Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8958 E. 2023/190 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatların miktarı ve çocuk için hükmedilen iştirak nafakası miktarının uygunluğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına ve kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davalı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın her iki tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava ve cevap dilekçesinde; daha önce ... Aile Mahkemesi'nin 2018/972 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını ve feragat ettikleri, barışma sonrasında 13.11.2019 da faturayı yatırmaması nedeni ile çıkan tartışmada, eşine fiziksel şiddet uygulayıp, hakaret ve tehdit ettiğini, evden attığını, ortak konutun anahtarını annesine de verdiği, ailesinin müşterek konuta istediği zaman girip çıktıklarını, istedikleri gibi evde değişiklikler yaptıklarının, yatak odası ve içindeki özel eşyalar dahil karıştırmak şeklinde eylemlerde bulunduklarını, erkeğin düzenli çalışmadığını, evin giderlerini karşılamadığını, sürekli eşini aşağıladığını, altınlarını vermesi için baskı yaptığını, psikolojik şiddet uyguladığını, iddia oyunu, internette okey oyunu oynadığı bu oyunlarda kaybettiği parayı kadının bir kısım ziynetlerini satarak karşıladığını, cinsel şiddetinin olduğunu, sürekli olarak " seni boşayacağım, ailemle anlaşamıyorsun" dediğini iddia ederek, ortak hayatın temelinden sarsılmış olması, şiddetli geçimsizlik, tehdit, hakaret, yaralama suçları ve onur kırıcı davranışları nedeniyle boşanmalarını, velâyetin anneye verilmesini, dava tarihinden aylık 800,00 TL iştirak nafakasına hükmedilmesini, yararına dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap ve ikinci cevap dilekçelerinde; iddiaların asılsız olduğunu, önceki davanın açılıp vazgeçilmesinin bir tuzak olduğunu, feragat nedeniyle önceki olaylara vakıa olarak dayanılamayacağını, kadının ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığını, aile içinde kalması gereken mahrem konuları dahi kendi ailesine anlattığını, kıyafetinin uygun olmadığını söyleyince şizofrensin diye hakaret ettiğini, maddî durumlarını aşan harcamaları olduğunu, eşine karşı yapması gerekenleri yapmadığı, ailesi ve akrabaları ile görüşmediğini onlarla bir bağ kurmadığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin kendisine verilmesin talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın evlililik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası olduğunu, erkeğin eşine son olayda fiziksel şiddet uyguladığı, karısına " şizofren, sinir hastası, hastanede yatmış, bana kakalamışlar, " şeklinde konuşarak hakaret ettiği, düzenli çalışmadığı, faturaları ödemediği, iddia oyunu oynadığı, kadının ise eşinin ailesi geldiğinde onlara sonradan hoş geldiniz diyerek ailesi ile yeterli bağı kurmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında ve boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır kusurlu, davacı kadının ise hafif kusurlu olduğu belirtilerek, davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine baba ile kişisel ilişki kurulmasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 400,00 TL tedbir, 450,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TÜİK tarafından belirlenen ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiştir

V. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı kadın vekili; kadının az kusurlu olduğuna karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek kusur belirlemesi, lehine takdir edilen tazminatların ve iştirak nafakasının miktarları ile çocuğun yaşı dikkate alınmaksızın uzun süreli kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğu yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

2.Davalı erkek vekili ise; hangi kusurun hangi delille ispatlandığının kararda açıklanmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği, kadının tanık beyanlarının çelişkili tutarsız olduğu, kusurun ispat edilemediği, kendi delillerinin dikkate alınmadığını belirterek kusur belirlemesi ile aleyhine hükmedilen tazminatlar yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurları yanında; erkeğin kadını aşağıladığı, altınları almak için kadına baskı yaptığı, ailesinin, evliliğine müdahalesine sessiz kaldığı, bankaya olan borcu sebebi ile kadının alacaklılarla muhatap olmasına neden olduğu, kadının da kocaya hakaret ettiği yinede erkeğin ağır kadının az kusurlu olduğu, çocuk yararına iştirak nafakası ve kadın yararına hükmolunan tazminat miktarlarının az olduğu gerekçesi ile istinaf konusu edilmeyerek kesinleşen ve istinaf konusu edilmekle birlikte reddedilen konularla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, tarafların kusur belirlemesi, tazminat ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik istinafları dışındaki taleplerinin esastan reddine, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin düzeltilmesine, kabulüne karar verilen talepler yönünden ilgili bentlerin kaldırılmasına kadın yararına 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminata, kadının müşterek çocuk için tedbir nafakasına yönelik isteminin kısmen kabulüne aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının müşterek çocuk için iştirak nafakası isteminin kabulüne aylık 800,00 TL iştirak nafakasının davalı kocadan alınarak çocuk yararına harcanmak üzere davacı kadına verilmesine, söz konusu nafaka miktarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; delillerin eksik toplandığını, erkeğin kusurlarının ispat edilemediği, aleyhine hükmolunan nafaka ve tazminatların haksız olduğu, en azından eşit kusurlu olduklarının kabulü, nafaka ve tazminatların hakkaniyete uygun tespit edilmesi gerektiği belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında geçimsizlikte kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına hükmedilen tazminatların kanunda belirtilen şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, iştirak nafakası miktarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 330 uncu maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu ve 370 inci ve maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

16.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.