrama ve marangozluk işlerinin yapılması karşılığında alındığını, miras malı olmadığını; ... parsel 9 nolu dükkanın da kooperatif yoluyla edinildiğini, ödemelerinin gerek taksit gerekse iş karşılığında yapıldığını, işbu taşınmazın da miras malı olmadığını; aracın ise 2005 yılında alındığını, ödemenin davalı tarafından yapıldığını, davalıya miras kalan taşınmazların tasfiye konusu yapılmadığını; tarafların evlendikleri 1989 yılından 1992 yılına kadar davalının ailesi ile birlikte yaşadıklarını, müvekkilinin hem davalının anne babasının hem de aynı çatıda yaşadıkları tüm şahısların temizlik, bulaşık, yemek, ütü, çamaşır ve benzeri tüm ihtiyaçlarını karşılamak için ağır işçi gibi çalıştığını ileri sürmüştür.

3. Davacı kadın vekili 01.03.2019 tarihli dilekçesinde; ... plakalı araç bakımından (35.000,00 x 1/2) 17.500,00 TL'nin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini; 07.01.2019 tarihli raporda, ... ada 1 parsel 9 nolu dükkan bakımından müvekkilinin alacağının bulunmadığı görüşünde olduğunu, ancak Mahkemenin aksi kanaatte olması durumunda, müvekkilinin alacağının 75.681,82 TL olduğunu, ... parsel 9 nolu mesken bakımından da müvekkilinin alacağının bulunmadığının bildirdiği, bu sebeple... ada 1 parsel 9 nolu dükkan bakımından fazlaya ilişkin 75.181,82 TL alacağa, 8345 parsel 9 nolu mesken bakımından doğacak alacağa ilişkin Mahkemece verilecek hüküm kesinleştikten sonra bakiye alacak bulunduğunun tespit edilmesi halinde ileride ek dava açarak bakiye alacağı talep etmeye yönelik hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, Müvekkilinin ... parsel 9 nolu dükkan için tespit edilen 75.681,82 TL ve 8345 parsel 9 nolu mesken için talep edecekleri 90.000,00 TL alacaktan, işbu dilekçe ile talep ettikleri 500,00 TL düşüldükten sonra kalan 165.181,82 TL bakiye alacağın davalıdan tahsili talebiyle ek bir dava daha açacaklarını, bu sebeplerle müvekkilinin 165.181,82 TL alacağına yönelik her türlü hakları saklı tuttuklarını belirterek; ... plakalı araç bakımından 17.500,00 TL'nin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkan ve 8345 parsel 9 nolu mesken bakımından müvekilinin fazlaya ilişkin 165.181,82 TL alacağına ilişkin ileride ek dava açarak bakiye alacağı talep etmeye yönelik hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

4. Davacı kadın vekili 13.04.2019 tarihli dilekçesinde; müvekkilinin evliliğin ilk yıllarından (1996 yılından) itibaren el işi, örgü, dantel ve sair işler yaparak, ayrıca hemen hemen her gün evlere temizliğe giderek elde etmiş olduğu gelirler ile 15 adet çeyrek altın, 5 adet yarım altın ve 6 adet her biri 15' er gram 22 ayar altın bilezik biriktirdiğini, işbu altınların tamamı, dükkanın kooperatife ödenecek taksitlerinin, dükkana yapılacak kapı, pencere, tadilat, işçilik ve benzeri ihtiyaçların ödenmesinde güçlük çektiğini söyleyen davalının talebi üzerine müvekkilinden alındığını, altınların tamamının dükkanın tapusunun alınmasından hemen önce bozdurulduğunu açıklamıştır.

5. Davacı kadın vekili 28.10.2019 tarihli dilekçesinde; fazlaya ilişkin hak ve alacaklara ilişkin her türlü hakları saklı kalmak üzere, ... plakalı araç bakımından 17.500,00 TL'nin hüküm tarihinden itibaren, ... parsel 9 nolu mesken bakımından 90.000,00 TL'nin ve... ada 1 parsel 9 nolu dükkan bakımından 75.681,82 TL'nin ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.

6. Davacı kadın vekili 13.11.2019 tarihli (21) nolu celsede; dava değerini 10.000,00 TL'nin 9.500,00 TL'sinin araca, 500,00 TL'sinin de taşınmazlara yönelik olduğunu, araç yönünden eksik harcı tamamladıklarını, araç yönünden 17.500,00 TL alacağın kabul edilmesini, taşınmazlar yönünden ise 500,00 TL dava değerine bir artırımda bulunmadıklarını, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir.

7. Davacı kadın vekili 21.12.2021 tarihli dilekçesinde; ... plakalı araç bakımından 42.500,00 TL ve... ada 1 parsel 9 nolu dükkan bakımından 120.681,82 TL artık değere katılma alacağı olmak üzere toplam 163.181,82 TL'nin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, 8345 parsel 9 nolu mesken bakımından müvekkilinin fazlaya ilişkin 147.000,00 TL alacağına ilişkin ileride ek dava açarak bakiye alacağı talep etmeye yönelik hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL'nin hüküm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; ... parsel 9 nolu meskenin müvekkilinin babasının iş karşılığı olarak müteahhitten müvekkilinin babası tarafından alındığını; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın da kooperatife müvekkilinin adına babası tarafından girildiğini ve ödemelerinin müvekkilinin babası tarafından yapıldığını, taşınmazların müvekkiline miras hissesine mahsuben verildiğini, ayrıca aracın bedelinin de miras hissesine mahsuben müvekkilinin babası tarafından ödendiğini, zira müvekkilinin 1999 yılına kadar babasının yanında çalıştığını, bu tarihten sonra asgari ücretle çalıştığını, müvekkilinin babasının sağlığında müvekkilinin kız kardeşine de taşınmaz verdiğini, bu iki kardeşin babaları öldükten sonra mirasından pay almadıklarını, kalan diğer malların diğer kardeşler tarafından paylaşıldığını; davacının yakınlarının maddî katkılarının olmadığını, davacının ev kadını olduğunu, çalışmadığını ve gelir elde etmediğini, davacının mihir senedi, düğünde takılan ziynet eşyaları ve eşya bedelleri için açtığı dava sonucunda davacıya ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı erkek vekili 28.12.2021 tarihli dilekçesinde; davacının 01.03.2019 tarihinde ıslah talebinde bulunduğunu, bir kez ıslah yapılacağını, davacı tarafından araç ve dükkan yönünden istinaf edilmediğinden müvekkili lehine oluşan kazanılmış hak oluştuğunu, kaldırma kararından önce tesis edilen hükümden fazla alacağa hükmedilemeyeceğini beyan etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2019 tarih ve 2016/546 Esas, 2019/827 Karar sayılı kararı ile, davalı tarafından ... plakalı aracın babasının ödeyerek satın aldığı araç olduğu, miras niteliğinde olduğu, davacının katkısının ve hakkının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, aracın satın alındığı faturanın davalının adına düzenlendiği, ödemenin davalının babası tarafından yapıldığına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı, aracın edilmiş mal olduğu, aksinin ispatlanamadığı, aracın karara en yakın tarih itibariyle değeri 35.000,00 TL'nin 1/2'sine karşılık gelen 17.500,00 TL davacının katılma alacağının olduğu; 8345 parsel 9 nolu meskenin davalı adına 19.08.1992 tarihinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde tescil edildiği, işbu taşınmazın davalının yaptığı iş karşılığı alındığı, davacının bu taşınmazın alımında katkısının olduğuna dair iddialarını ispat edemediği, dosyadaki duyuma dayalı soyut tanık beyanlarının davacının bu taşınmazın ediniminde katkısının olduğunu ispatlar nitelikte olmadığı; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatiften ferdileşme sebebi ile 05.03.2010 tarihinde davalı adına tescil edildiği, 21.07.2014 tarihinde devir ettiği, kooperatif ödemelerinin 1989-2010 yılları arasında olduğu, kooperatif ödemelerinin davalının babası tarafından yapıldığının iddia ettiği, ancak buna ilişkin herhangi bir fatura vs. belge sunulmadığı, 1989 yılı ile mal rejiminin ayrı olduğu 01.01.2002 tarihindeki yapılan ödemelerin davacının kişisel malı niteliğinde olduğu, bu tarihler arasındaki payda davalının hak ve alacağının bulunmadığı, ancak 01.01.2002-2010 tarihleri arasındaki ödemelerden davalının hak ve pay talebinde bulunabileceği, bu dönemdeki ödemelerin de tanık olarak dinlenen kooperatif başkanının ve dükkan komşusunun beyanından davalının babası tarafından ödendiğinin beyan edildiği, ancak bu hususta somut belge bulunmadığı, toplam ödemelerin 9/22 oranının kim tarafından ödendiğinin bilinmediği, bu nedenle aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal sayılacağı, davacının yasal mal rejiminden kaynaklı olarak artık değere katılma alacağının bulunduğu, 07.01.2019 tarihli raporda ... parsel 9 nolu dükkanın güncel sürüm değeri belirlenip bu değer üzerinden yapılan hesaplama sonucunda artık değere katılma alacağı miktarının ise 75.681,82 TL olduğunun belirtildiği, rapor tarihi itibariyle söz konusu taşınmazın karara en yakın tarihteki değerinin belirlendiği, rapor tarihi ve değer hesaplanan dönemin de elverişli bir tarih ve dönem olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde talep miktarında herhangi bir artış yapmadığı, yeni bir güncel değerinin tespiti için yeniden rapor alınmasına gerek görülmeyerek davacının talebi olan 250,00 TL ile bağlı kalınarak karar verilmesi gerektiği; her ne kadar davacı tarafça davacının mehir senedi kapsamında dışındaki düğünde takılan ve sonradan alınan ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunduğu iddia edilmiş ise de mehir senedi kapsamındaki alacağına ilişkin Konya 3. Aile Mahkemesinin 2015/467 Esas sayılı dosyasından kabul kararı verildiği, bu ilama konu alacağın ödendiğinin davacı tarafça belirtildiği, davalıya verdiğini iddia ettiği mehir senedi kapsamında dışındaki düğünde takılan ve sonradan alınan ziynet eşyaları ile yaptığı katkı hususunda davacının iddiası ve soyut tanık beyanları dışında başka bir delil mevcut olmadığından davacının bu konudaki iddiaları dikkate alınmadığı gerekçesiyle; davasının kısmen kabulü ile, 17.750,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.07.2020 tarih ve 2020/360 Esas, 2020/751 Karar sayılı kararı ile, ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatifinden üyelik sureti ile davalı adına edinildiği, davalının üyeliğinin 1989 tarihinde başladığı, davalının kooperatif ödemelerini ... Bankasına yapıldığını belirttiği, bu kapsamda ilgili bankadan gelen cevabi yazılarda davalı ve babası adına herhangi bir hesap olmadığının belirtildiği, dolayısıyla kooperatife yapılan ödemelerle ilgili bankadan herhangi bir bilgi edinilemediği, davalı tarafından dosyaya sunulan iki adet makbuz da 26.07.1993 ve 01.09.1993 tarihinde ... tarafından iki kez ödeme yapıldığının anlaşıldığı, ancak bu ödemenin davalının üyeliğine ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmadığı, kaldı ki Ticaret Sicil Memurluğundan gelen cevabi yazıda kooperatif üyeleri arasında ...'in de olduğu, her ne kadar davalının üyeliği nedeni ile kooperatife yapılan ödemelere dair bilirkişi tarafından bir hesaplama yapılmış ise de, bu hesaplamanın somut verilere göre yapılmadığı, Mahkemece kooperatifin tasfiye olması nedeni ile Ticaret Sicil Memurluğundan tasfiye memurlarının bilgileri alınarak tasfiye memurlarından ve gerekirse tanık olarak dinlenen kooperatif başkanı ... U.'dan davalı adına yapılan ödeme belgeleri temin edilerek gerekli görülür ise bu belgelere göre yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiği; kooperatif ödemelerine ilişkin belgeler temin edilmeden tanık beyanlarına göre (özellikle kooperatif başkanı tanık ... U.) hesaplama yapılması hatalı olduğu, davanın esasına yönelik delil (kooperatif ödeme belgeleri) hiç toplanmadan karar verilmiş olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafından ... plakalı aracın babasının ödeyerek satın aldığı araç olduğu, miras niteliğinde olduğu, davacının katkısının ve hakkının bulunmadığı iddia edilmiş ise de, aracın satın alındığı faturanın davalının adına düzenlendiği, ödemenin davalının babası tarafından yapıldığına dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı, aracın edilmiş mal olduğu, aksinin ispatlanamadığı, 08.02.2019 tarihli raporu ile önceki karara en yakın tarih itibariyle değeri 35.000,00 TL olarak tespit edildiği, kaldırma kararı sonrasında tekrar rapor alındığı, 07.10.2021 tarihli hesap ek raporunda aracın yeni verilecek karara en yakın tarihteki güncel sürüm değeri olan 80.000,00 TL'nin yarısı yani 40.000,00 TL'nin davacının katılma alacağı olduğunun belirtildiği, davacının kaldırma kararından sonra yapılan ikinci ıslahının dikkate alınmadığı, davacı tarafça kaldırma kararı öncesi yapılan ıslah dikkate alınarak bu araç yönünden 17.500,00 TL katılma alacağının tahsiline karar verildiği; 8345 parsel 9 nolu meskenin davalı adına 19.08.1992 tarihinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde tescil edildiği, işbu taşınmazın davalının yaptığı iş karşılığı alındığı, davacının bu taşınmazın alımında katkısının olduğuna dair iddialarını ispat edemediği, dosyadaki duyuma dayalı soyut tanık beyanlarının davacının bu taşınmazın ediniminde katkısının olduğunu ispatlar nitelikte olmadığı; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatiften ferdileşme sebebi ile 05.03.2010 tarihinde davalı adına tescil edildiği, 21.07.2014 tarihinde devir ettiği, kooperatif ödemelerinin 1989-2010 yılları arasında olduğu, kooperatif ödemelerinin davalının babası tarafından yapıldığının iddia ettiği, ancak buna ilişkin herhangi bir fatura vs. belge sunulmadığı, 1989 yılı ile mal rejiminin ayrı olduğu 01.01.2002 tarihindeki yapılan ödemelerin davacının kişisel malı niteliğinde olduğu, bu tarihler arasındaki payda davalının hak ve alacağının bulunmadığı, ancak 01.01.2002-2010 tarihleri arasındaki ödemelerden davalının hak ve pay talebinde bulunabileceği, bu dönemdeki ödemelerin de tanık olarak dinlenen kooperatif başkanının ve dükkan komşusunun beyanından davalının babası tarafından ödendiğinin beyan edildiği, ancak bu hususta somut belge bulunmadığı, kaldırma kararı sonrasında kaldırma kararında belirtildiği şekilde tasfiye memurlarının tespit edildiği, tasfiye memurları ... B. ve ... E. adına muhtıra çıkarıldığı bu kişilerce dosyaya verilen cevaplarda istenilen belgelere ulaşılamadığının belirtildiği, kooperatif başkanı ... U.'ın tanık sıfatıyla dinlendiği, ancak alınan beyanının dosyaya bir yenilik katmadığı, kaldırma kararı kapsamınında yapılanlar ile de önceki durumda bir değişiklik oluşmadığı, toplam ödemelerin 9/22 oranının kim tarafından ödendiğinin bilinmediği, bu nedenle aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal sayılacağı, davacının yasal mal rejiminden kaynaklı olarak artık değere katılma alacağının bulunduğu, 07.01.2019 tarihli raporda... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın güncel sürüm değeri belirlenip bu değer üzerinden yapılan hesaplama sonucunda artık değere katılma alacağı miktarının ise 75.681,82 TL olduğunun belirtildiği, önceki rapor tarihi itibariyle söz konusu taşınmazın önceki karara en yakın tarihteki değerinin belirlendiği, rapor tarihi ve değer hesaplanan dönemin de elverişli bir tarih ve dönem olduğu, kaldırma kararı sonrasında hesap bilirkişisinden aldırılan ek raporda taşınmazın yeni verilecek karar en yakın tarihteki değeri üzerinden yapılan hesaplamada davacının 114.545,45 TL katılma alacağının bulunduğunun belirtildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde talep miktarında herhangi bir artış yapmadığı göz önüne alınarak ve davacı tarafça kaldırma kararı sonrası yapılan ikinci ıslah dikkate alınmadan davacının talebi olan 250,00 TL ile bağlı kalınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği; her ne kadar davacı tarafça davacının mehir senedi kapsamında dışındaki düğünde takılan ve sonradan alınan ziynet eşyalarını vermek suretiyle katkıda bulunduğu iddia edilmiş ise de mehir senedi kapsamındaki alacağına ilişkin Konya 3. Aile Mahkemesinin 2015/467 Esas sayılı dosyasından kabul kararı verildiği, bu ilama konu alacağın ödendiğinin davacı tarafça belirtildiği, davalıya verdiğini iddia ettiği mehir senedi kapsamında dışındaki düğünde takılan ve sonradan alınan ziynet eşyaları ile yaptığı katkı hususunda davacının iddiası ve soyut tanık beyanları dışında başka bir delil mevcut olmadığından davacının bu konudaki iddiaları dikkate alınmadığı; davacı vekilince dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla talepte bulunulduğu, dava dilekçesinde açıkça belirsiz alacak davası açıldığına ilişkin bir ifade bulunmadığı, mevcut haliyle talebin kısmi dava olarak nitelendirildiği, davacı vekilince kaldırma kararı öncesinde ıslah dilekçesi sunulduğu, aynı davada, ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sırasında davacı vekilinin ibraz ettiği 28.12.2021 tarihli dilekçesindeki ıslahın ikinci ıslah mahiyetinde olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 17.750,00 TL katılma alacağının işbu karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; ... plakalı aracın ve... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın güncel değerinin yarısı oranında olan araç yönünden 42.500,00 TL, dükkan yönünden 120.6821,82 TL katılma alacağına hükmedilmesi gerektiğini, kaldırma kararı sonrasında yargılama devam edilmesinin müvekkilinin kusuru olmadığını, usuli kazanışmış hakkın uygulanmayacağını; 8345 parsel 9 nolu mesken yönünden de müvekkilinin taşınmazın güncel değerinin yarısı oranında alacağı bulunduğunu, davalının miras payına karşılık taşınmazları aldığına yönelik savunmasının doğru olmadığını, taksim sözleşmesi ile bir kısım malların taksim edildiğini davalının babasından kalan taksim edilmeyen taşınmazların da bulunduğunu, müvekkilinin davalının annesine, babasına, kardeşlerine ve babaannesine baktığını, el işi yapıp sattığını, bu paralarla çocukların harçlıklarını verip aile giderlerine katkısının olduğunu, müvekkilinin altınlarının alınarak dükkanın içini yaptırmak, kooperatif ödemeleri ve dükkanı üzerine almak için kullanıldığını, davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatif ödemelerinin tamamının müvekkilinin babası tarafından yapıldığını ve müvekkiline miras hissesini mahsuben verildiğini, bu hususun tanık beyanları ile ispatlandığını, müvekkilinin babasının sağlararası işlemlerle taşınmazları mirasçılarına paylaştırdığını, kooperatif ödemelerinin müvekkilinin amcası aracılığı ile babası tarafından yapıldığının makbuzlarla ispatlandığını, müvekkilinin 2002-2010 yılları arasında kooperatif ödemelerini yapacak maddî gücünün olmadığını, müvekkilinin 1999 yılına kadar babasının yanında çalıştığını, daha sonra asgari ücretle çalıştığını, davacının müvekkilinin babasının yanında çalışırken haftalık aldığını, maaşının olmadığını, aldığı harçlığın taraflara yetmediğine dair ikrarı bulunduğunu; ... plakalı aracın müvekkilinin asgari ücretle çalıştığı göz önüne alındığınsa aracı almasının mümkün olmadığını, araca ilişkin bakım, onarım, vergi, sigorta ve işletme masraflarının dikkate alınmadığını; davacının 21.12.2021 tarihli dilekçe ile talep miktarını toplam 163.6821,82 TL'ye yükselttiğini, Mahkemece 17.750,00 TL alacağa hükmedildiğini, kabul ve ret oranına göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin belirlenmesi gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davacının tasfiye konusu mal varlığı alınırken yakınlarının parasal yardımı, temizlik ve el işi yaparak kazandığı birikimi ve mehir altınları haricinde düğünde takılan ve sonradan alınan altınlar ile katkı yaptığını, 13.04.2019 tarihli dilekçe ile de 1996 yılından beri el işi, örgü, dantel ve sair işler yaparak, evlere temizliğe giderek elde ettiği gelirler ile altın biriktirip bu altınların tamamının dükkan için harcandığını iddia ettiği, 8345 parsel 9 nolu meskenin 19.08.1992 tarihinde satış sureti ile davalı adına edinildiği, taşınmazın edinildiği 1992 yılında herhangi bir çalışması olmadığının davacının beyanı ile sabit olduğu, taşınmazın alımına davacının başkaca somut bir katkısının da ispat edilemediği, 8345 parsel 9 nolu mesken için verilen kararın doğru olduğu gözetilerek davacının istinaf talebinin reddine karar verildiği; her ne kadar davalının babasının sağlığında miras hissesine mahsuben mal aldıklarını belirterek babasının ölümünden sonra mirastan herhangi bir mal varlığı almadığını iddia etmiş ise de, davalının babasına ait 178 ada 25 parsel, 227 ada 2 parsel sayılı taşınmazların intikal suretiyle halen davalı da dahil mirasçıları adına kayıtlı olduğu, yine... parsel sayılı taşınmazın da halen davalının babası adına kayıtlı olduğu, davalının ...ve ... ilçesindeki bu taşınmazlar yönünden değerinin düşük olması nedeni ile miras taksimine dahil edilmediğini, değeri yüksek olan mallar yönünden miras taksimi yapıldığını iddia etmiş ise de, yukarıda belirtilen taşınmazların nitelikleri itibariyle değerlerinin düşük olduğunun kabulüne imkan bulunmadığı, dolayısıyla davalının bu yöndeki iddiasına itibar edilemeyeceği; ... plakalı araç yönünden davalının kişisel mal savunmasını mevcut delillerle ispatlayamadığı, kişisel malı olduğunun iddiası için hatırlatılan yemin delilini de kullanmadığı, dolayısıyla aracın kişisel malı olduğu yönündeki iddianın davalı tarafça ispat edilemediği gözetilerek, aracın muhtemel karar tarihindeki değerinin yarısı üzerinden katılma alacağına hükmedilmesi gerektiği; İlk Derece Mahkemesince 13.11.2019 tarihinde verilen karar tarihi itibariyle aracın muhtemel karar tarihindeki değerinin 35.000,00 TL olarak tespit edildiği, davacının 01.03.2019 tarihli talep belirleme dilekçesi ile araç yönünden talebini 17.500,00 TL olarak belirlediği, İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2019 tarihinde araç yönünden verdiği kararı davacının açıkça istinaf etmediğini belirttiği, hal böyle olunca bu kararla birlikte hükmedilen 17.500,00 TL'nin davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davacının 21.12.2021 tarihli birinci ıslah dilekçesinin dikkate alınamayacağı; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatifinden üyelik sureti ile davalı adına edinildiği, davalının kooperatif ödemelerinin ... Bankasına yapıldığını belirttiği, bu kapsamda ilgili bankadan gelen cevabi yazılarda davalı ve babası adına herhangi bir hesap olmadığının belirtildiği, davalı tarafından dosyaya sunulan iki adet makbuzda 26.07.1993 ve 01.09.1993 tarihinde ... tarafından ödeme yapıldığının anlaşıldığı, ancak bu ödemenin davalının üyeliğine ilişkin olduğuna dair bir açıklama olmadığı, kaldı ki kooperatif üyeleri arasında ...'in de olduğu, dolayısıyla bu makbuzların ...'in kendi üyeliğine ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiği, kaldırma kararından sonra tasfiye edilen kooperatifin tasfiye memurlarından kooperatife yapılan ödemelerle ilgili herhangi bir belgenin temininin de mümkün olmadığı, bu nedenle kooperatif ödemelerine 1989 yılında başlanması, ödemelerin 2010 yılında tamamlanması, 22 yıl boyunca yapılan ödemelerin 9 yılının edinilmiş mallara katılma rejimi döneminde yapılması nedeni ile, 07.01.2019 tarihli bilirkişi tarafından da kooperatife yapılan ödemelerle ilgili somut belgelere ulaşılamaması sebebi ile yapılan ödemelerin yıla göre oranlandığı ve hesaplamanın buna göre yapıldığı, yapılan hesaplamada herhangi bir hata olmadığı; her ne kadar bir kısım davalı tanıkları kooperatif ödemelerinin davalının babası tarafından yapıldığını beyan etmiş iseler de, dosya kapsamında buna ilişkin somut bir belgenin olmadığı, bir eşin bütün mallarının aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerektiği, davalının işbu kooperatifin kişisel malı olduğunu somut belgelerle ispat edemediği, hatırlatılan yemin delilinin de davalı tarafça kullanılmaması nedeni ile davalının işbu taşınmazın kişisel malı olduğu iddiasını ispatlayamadığı, 01.01.2002'den önce yapılan ödemeler nedeni ile davacının somut katkısının olmadığından bahisle İlk Derece Mahkemesi tarafından ilk verilen kararda yapılan tespite davacının istinafının olmaması sebebi ile bu tespitin davalı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu gibi, yapılan tespitin de isabetli olduğu dolayısıyla 01.01.2002 tarihinden sonra kooperatife yapılan ödemelerin tarafların edinilmiş malları olması nedeni ile davacı lehine tasfiye hesabında dikkate alınmasının gerektiği, buna göre 07.01.2019 tarihli bilirkişi raporunda, işbu taşınmaz için davacının katılma alacağının 75.681,82 TL olarak belirlendiği, davacının 01.03.2019 tarihli talep belirleme dilekçesi ile sadece araç yönünden talebini belirlediği, işbu taşınmaz yönünden herhangi bir talep belirleme işlemi yapmadığı, ek dava açacağını belirttiği ancak bunun ilerleyen aşamada davacının yeniden bu taşınmaz için talep belirleme dilekçesi vermesine engel teşkil etmeyeceği, bu nedenle davacı tarafından verilen 21.12.2021 tarihli talep belirleme dilekçesinin dikkate alınmasının gerektiği, buna göre, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 13.11.2019 tarihli kararda davacının işbu taşınmaz için katılma alacağının 75.681,82 TL olarak belirlendiği, taleple bağlı kalınarak 250,00 TL'ye hükmedildiği, davacının bu taşınmaz yönünden verilen kararı açıkça istinaf etmeyeceğini belirttiği, hal böyle olunca 75.681,82 TL'nin davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu gözetilerek davacının 21.12.2021 tarihli talep belirleme dilekçesi dikkate alınarak 75.681,82 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle; davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile, ... plakalı araç yönünden 17.500,00 TL, ... ada 1 parsel 9 nolu dükkan yönünden 75.681,82 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 93.181,82 TL katılma alacağının İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi olan 29.12.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının araç ve bu taşınmaz yönünden fazlaya ilişkin talebinin reddine, 8345 parsel 9 nolu mesken yönünden fazlaya ilişkin (250,00 TL) talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; ... plakalı aracın ve... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın güncel değerinin yarısı oranında olan araç yönünden 42.500,00 TL, dükkan yönünden 120.6821,82 TL katılma alacağına hükmedilmesi gerektiğini, kaldırma kararı sonrasında yargılama devam edilmesinin müvekkilinin kusuru olmadığını, usuli kazanılmış hakkın uygulanamayacağını; 8345 parsel 9 nolu mesken yönünden de müvekkilinin taşınmazın güncel değerinin yarısı oranında alacağı bulunduğunu, davalının miras payına karşılık taşınmazları aldığına yönelik savunmasının doğru olmadığını, taksim sözleşmesi ile bir kısım malların taksim edildiğini davalının babasından kalan taksim edilmeyen taşınmazların da bulunduğunu, müvekkilinin davalının annesine, babasına, kardeşlerine ve babaannesine baktığını, el işi yapıp sattığını, bu paralarla çocukların harçlıklarını verip aile giderlerine katkısının olduğunu, müvekkilinin altınlarının alınarak dükkanın içini yaptırmak, kooperatif ödemeleri ve dükkanı üzerine almak için kullanıldığını, davalı tanıklarının beyanlarının çelişkili olduğunu, davanın tamamen kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; davanın kısmi dava olduğunu, 21.12.2021 tarihli dilekçenin ikinci ıslah dilekçesi niteliğinde olduğundan reddi gerektiğini; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağın tek alacak olduğunu, her bir mal için ayrı ayrı alacağa hükmedilemeyeceğini; davacının... ada 1 parsel 9 nolu dükkan yönünden hükmedilen 250,00 TL alacağı istinaf etmediğini, müvekkili lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, bu miktarı aşar şekilde alacağa hükmedilemeyeceğini; ... ada 1 parsel 9 nolu dükkanın kooperatif ödemelerinin tamamının müvekkilinin babası tarafından yapıldığını ve müvekkiline miras hissesini mahsuben verildiğini, bu hususun tanık beyanları ile ispatlandığını, müvekkilinin babasının sağlararası işlemlerle taşınmazları mirasçılarına paylaştırdığını, kooperatif ödemelerinin müvekkilinin amcası aracılığı ile babası tarafından yapıldığının makbuzlarla ispatlandığını, müvekkilinin 2002-2010 yılları arasında kooperatif ödemelerini yapacak maddî gücünün olmadığını, müvekkilinin 1999 yılına kadar babasının yanında çalıştığını, daha sonra asgari ücretle çalıştığını, davacının müvekkilinin babasının yanında çalışırken haftalık aldığını, maaşının olmadığını, aldığı harçlığın taraflara yetmediğine dair ikrarı bulunduğunu; ... plakalı aracın müvekkilinin asgari ücretle çalıştığı göz önüne alındığınsa aracı almasının mümkün olmadığını, araca ilişkin bakım, onarım, vergi, sigorta ve işletme masraflarının dikkate alınmadığını; Konya 2. Aile Mahkemesinde 2016/546 Esas sayılı dava dosyasında tahkikat işlemlerini yapan hakim ile istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi Başkanı Hakim ... aynı kişiler olduğunu, hakimin dosyadan çekilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hakimin reddi sebebi ve ret usuli, davanın türü, talep miktarı, katkının ispatı, kişisel mal savunması ve ispatı, usuli kazanılmış hak noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 36 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 226 ncı maddesi, 227 nci maddesi, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (743 sayılı Kanun) 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun (818 sayılı Kanun) 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, özellikle hakimin reddi talebinin 6100 sayılı Kanun'un 38 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen sürede ileri sürülmediğine göre davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davacı kadın vekilin faizin başlangıcına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; davacı lehine hükmedilen alacak, artık değere katılma alacağı niteliğindedir. 4721 sayılı Kanun'un 239 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında “…aksine anlaşma yoksa tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür…” hüküm altına alınmıştır. Yargıtay'ın ve Dairemizin kökleşmiş uygulamalarına göre tasfiye tarihi, karar tarihidir.

3. Yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; somut olayda, İlk Derece Mahkemesinin 13.11.2019 tarihli kararında araç yönünden 17.500,00 TL, dükkan yönünden de taleple bağlı kalınarak 250,00 TL alacağın işbu karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, mesken yönünden de davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın davacı kadın vekili tarafından reddedilen mesken yönünden, davalı erkek yönünden de kabul edilen dükkan ve araç yönünden istinaf edildiği; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra verilen 29.12.2021 tarihli kararında araç yönünden 17.500,00 TL, dükkan yönünden de taleple bağlı kalınarak 250,00 TL alacağın işbu karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, mesken yönünden de davanın reddine karar verildiği, iş bu kararın da davacı kadın vekili tarafından araç, mesken ve dükkan yönünden, davalı erkek yönünden de kabul edilen dükkan ve araç yönünden istinaf edildiği; Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle araç yönünden 17.500,00 TL, dükkan yönünden de 75.681,82 TL alacağın İlk Derece Mahkemesinin 29.12.2021 tarihli karar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline, mesken yönünden de davanın reddine karar verildiği; dükkan yönünden miktar olarak 75.681,82 TL yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun kabulü yerinde ise de, 13.11.2019 tarihli ilk kararda hükmedilen 250,00 TL yönünden ilk karar tarihi itibariyle faiz hükmedilmesi yönünden de davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun göz ardı edildiği; araç yönünden de yine miktar olarak 17.500,00 TL yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun kabulü yerinde ise de, 13.11.2019 tarihli ilk kararda hükmedilen 17.500,00 TL yönünden ilk karar tarihi itibariyle faiz hükmedilmesi yönünden de davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğunun göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, belirlenen katılma alacağına ilk kararda hükmedilen miktarlar yönünden 13.11.2019 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hak göz ardı edilerek son karar tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Kanun'un 438 inci maddesinin yedinci fıkrası hükmü uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı erkek vekilinin tüm, davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı kadın vekilinin faizin başlangıç tarihi yönünden Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (1) bendinin yer alan “...93.181,82 TL katılma alacağının...” ibaresinden sonra gelmek üzere “... 17.750,00 TL'sine İlk Derece Mahkemesinin ilk karar tarihi olan 13/11/2019 tarihinden, kalan 75.431,82 TL'sine...” ibaresinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden ...'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden ...'ya yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...