"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun ksımen kabulü ile gerekçenin düzeltilerek kısmen yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde; davalının agresif bir yapısının olup defalarca müvekkiline şiddet uyguladığını,eline ne geçerse onu müvekkiline ve etrafa fırlatmayı alışkanlık haline getirdiğini, gerek müvekkiline gerekse ailesine hakaret etmeyi alışkanlık haline getirdiğini, eş olarak müvekkiline ve evine gereken ilgiyi göstermediğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, aşırı savurgan ve müsrif olduğunu, 11.03.2018 tarihinde tartışma çıkartıp sana karılık yapmayacağım, kahvaltı da yok diyerek müvekkilini iteklediğini, müvekkilinin elinde bahçe hortumu ile banyo kapısını sulayarak yıkayan davalıyı uyarması üzerine davalının müvekkilinin üzerine havlu fırlattığını, dönüp salona giden müvekkilinin arkasından bıçakla saldırdığını, kendini korumak için davalıyı tutmaya çalışan müvekkilini elinden yaraladığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacı-karşı davalının 10.03.2018 tarihinde kahvaltıda sinirlendiğini, kavga çıkardığını, eline geçirdiği bıçakla koltukları parçaladığını, koltukları bıçakla parçalarken elini yaraladığını, sürekli olarak müvekkiline hakaretler yağdırdığını, aşağıladığını, her fırsatta şiddet uyguladığını, defalarca ayrılık olduğunu, ailelerin araya girmesi sonucu bir araya geldiklerini, oğullarına harçlık vermediğini, şiddet uyguladığını, kızlarına da hakaret ve küfürler ettiğini, müvekkilinin en son gördüğü şiddet sebebiyle şikayetçi olduğunu, erkeğin evi terk ettiğini iddia ederek asıl davanın reddine, kendi karşı davalarının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili için 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her iki tarafın da birbirlerine ağır küfürler ettikleri, davalı-karşı davacı kadının, erkeğin kafasına sürahi ile vurup onu yaraladığı ve davacı-karşı davalı erkeğin eşinin elinden bıçağı almak isterken elinden yaralandığı, davacı -karşı davalı erkeğinde eşine karşı sürekli şiddet uyguladığı, her iki tarafın da eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müşterek çocukların 18 yaşından büyük olması sebebi ile velâyet ve iştirak nafakası talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların maddî manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın için aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden sonra davacı karşı davalıdan alınarak davalı -karşı davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; kusur belirlemesi, asıl davanın kabulü, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri, tedbir-yoksulluk nafakası miktarı bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı kadına, erkeğin kafasına sürahi ile vurup onu yaralaması kusur olarak yüklenmiş ise de, bu olaydan sonra tarafların kısa bir sürede olsa ortak yaşama devam ettikleri, bu olaydan sonra ortak yaşam devam ettiğine göre affedilmiş ya da en azından hoşgörü ile karşılanmış sayılacağı, affedilen ya da hoşgörü ile karşılanan davranışların ise boşanma hükmüne esas alınamayacağı, davalı-karşı davacı kadına kusur olarak yüklenen erkeğin eşinden bıçağı almak isterken elinden yaralanması kusurunun ise ; tarafların ayrılmalarıyla sonuçlanan bu son olaya ilişkin davalı-karşı davacı kadın tarafından usulünce delil olarak dayanılan ceza dosyasına göre, sanık erkek ile katılan kadının ailevi meselelerden ötürü tartıştıkları, tartışma sırasında katılan kadının elinde bulunan havluyu sanık erkeğe fırlatması üzerine sanığın katılan kadının dudağına yumruk attığı ve alınan doktor raporu içeriğine göre basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına sebep olduğu, bu sırada sanık erkeğin mutfakta bulunan ekmek bıçağını eline aldığı, kendilerini aralamaya çalışan katılan mağdur ...'a bıçağı savurduğu, bıçağın katılan mağdura isabet etmesi üzerine ...'in basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığının kabulü ile sanık erkeğin cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği, ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile davacı-karşı davalı erkeğin, davalı-karşı davacı eşine yumruk attığı, mutfakta bulunan ekmek bıçağını eline alarak kendilerine aralamaya çalışan ortak çocuk ...'e bıçak savurduğu ve onu yaraladığı kabul edilmişken aynı olaya ilişkin davalı-karşı davacı kadından bıçağı almak isterken elinden yaralandığının kabul edilerek davalı-karşı davacı kadına kusur yüklenilmesinin doğru olmadığı, buna göre; davacı-karşı davalı erkeğe ağır şekilde küfreden davalı-karşı davacı kadının az kusurlu, davalı-karşı davacı kadına ağır şekilde küfreden, sürekli şiddet uygulayan, son olayda koltukları kesen, eşine ve ortak çocuk ...'a fiziksel şiddet uygulayan davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu ve yoksulluk nafakasının yetersiz olduğu gerekçesiyle, davalı-karşı davacı kadının kusur belirlemesine, yoksulluk nafakası miktarına, yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiğine yönelik istinaf taleplerinin kabulü ile, kararın kusura ilişkin gerekçesinin açıklandığı gibi düzeltilmesine, davalı-karşı davacı kadının tazminat taleplerinin reddine ve yoksulluk nafakasına yönelik hükmün kaldırılmasına, davalı-karşı davacı kadın yararına boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren başlamak üzere aylık 900,00 TL yoksulluk nafakası takdirine, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları gereğince davalı-karşı davacı kadın yararına 25.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat takdirine ,davalı-karşı davacı kadının sair istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili ,kusur belirlemesinin, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarlarının yetersiz olduğunu, ayrıca yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin hatalı olduğunu belirterek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflarca açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelınden sarsan ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bulunan kusurlu davranışların gerçekleşip gerçekleşmediği, tazminatlar,yoksulluk nafakası ve bunların miktarı ile yoksulluk nafakasının başlangıç tarihinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü ve 175 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup her iki taraf vekilleri tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
09.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.