Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9234 E. 2023/6106 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan davada, ziynet eşyalarının akıbeti ve satın alınan taşınmazın edinilmiş mal olup olmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın evlilik birliği içerisinde davalı tarafından satın alınması ve davalının kişisel mal iddiasını ispatlayamaması, ziynet eşyalarının akıbetine ilişkin davalının ispat yükünü yerine getirememesi gözetilerek, yerel mahkemenin ziynet ve katılma alacağı yönündeki kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1414 E., 2022/1438 K.

...

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında

hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/290 E., 2022/471 K.

Taraflar arasındaki ziynet ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne, taşınmaza ilişkin katılma alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

Kararın, her iki taraf vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle katılma alacağının kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ... 1. Kat 7 Nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinildiğini ve davalı adına tescil edildiğini, davalının düğünden bir ay sonra müvekkilinin ziynet eşyalarını satarak servis arabası aldığını, tekrar müvekkiline iade etmediğini, bu sebeplerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 9.000,00 TL katılma alacağının ve 7 adet 20 gram düz bilezik, 1 adet 21 çeyrekli saat arkası, 1 adet altın set, 3 adet 22 ayar alyans, 10 adet yarım altın, 25 adet çeyrek altının bedelinin tespit edilerek şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Islah dilekçesi ile ziynet alacağı talebini artırmıştır.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın müvekkilinin babasının kişisel birikimleri ile alındığını, taşınmazın önceki malikinin de müvekkilinin akrabası olduğunu, taşınmazın kişisel mal olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği sayıda ziynet eşyası bulunmamakla birlikte ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde davacının talebi ve isteği doğrultusunda ev eşyaları için harcandığını, müvekkilinin evliliğin ilk yıllarında maddî zorluk ve sıkıntılar yaşadığını, tanık beyanları ile bu hususun somutlaştırılacağını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının dava dilekçesinde ziynet eşyaları ile davalının servis aracı aldığını ve müvekkilinin talep etmesine rağmen ziynet eşyalarını müvekkiline iade etmediğini iddia ettiği, cevap dilekçesinde davalının, davacı tarafın iddia ettiği miktarda olmayan ziynet eşyaları ile davacının talebi ve isteği ile ev eşyaları alındığını beyan ettiği, bu şekilde davalının ziynet eşyalarının kendisinde olduğunu veya kendisi tarafından harcandığını kabul ettiği, bu şekilde davacının ziynet eşyalarını rıza ile ve tekrar geri iade edilmemek üzere davacı tarafından verildiğini davalının ispat etmek zorunda olup ispat yükünü üzerine aldığı, davalının, davacı tarafından servis aracı alındığını iddia ettiği ziynet eşyalarının, davalı tarafından ev eşyası alındığının beyan ettiği ziynet eşyalarının davacının rızası ile ve iade edilmemek üzere verildiğini ispatlayamadığından, davacının yargılama aşamasında beyan ettiği üzere ziynet eşyalarından çeyrek altınlar yönünden yarısının ıslah edilmiş olması da göz önüne alınarak ziynet bilirkişisinin 07.02.2022 tarihli raporunda belirttiği ziynet eşyalarının (10 adet yarım altın hariç ve 25 adet çeyrek altının yarı bedeli) bedelinin davalıdan tahsiline, davacının davasının ziynet eşyaları yönünden kabulüne, 7 adet her biri 22 ayar ve 20 gram bilezik bedeli olarak 64.400,00 TL, 1 adet 21 adet çeyrekten oluşan 52,50 gram paralı bilezik bedeli olarak 25.357,00 TL, 1 adet 22 ayar 65 gram set bedeli olarak 32.825,00 TL, 3 adet her biri 22 ayar 55 gram alyans bedeli olarak 7.575,00 TL ve 25 adet çeyrek altın bedelinin yarısı olarak 9.812,50 TL olmak üzere toplam 139.969,50 TL'nin 1.000,00 TL'si dava tarihinden kalan kısmı ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davaya konu taşınmazın 30.10.2018 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edildiği, davacının ev hanımı, davalının öncesinde servis şoförü olarak çalıştığı, taşınmazın edinilmesinde davalının ailesinin parasal destekleri olduğu, davalı ile babasının ayrı hesapları bulunmadığı, kazançlarının bir olduğu, taşınmazın ödemelerinin dinlenen tanık beyanlarına göre davalının babası tarafından yapıldığı, davaya konu taşınmazın davalının kişisel malı olduğu, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davacının katılma alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; reddedilen katılma alacağına yönelik davalarında delillerinin değerlendirilmesinde hata yapıldığını, davalının dava konusu taşınmazın kişisel malı olduğunu ispat etmekle yükümlüğü olduğunu, söz konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde ve davalı tarafından edinildiğini, bu hususun tapu kayıtlarıyla tespit edildiğini ileri sürerek; katılma alacağı davasının reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarına yönelik davanın kısmen de olsa kabulünün hatalı olduğunu, davacının düğünde takılan ziynetlerin bozdurularak servis aracı alındığına yönelik iddiasının doğru olmadığını, servis aracının kredi çekilerek alındığını, ziynet eşyalarına yönelik kabul kararının hatalı olduğunu ileri sürerek; kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların 16.06.2011 tarihinde evlendikleri, 31.12.2019 tarihinde Kayseri 1. Aile Mahkemesinde açılan boşanma davası kabul ile sonuçlanarak 11.05.2021 tarihinde kesinleşmekle taraflar arasındaki mal rejiminin 31.12.2019 tarihinde sona erdiği, tarafların başka bir mal rejimini seçtikleri ileri sürülmediğine göre taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu, tarafların 03.10.2018 tarihine kadar kiracı olarak oturdukları davalının akrabasına ait 7 nolu bağımsız bölümü satın alarak davalı adına tapuya tescil ettirerek mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ortak yaşamı bu evde sürdürdükleri, taşınmazın satış sureti ile davalı adına tescili ile davacı kadının iddiasını ispat etmiş sayılması gerektiği, davalının kişisel mal iddiası yönünden babasının taşınmaz bedelini kendisinin ödediğine ilişkin soyut beyanının ispat için yeterli olmadığı, kaldı ki davalı ve babasının eylem ve kazanç birliği içerisinde hareket ettikleri dönemde taşınmazın alındığı, bedelinin davalının babası tarafından onun parası ile ödenmesinin gerekçesinin yeterince izah edilemediği, tüm dosya kapsamına göre taşınmazın evlilik birliği içerisinde davalı tarafından satış suretiyle edinildiği ve taşınmazın edinilmiş mal olduğu, hesap bilirkişisinin raporunda halen taşınmazın 3.000,00 Euro borcu çıkarıldıktan sonra belirlenen katılma alacağı miktarının hükme esas alınması gerektiği, bu duruma göre davacının 153.555,93 TL katılma alacağının varlığının belirlendiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, 153.555,93 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının istinaf itirazı yönünden ise İlk Derece Mahkemesinin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalının kabul edilen ziynetlere yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla; katılma alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, taşınmazın erkeğin babasının kişisel birikimleri ile alındığını, kişisel mal niteliğinde olduğunu ileri sürerek; ziynet ve katılma alacağının kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme

Uyuşmazlık, ziynet ve katılma alacağı davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kişisel mal savunması, ispat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası, 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 220 nci maddesi, 222 nci maddesi, 226 ncı maddesi, 236 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...