"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/688 E., 2022/1023 K.
DAVA TARİHİ : 17.11.2015
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Haymana Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/714 E., 2022/34 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığının tespitine, davacı kadının bir kısım mirasçılarının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararın bir kısım mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına, dosyanın yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı erkeğin kusurunun ispatlanamadığının tespitine, davacı kadının bir kısım mirasçılarının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın bir kısım mirasçılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bir kısım mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, bir kısım mirasçılar vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 10.01.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ve karşı taraf davacı ... mirasçıları vekili Avukat ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava dilekçesinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olmadığını, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevini ihmal ettiğini, erkeğin oğlu ve gelinin de kadına fiziksel şiddet uyguladığını, erkeğin bu duruma sessiz kaldığını, ortak konuttan kovduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 200.000,00 TL manevî tazminat ile katılma alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkeğe, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen davalı erkek tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 20.03.2019 tarih, 2015/352 Esas, 2019/66 Karar sayılı kararı ile davacı kadının, yargılama sırasında vefat ettiği ve boşanma davasının konusuz kaldığı belirtilerek boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosya kapsamından davalı erkeğin, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı erkeğin boşanma davasında kusurunun ispatlanamadığının tespitine, bir kısım mirasçılar vekilinin tazminat talebinin ise davalı erkeğin kusurlu davranışının ispatlanamadığı dikkate alınarak reddine, kadının katılma alacağı talebinin ise işbu dava dosyasından tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım mirasçılar vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
2.Bölge Adliye Mahkemesinin 18.11.2020 tarih, 2019/2269 Esas ve 2020/1369 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi tarafından davacı kadının adli yardım talebi ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmediği, kadının adli yardım talebinin kabul edilmemesi halinde yargılama harcının ikmali ile yargılamaya devam edilmesi gerektiği, ön inceleme duruşmasında tanıkları bildirmesi amacıyla süre verilmediği, delillerin toplanmadığı, İlk Derece Mahkemesince tanıklarını bildirmek üzere bir kısım mirasçılar vekiline süre verilmesi gerektiği, deliller toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu belirtilerek; bir kısım mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kaldırılmasına, gerekçede belirtilen eksikler ikmal edilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine diğer istinaf itirazlarının ise şimdilik incelenmesine yer olmadığına kesin olmak üzere karar verilmiştir.
C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile boşanma davasının konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle davalı erkeğin boşanma davasında kusurunun ispatlanamadığının tespitine, davalı eşin kusurunun ispatlanamadığı dikkate alınarak bir kısım mirasçıların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde bir kısım mirasçılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Bir kısım mirasçılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve erkeğin kusurlu davranışının bulunmadığı yönündeki tespitin hatalı olduğu, davanın kabulü ile mirasçılar yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin ise davalı erkek aleyhine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı kadının, yargılama devam ederken 27.11.2015 tarihinde vefat ettiği, mirasçıları ..., ..., ... ve ... tarafından davaya 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 181 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca devam edildiği, evlilik birliğinin ölüm ile son bulduğu ve boşanma davasının konusuz kaldığı, boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin isabetli olduğu, her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu davranışının bulunmadığı yönünde karar verilmişse de dinlenen tanık beyanları ve ceza dosyası içeriği dikkate alındığında davalı erkeğin, davacı kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve ortak konuttan kovduğu vakıalarının ispatlandığı, kadın tarafından bu vakıalara dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşamasında dayanıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı erkeğin kusurlu olduğu yönünde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin hatalı olduğu, evlilik birliğinin ölüm ile sona erdiği, konusu kalmayan boşanmanın fer'îsi niteliğindeki talepler ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine dair hüküm kurulmasının hatalı olduğu, davacı kadının, dava açmakta haklı olduğu ve yargılama gideri, vekâlet ücretinin erkek aleyhine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; bir kısım mirasçılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılmasına ve kabul edilen kısımlar hakkında yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı erkeğin kusurlu olduğunun tespitine, davacı kadının tazminat talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davalı erkek üzerinde bırakılmasına, bir kısım mirasçılar yararına 5.100,00 TL maktu vekâlet ücreti takdirine, bir kısım mirasçılar vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, kusur belirlemesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliği kadının ölümü ile sona erdiğinden konusuz kaldığı ve mirasçılar tarafından kusur belirlemesi yönünden devam eden boşanma davasında, sağ kalan erkek eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurunun ispatlanıp ispatlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesi, 181 inci maddesinin ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL'lik vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacı mirasçılarına verilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.