Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8986 E. 2023/91 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma, ziynet alacağı, maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerini içeren uyuşmazlıkta, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, ziynetlerin iadesi, maddi-manevi tazminat ve nafaka taleplerinin hukuka uygunluğu tartışmalıdır.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, davalı-karşı davacı erkeğin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan davranışlarda bulunduğu, davacı-karşı davalı kadının ise kusurlu olmadığı, ziynetlerin davalı-karşı davacı tarafından alındığı ve iade edilmediği tespitleri ile tarafların boşanmalarına, kadının ziynet, maddi tazminat ve nafaka taleplerinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma, ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma davasının kısmen, ziynet alacağı davasının tamamen kabulüne, erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-karşı davacı erkeğin müvekkiline hakaret ve küfür ettiğini, aylık 500,00 TL harçlık vererek tüm ihtiyaçların bu para ile karşılanmasını beklediğini ve bu şekilde ekonomik şiddet uyguladığını, aşağıladığını, rahatsızlanmasına rağmen doktora götürmediğini, şişman olduğunu söyleyerek aşağıladığını, sosyal medya kullanmasını yasakladığını, yatakları ayırdığını, en son baba evine bıraktığını ve tekrar almadığını, arayıp sormadığını, düğünde müvekkiline takılan ziynetlerin müvekkili ameliyathaneye girerken davalı karşı davacı erkeğin annesin teslim edildiğini ancak iade edilmediğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 maddî ve 100.000,00 manevî tazminat ile 1 adet frenk bağı, 1 adet akıtma, 4 adet 80 gram bilezik, 1 adet frenk bağı üzerinde bulunan cumhuriyet altınından ibaret ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 121.000,00 TL ziynet bedeline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-karşı davalı kadın vekili süresinde verdiği cevaba cevap ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı karşı davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, karşı davanın reddedilmesi gerektiğini belirterek dava dilekçesindeki taleplerini tekrar etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı kadının iddialarının asılsız olduğunu, davacı karşı davalı kadının evliliği maddî bir araç olarak gördüğünü, sürekli marka ve lüks takıntısının olduğunu, müvekkilini küçük düşürdüğünü, aşağıladığını, davacı karşı davalı kadının sebepsiz yere evi terk ettiğini, yemek yapmadığını, evin temizliğe ile ilgilenmediğini, ailesinin hergün ortak haneye geldiğini belirterek, tarafların 4721 sayılı Kanun uyarınca boşanmalarına, müvekkili yararına 100.000,00 maddî ve 100.000,00 manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı karşı davacı erkeğin, ekonomik durumu olmasına rağmen eşine aylık sadece 500,00 TL vererek kadından bununla bütün ihtiyaçlarını karşılamasını istediği, davacı-karşı davalı kadından ayrı yattığı, davalı-karşı davacı kadını baba evine bıraktığı, kadının daha sonra kendisini almasını isteyince davacı-karşı davalı erkeğin gelip almadığı, eşini daha sonra arayıp sormadığı hususlarının sabit olduğu, davacı-karşı davalı kadının kusurlu bir davranışının ise ispatlanamadığı, bunun yanında davacı karşı davalı kadının ziynet alacağı davasına konu ettiği ziynetlerin varlığının dosyaya sunulan fotoğraf ve tanık beyanlarından ve kuyumcu bilirkişi raporuyla mevcudiyetinin ispat edildiği, tanık beyanları ile davacı karşı davalı kadının hastanedeyken davalı-karşı davacı erkeğin annesinin, davacı-karşı davalı kadına ait ve içinde ziynetlerinin bulunduğu çantayı aldığı ve tekrar iade edilmediği sabit kabul edilerek, davalı karşı davacı erkeğin davasının reddine, davacı-karşı davalı kadının boşanma davasının kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ıncı maddesi birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin kısmen kabulü ile aylık 750,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı karşı davalı kadının manevî tazminat talebinin reddine, davacı-karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere 25.000,00 TL maddî tazminatın davalı karşı davacı erkekten alınarak davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının kabulü ile 1 adet frenk bağı 22 ayar 110 gram değeri 46.200,00 TL, 1 adet akıtma 22 ayar 105 gram değeri 44.100,00 TL, 1 adet 22 ayar cumhuriyet tam altını 7 gram değeri 2.940,00 TL,-4 adet altın bilezik her biri 22 ayar her biri 20 şer gramdan toplam 80 gram toplam değeri 33.600,00 TL altın bileziğin davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya aynen iadesine aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam 126.840,00 TL nin 121.000,00 TL'sine dava tarihi olan 28.07.2020 tarihinden itibaren, 5.840,00 TL sine ıslah tarihi olan 01.06.2021 tarihiden itibaren işleyecek yasal faizle davalı karşı davacıdan alınarak davacı karşı davalıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı karşı davalı kadın vekili; dosya kapsamı ile davalı karşı davacı erkeğin müvekkiline hakaret ettiğinin, aşağıladığının sabit olduğu, davalı-karşı davacı erkeğin müvekkilini baba evine bıraktıktan sonra tekrar almadığı, bu şekilde evlilik birliğinin bitmesine sebebiyet verdiği, bu nedenle manevî tazminata hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi ve reddedilen manevî tazminat talebi yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; davacı karşı davalı kadının tanıklarının beyanlarının duyuma dayalı olduğu, müvekkilinin kusurlu bir davranışının ispat edilemediği, bütün kusurun davacı-karşı davalı kadında olduğu, davacı-karşı davalı kadının manevî tazminat talebi reddedilmesi nedeni ile lehlerine vekâlet ücreti verilmesi gerektiği, davacı-karşı davalı kadının maddî tazminat talebinin de reddedilmesi gerektiği, aleyhlerine hükmedilen maddî tazminatın gerekçelendirilemediği, davacı-karşı davalı kadının nafaka talebinin reddi yerine kabulünün de doğru olmadığı, ziynet eşyalarının davacı-karşı davalı kadın tarafından baba evine götürüldüğü, ziynetlerinin müvekkilinin yanında olduğu hususunun ispatlanmadığı belirtilerek; kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve maddî tazminat, vekâlet ücreti, ziynet alacağı davasının kabulü yönünden ilk derece mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan deliller ve dosya kapsamına göre davalı-karşı davacı erkeğin ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, davacı-karşı davalı kadın yönünden 4721 sayılı Kanun’un 175 ve 174 üncü maddesi birinci fıkrası şartlarının gerçekleştiği, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere anılan Kanun’un 174 üncü maddesi ikinci fıkrası şartlarının ise gerçekleşmediği, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı-karşı davalı kadın lehine takdir edilen maddî tazminat miktarı ile tedbir ile yoksulluk nafakalarının miktarlarının makul olduğu, boşanma davaları ile boşanmanın fer'î niteliğinde olan 4721 sayılı Kanun’un 174 üncü maddesi birinci ve ikinci fıkrası kapsamındaki tazminat taleplerinin reddi ve kabulü üzerine vekâlet ücreti verilemeyeceği, mahkemenin 02.11.2020 tarihli ara kararı ile davacı-karşı davalı kadın için anılan Kanun'un 169 uncu maddesi gereği 750,00 TL tedbir nafakası verildiği, hükümde 750,00 TL yoksulluk nafakasının verildiğinin gerekçeden anlaşıldığı, yoksulluk nafakasının kararın boşanma kısmının kesinleşmesi ile hüküm ifade edeceği hususunun 4721 sayılı Kanun’un 175 inci maddesi gereği olduğu, ziynet eşyası davası yönünden mahkemenin de kabulünde olduğu üzere üzere davacı-karşı davalı kadının hastaneye kaldırılması üzerine davalı-karşı davacı erkek tarafından alınıp annesine verildiği, bir daha davacı-karşı davalı kadına verildiğinin ispatlanamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı erkek tarafından temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunun esastan reddi kararının hatalı olduğu belirterek istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık boşanma davası yönünden kusurun kimden kaynaklandığı, davacı-karşı davalı kadın yararına maddî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı, davacı-karşı davalı kadının reddedilen manevî tazminat talebi yönünden davalı-karşı davacı erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilip edilmeyeceği ile davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasında ziynetlerin kimin yedinde bulunduğu noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun’un 166, 169, 174 üncü maddesinin birinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.