Logo

2. Hukuk Dairesi2022/8997 E. 2023/366 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi ve akıl hastası eş yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dosyadaki tüm deliller ve yasal dayanaklar birlikte değerlendirilerek; usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı kadın velisinin vekili dava dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının akıl sağlığının yerinde olmadığını, ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kısıtlanarak annesi ...'nın veli olarak atandığını, davalı-davacı erkeğin ortak çocuğa bakmadığını, başka bir kadınla birlikte yaşadığını iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-davalı kadın için aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın velisinin vekili tarafından sunulan birleşen davaya cevap dilekçesinde özetle, davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmesini gerektiğini, davalı-davacı erkeğin eşinin akıl hastası olduğunu bilerek evlendiğini, kendi çocuğuna dahi bakmadığını, davacı-davalı kadını evden kovduğunu, birlik görevlerini yerine getirmediğini, başka bir kadınla evlilik hayatı yaşadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek tarafından, davacı davalı kadın tarafından açılan boşanma davasına yasal süresi içerisinde cevap verilmemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, davacı-davalı kadının mental retardasyon hastalığı nedeni ile kısıtlandığını, müvekkilinin evliliği yaparken karşı tarafın akıl hastası olduğunu bilmediğini, davacı-davalı kadının akıl hastası olduğunu ve bunun süreklilik arz ettiğini yeni öğrendiğini, taraflar arasında davacı-davalı kadının akıl hastası olması nedeni ile sorunların çıktığını belirterek, evliliğin mutlak butlan sebebi ile iptaline olmadığı takdirde tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı erkek vekili 15.01.2020 tarihli celsedeki imzalı beyanı ile mutlak butlan nedeni ile evliliğin iptali taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.

V. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı-davacı erkeğin evlilik birliği devam ederken başka bir kadın ile birlikte yaşamak sureti ile sadakatsiz olduğu, davacı-davalı kadının ise akıl hastalığının bulunduğu, akıl hastası olması nedeni ile kendisine bir kusur izafe edilemese dahi, karşı taraftan bu evliliği sürdürmesinin beklenmesinin hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesi ile boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek, birleşen davadaki evlilik birliğinin mutlak butlan sebebi ile iptali talebinin feragat nedeni ile reddine, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddasinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk yargılama sırasında ergin olduğundan velâyeti hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davacı-davalı kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, davacı-davalı kadının tazminat taleplerinin reddine, kabul edilen davaları için taraflar adına ayrı ayrı 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretine karar verilmiştir.

VI. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-davalı kadının ortak haneyi terk ettiğini, müvekkilinin tüm ısrarlarına rağmen geri dönmediğini, tesisatçılık yapan müvekkili aleyhine hüküm altına alınan tedbir ve yoksulluk nafakasının çok fahiş olduğunu, taraflarına vekâlet ücreti de hükmedilmediğini, müvekkilinin taşınmazı üzerine haksız şekilde tedbir konulduğu belirterek kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile vekalet ücreti yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı kadının fiil ehliyetinin bulunmaması karşısında davacı davalı kadına kusur yüklenerek birleşen davanın kabulüne karar verilmesi hatalı ise de, davacı-davalı kadının istinaf yoluna başvurmaması nedeni ile bu konudaki yanılgıya değinilmekle yetinildiği, bu duruma göre kusur tespitinin doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu davacı-davalı kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gibi miktarında da isabetsizlik bulunmadığı belirtilerek davalı-davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VII. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı-davalı kadının tamamen kusurlu olduğu, babasının yüklü miktarda mal varlığı olduğu ve davacı davalı kadına miras kaldığı, müvekkilinin dini nikahlı bir eşi ve üç çocuğu olduğu, nafaka koşullarının oluşmadığı ve miktarının da fahiş olduğu, müvekkilinin taşınmazı üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılması gerektiği belirtilerek, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile davalı-davacı adına kayıtlı taşınmaza ihtiyati tedbir konulması yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep edilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kusur belirlemesi ile davacı-davalı kadın yararına hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 166 ncı, 169 uncu ve 175 inci maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesi ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraflarca temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.