"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/159 E., 2022/1163 K.
DAVA TARİHİ : 13.04.2018
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara Batı 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/331 E., 2020/565 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi gereğince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili, dava dilekçesi ile davanın kabulü ve tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve birleşen dava dilekçesinde; asıl davanın reddine, kendi davasının kabulüne ve tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ıncı maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortakçocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortakçocuk lehine aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı-davalı erkeğin, kadının ailesini arayarak gelin kızınızı götürün dediğini, eşinin hamileliğiyle ilgilenmediğini, ortak çocuğu aldırma konusunda eşine baskı yaptığını, davalı-davacı kadının ise eşine fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ve hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, birlikte yaşamaktan kaçındığını belirterek tarafların eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle, her iki davanın da boşanma yönünden kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk lehine ara karar ile verilen 300,00 TL tedbir nafakasının, karar kesinleştikten sonra 400,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, kadın lehine 250,00 TL tedbir nafakasına, karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine ise karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı-davalı erkek vekili; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, kişisel ilişki, nafakalar, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-davacı kadın vekili; kusur tespiti, nafaka miktarları ile maddî ve manevî tazminatın reddi ve kişisel ilişki süresine dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, usul ve kanuna uygun olması gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci altbendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, velâyet, kişisel ilişki, nafakalar, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerine yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti, nafaka miktarları ile maddî ve manevî tazminatın reddi ve kişisel ilişki süresi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın kabulü, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile nafakaların şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek lehine tazminata hükmedilme şartlarının oluşup oluşmadığı, dava şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 330 uncu, 336 ncı ve 405 inci maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 50 nci, 56 ncı, 114 üncü, 115 inci maddeleri, 369 uncu, 370 inci ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları 6100 sayılı Kanun'un 114 üncü maddesinin birinci bendinin (d) alt bendi gereğince, dava şartlarından olup bu husus kamu düzeniyle ilgilidir. Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmakla yükümlüdür. Taraflar da dava şartı noksanlığını 6100 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin birinci bendi gereğince her zaman ileri sürebilirler. Davada, davacı-davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığı ileri sürülmüş ve bu iddia dosya arasındaki bir kısım delille de doğrulanmıştır. Bu durumda Mahkemece yapılacak iş; 4721 sayılı Kanun'un 405 inci ve 6100 sayılı Kanun'un 56 ncı maddesi uyarınca erkeğin vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesinden ibarettir. Bu yön göz önünde tutulmadan yargılamaya devam olunarak işin esası hakkında karar verilmesi usul ve kanuna aykırı bulunmuştur.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple,
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre temyize konu diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.