Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8866 E. 2023/2497 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın devredildiği tarihte aile konutu vasfını taşıyıp taşımadığına ve buna bağlı olarak tapu iptal ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış tarihinde aile konutu vasfının bulunmadığı, tarafların en son birlikte oturdukları konutun dava konusu taşınmaz olmadığı ve yerel mahkeme kararının dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/59 E., 2022/804 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Küçükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/106 E., 2021/159 K.

Taraflar arasındaki tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; davacı ve davalı Dursun Ali ...'in evli olduklarını, Küçükçekmece ilçesinde bulunan taşınmazı Dursun Ali ...'in satın aldığını, çocuklarıyla birlikte bu evde yaşadıklarını, aile konutu olan bu evde Dursun Ali ...'in kardeşi diğer davalı Mehmet ...'in de ikamet ettiğini, Dursun Ali ...'in tayininin Hopa ilçesine çıkınca davacı ve çocuklarıyla Hopa'ya taşındıklarını, davalının kardeşi Mehmet ...'in aile konutu olan bu taşınmazda tek başına yaşamaya başladığını, Dursun Ali ...'in görevini yaparken açığa alındığını, kardeşi Mehmet ...'e vekâletname verdiğini, Mehmet ...'in bu taşınmazı kardeşleri olan diğer davalı Hamide ...'a devrettiğini, Dursun Ali ...'in daha sonra tutuklandığını, müvekkilinin çocuklarla birlikte taşınmazda yaşamak istediğini, davalı Mehmet ... tarafından engellendiğini, davalıların kardeş olmaları nedeniyle taşınmazın aile konutu olduğunu bildiklerini, aile konutu olan daireyi şeklen birbirlerine satmış gibi gösterdiklerini, devirde herhangi bir bedel ödenmediğini belirterek taşınmazın tapu kaydının iptaline, aile konutu olarak tesciline, aksi halde değerinin munzam zarar olarak yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Dursun Ali ... cevap dilekçesinde özetle; kardeşi Mehmet ... ile 2005 yılında Kayseri ilinde kooperatife girdiklerini, kooperatifin kendi adına kaydedildiğini, aidatları birlikte ödediklerini, 2007 yılında dava konusu daireyi aldıklarını, kardeşiyle aralarındaki konuşmaya göre Kayseri'deki kooperatifin kendisine kalacağının, dava konusu dairenin Mehmet ...'e kalacağının kararlaştırıldığını, daire teslimi yapıldıktan sonra kardeşiyle birlikte oturduklarını, 2010 yılında lojman tahsisi yapıldığından lojmana taşındıklarını, Mehmet ...'in dava konusu dairede ikamet etmeye başladığını, 2011 yılında Artvin'e tayin olduğunu, dairenin anlaşmaya göre Mehmet ...'e kalacağından devir işlemleri için vekâletname verdiğini, davacının bu durumdan haberdar olduğunu, dairenin ödemelerinin Mehmet ... tarafından ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalılar Hamide ... ve Mehmet ... vekili cevap dilekçesinde; dava konusu dairenin ödemelerinin Mehmet ... tarafından yapıldığını, Dursun Ali ...'in kayda malik görülmesine rağmen müvekkilinin gerçek malik olduğunu, daire tesliminden sonra Mehmet ...'in dairede ikamet etmeye başladığını, davacı ve Dursun Ali ...'in de bir süre dairede kaldığını, 2009 yılında Dursun Ali ...'in tayini çıkınca ailesiyle Artvin'e taşındıklarını, dört yıl sonra tayin nedeniyle Kastamonu'ya taşındıklarını, daire borcunun Mehmet ... tarafından ödendiğini, vekâletname ile müvekkilinin kendi adına devir yapabilmesi mümkün olmadığından daireyi ablası Hamide ...'a devrettiğini, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın satış tarihinde aile konutu vasfı olduğu ispatlanamadığı gerekçesi ile taşınmaza yönelik tapu iptali tescil ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili; tarafların bu ev dışında kendilerine ait evin bulunmadığını, mahkemece delillerin toplanmadığını belirterek davanın reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmaz satın alındıktan sonra bir süre aile konutu olarak kullanıldığı, 2011 yılından bu yana taşınmazda davacı ve ailesinin kalmadığı, taşınmazın satış tarihinde aile konutu vasfının bulunmadığı, tarafların en son olarak birlikte oturdukları konutun davaya konu edilen konut olmadığı, mahkemece verilen kararın dosya kapsamındaki delillerle uyumlu olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, muvazaalı şekilde davalı tarafından diğer davalıya devredildiğini, taşınmazın kısmen boşaltıldığını,aile konutu vasfının bulunduğunu, davanın reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın devir tarihinde aile konutu vasfını taşıyıp taşımadığı, buradan varılacak sonuca göre hakkında tapu iptal ve tescil davasının kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.