Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9218 E. 2024/6909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında edinilmiş mallara ilişkin katkı payı ve tapu iptal tescil taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye konusu taşınmazın edinme tarihi, arsa ve üzerindeki binanın yapım tarihlerinin doğru tespit edilmemesi ve davacı kadının çalıştığı dönemlerin dikkate alınmaması suretiyle katkı payının hatalı hesaplandığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi kararının davacı kadın yönünden bozulmasına, davalı erkek yönünden ise onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/317 E., 2021/435 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2012/407 E., 2017/478 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların ayrı ayrı kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı- davalı kadın vekili ve davalı- davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı kadın vekili ve davalı- davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmiş, incelemenin duruşmalı olarak yapılması erkek vekili tarafından istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.10.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflardan kimsenin gelmemiş olduğu belirlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen 07.10.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği devam ederken tarafların ortak kazancıyla üzerinde dört daire ve dükkan ile garaj bulunan 61 ada 26 parsel sayılı taşınmazı satın aldıklarını belirterek 61 ada 26 parsel sayılı taşınmazların ½'sinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı-davalı kadın vekili 06.02.2012 tarihli dilekçesinde; 13.01.2012 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 412.770,00 TL belirlendiğini, taşınmazın ½'sine ilişkin talepleri olduğundan dava değerini 206.000,00 TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.

3.Davacı-davalı kadın vekili 26.04.2017 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkilinin alacağının 223.425,97 TL belirlendiğini, karşı davada davalı-davacının belirlenen 77.778,80 TL alacağının mahsup edilerek 137.647,17 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

4.Davacı-davalı kadın vekili 29.05.2017 tarihli dilekçesinde; 26.04.2017 tarihli dilekçedeki taleplerini düzelttiklerini belirterek dava değerini dava tarihi itibariyle toplam 223.425,97 TL'ye yükselttiklerini beyan etmiştir.

5. Davacı-davalı kadın vekili karşı dava yönünden cevap dilekçesi sunmamıştır.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacı-davalının ev hanımı olduğunu, müvekkilinin 40 yıl İsviçre’de çalışarak taşınmazları aldığını, davacı-davalının katkısı olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde; davacı-davalının ev hanımı olduğunu, evlilik birliği devam ederken müvekkilinin 40 yıllık çalışması sonucu elde edilen kazançla 111 ada 39 parsel sayılı taşınmaz, 111 ada 40 parsel sayılı taşınmaz, 236 ada 1 parsel 7 nolu bağımsız bölüm, 236 ada 1 parsel 5 nolu bağımsız bölüm, 236 ada 1 parsel sayılı 10 nolu bağımsız bölüm ile 2396 parsel sayılı taşınmazın edinildiğini, davacı-davalının taşınmazların edinilmesine katkısı olmadığını belirterek taşınmazların ½'sinin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 8.000,00 TL 'nin tahsilini talep ve dava etmiştir.

3.Davalı-davacı erkek vekili 29.05.2017 tarihli dilekçesinde; bilirkişi raporunda müvekkilinin alacağının 77.778.90 TL belirlendiği belirterek talep miktarını yükselterek 77.778,80 TL alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların evlilik birliği içinde çalıştıkları ve gelir elde ettikleri, taşınmazların edinilmesine her iki tarafın da katkısının olduğu, davacı-davalı kadının gelirlerinin 2/3'ünü, davalı-davacı erkeğin gelirlerinin 1/3'ünü tasarruf edebileceği, tarafların her bir taşınmazın edinme tarihine kadarki gelirleri gözetilerek ayrı ayrı katkı payı oranlarının bulunduğu, taşınmazların dava tarihindeki değerine göre katkı payı alacağının hesaplandığı, buna göre davacı-davalının 223.425,97 TL, davalı-davacının 77.778,00 TL katkı payı alacağının bulunduğu, birden fazla ıslahın mümkün olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüyle tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, taleple bağlı kalınarak 206.000,00 TL'nin tahsiline; karşı davanın kısmen kabulüyle tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine, 77.778,80 TL alacağın 69.778,80 TL'lik kısmına ıslah tarihi olan 26.05.017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; taşınmazlar hakkında 2002 yılından önce edinildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talepleri reddedilmiş ise de davalı-davacı tarafın muvazaalı olarak tapu kayıtlarını kendi adına tescil ettirdiğinden taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle hatalı değerlendirme yapıldığını, tazminat taleplerinin de eksik değerlendirildiğini, davalı-davacı tarafın açtığı davanın ispat edilememesine rağmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazlarda davacı-davalının hiç bir katkısı olmadığını, evin inşaatında çalışan tanıkların da bu hususu beyan ettiklerini, Mahkemece inşaatın başlama ve bitiş tarihlerinin araştırılmayıp tapunun geldi kayıtlarının getirtilmediğini, müvekkilinin 1973 yılında taşınmazı satın alıp inşaatı 1989 tarihinde bitirdiğini, bilirkişi raporunun hatalı olup asıl davanın reddi gerektiğini; müvekkilinin katkı oranın da eksik hesaplandığını, bilirkişilerin müvekkilinin 2002 yılına kadar gelirlerinin, davacı-davalının ise 2015 yılına kadar olan gelirlerinin dikkate alındığını, boşanma davasının 2005 yılında açılmış olup yapılan gelir hesabının ve tarafların katkı oranlarının hatalı hesaplandığını, bilirkişilerin taşınmazın m2 ve değerlerini hatalı hesapladıklarını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya arasındaki bilgi ve belgeler, taraf beyanları ve dinlenen tanık beyanlarına göre, tasfiye konusu taşınmazların eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiğine ve tarafların kişisel malı olduğuna, tarafların malların edinildiği tarihlerde çalışarak gelir elde ettiğinin dosya kapsamından anlaşıldığına, taraflarca taşınmazların tamamının bedelinin kendileri tarafından karşılandığının da ispat edilemediğine, taraflarca sunulan ıslah dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmaksızın talep edilen miktar belirtilip bu miktar üzerinden katkı payına hükmedildiğine göre yazılı gerekçeyle karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, başvuruların ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili ve davalı-davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; taşınmazlar hakkında 2002 yılından önce edinildiği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talepleri reddedilmiş ise de davalı-davacı tarafın muvazaalı olarak tapu kayıtlarını kendi adına tescil ettirdiğinden taleplerinin buna göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu nedenle hatalı değerlendirme yapıldığını, tazminat taleplerinin de eksik değerlendirildiğini, davalı-davacı tarafın açtığı davanın ispat edilememesine rağmen kabulünün hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2.Davalı- davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu taşınmazlarda davacı-davalının hiç bir katkısı olmadığını, evin inşaatında çalışan tanıkların da bu hususu beyan ettiklerini, Mahkemece inşaatın başlama ve bitiş tarihlerinin araştırılmayıp tapunun geldi kayıtlarının getirtilmediğini, müvekkilinin 1973 yılında taşınmazı satın alıp inşaatı 1989 tarihinde bitirdiğini, bilirkişi raporunun hatalı olup asıl davanın reddi gerektiğini; müvekkilinin katkı oranın da eksik hesaplandığını, bilirkişilerin müvekkilinin 2002 yılına kadar gelirlerinin, davacı-davalının ise 2015 yılına kadar olan gelirlerinin dikkate alındığını, boşanma davasının 2005 yılında açılmış olup yapılan gelir hesabının ve tarafların katkı oranlarının hatalı hesaplandığını, bilirkişilerin taşınmazın m2 ve değerlerini hatalı hesapladıklarını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ispat yükü, katkının ispatı, katkı payı oranı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı ayın talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 716 ncı maddesi; 4722 sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1953 tarih ve 1953/8 Esas, 1953/7 Karar sayılı kararı.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Davalı-davacı erkek vekilinin asıl davaya yönelik diğer temyiz itirazlarının incelemesinde; somut olayda, tasfiye konusu 61 ada 26 parsel sayılı taşınmaz yönünden yazılı şekilde karar verilmiş ise de, işbu taşınmaz yönünden yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, taşınmazın 13.09.1996 tarihinde davalı-davacı erkek adına paylaşma (taksim) nedeniyle tescil edildiği, taraf beyanlarına göre taşınmazın arsa vasfında alındıktan sonra üzerine binanın yapıldığı, taşınmazın arsa vasfında ilk edinme tarihi ile üzerine yapılan binanın hangi tarihlerde yapıldığının belirlenmediği, dosya kapsamında temin edilen gelir belgelerine göre davacı-davalı kadının 1973 yılından itibaren, davalı-davacı erkeğin 1970 yılından itibaren çalışma kaydı olduğu anlaşılmaktadır. O halde, Mahkemece, taşınmazın arsa vasfında ilk edinme tarihi ile üzerine yapılan binanın yapıldığı tarih tespit edildikten sonra davacı-davalı kadının çalıştığı yıl ve süreler dikkate alınarak taşınmazın arsa ve üzerine yapılan bina yönünden ayrı ayrı katkısının olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tapuda paylaşma (taksim) nedeniyle davalı-davacı adına tescil edildiği tarihin edinme tarihi olduğu kabul edilerek alacağın hesaplanması hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

A. Asıl Dava Yönünden

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl dava yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının asıl dava yönünden BOZULMASINA,

3.Davacı-davalı kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

B. Karşı Dava Yönünden

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının karşı dava yönünden 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden Saffet'e iadesine,

Aşağıda yazılı temyiz karar harcının temyiz eden Sadiye'ye yükletilmesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.