"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf verillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; tarafların 1989 yılında evlendiklerini, müşterek iki ergin çocuklarının olduğunu, davalının agresif, sorumsuz ve ilgisiz biri olduğunu, yaşamını ailesinden bağımsız bir şekilde sürdürdüğünü, birlik görevlerini yerine getirmediğini, evin tüm ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığını, sürekli olarak aşağılayıcı konuşma ve tavırlar içerisinde olduğunu, hakaret ettiğini, çeşitli suçlardan cezaevine girdiğini, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen yine de eşine destek olduğunu ancak davalı eşinin sadâkat yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sürekli olarak kendisini aldattığını, son olarak kendi telefonunu takmak için davalı erkeğin telefonunu sarjdan çektiği sırada eşinin telefonuna ... isimli kadından bir mesaj geldiğini gördüğünü, müşterek kızlarının ve kendisinin bu suretle davalının ... ve ... ismindeki kadınlarla aralarındaki mesajlaşmaları gördüklerini, mesaj görüntülerinin bir kısmını delil olarak dosyaya sunduklarını, bahsi geçen mesajlardan davalının davacıyı birden fazla kadınla duygusal ve cinsel olarak aldattığının açık olduğunu beyan ederek tarafların öncelikle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, olmadığı takdirde tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına ve lehine 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek süresinde sunduğu cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; işi gereği sürekli ev dışında olduğunu, iş ortamı nedeniyle zaman zaman küfür ve argo kelimeler kullandığını, sekiz yıldan fazla bir süre personel takibinden sorumlu olarak çalıştığını bu nedenle çoğu çalışanla ve ailesiyle samimi olduğunu, davacının bahsetmiş olduğu ... isimli kadının, arkadaşı ...’in eşi olduğunu, davacının da ... adlı bu kişi ve bu kişinin eşi... ile tanıştığını,...'in zaman zaman eşi ... ve çocuğu ile kendisinin telefonundan mesajlaştığını, dava dilekçesinde bildirilen mesajlaşmaların arkadaşı... ile onun eşi ... arasında geçtiğini, gerek zina gerekse diğer davacı iddialarının iftira olduğunu beyanla açılan davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında davalıdan kaynaklı geçimsizlik bulunduğu, davalının evlilik birliği içerisinde birden fazla kadın ile sadakate aykırı davranışlarda bulunduğu, bu kişilerle telefonda konuştuğu ve mesajlaştığı, cinsel birliktelikte bulunduğu, celp edilen arama ve mesaj kayıtları ile dosyaya delil olarak sunulan Whatsapp ekran görüntülerinden zinanın olduğunun anlaşıldığı, konuşma ve mesajlaşmaların gece de yapıldığı, evli bir erkeğin başka kadınlarla bu sıklıkta görüşmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu denli sık ve gündüz-gece fark etmeksizin her saatte yapılmış olan telefon görüşmelerinin zinanın varlığına işaret ettiği, dolayısıyla davalının evlilik birliğinde zina yaptığı, eşini aldattığı ve bu nedenle ağır kusurlu olduğu, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesi uyarınca zina nedeniyle boşanmalarına, davacı kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğunu beyanla maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
2.Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; zinanın ispat edilemediğini, tazminatların haksız olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kabul edilen davanın tamamı yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalının zina eyleminin dosyadaki deliller ile kanıtlandığı, olayların akışı karşısında davacının dava açmakta haklı olduğu, somut olayda TMK 161 inci madde koşullarının oluştuğu, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, tarafların TMK 161 inci madde gereğince boşanmalarına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylar, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen kişilik hakları ile mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, TMK'nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında, davacı kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru ise de, tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davalının istinaf talebinin esastan reddine, davacının istinaf talebinin ise kabulüne, ilk derece mahkemesinin maddi ve manevi tazminatı düzenleyen 2 nolu hüküm paragrafının kaldırılmasına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, davacı kadın yararına (talep gibi) 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; zinanın ispat edilemediğini, kendisine iftira atıldığını, tazminatların haksız olduğunu, ilk derece mahkemesinin davanın kabulü kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla kabul edilen davanın tamamı yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık ve hüküm, davacı kadın tarafından açılan öncelikle zina, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında davalı erkeğin zina eyleminin ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının zinaya dayalı boşanma davasının kabulü ve yararına tazminat şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.