"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/984 E., 2022/1497 K.
DAVA TARİHİ : 29.09.2017 - 09.02.2018
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/1738 E., 2020/42 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin diğer yönlere ilişkin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı ... erkek vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 13.02.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde duruşmalı temyiz eden ... ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf davalı-davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen günde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.... erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 yılında evlendiğini, bu evlilikten ortak çocuklarının olduğunu, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, cevap dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin babaya verilmesini, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.... erkeğe birleşen dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen ... erkek tarafından birleşen davada cevap dilekçesi sunulmamıştır.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde dayanılan delillerin hukuka aykırı delil olduğunu ve hükme esas alınamayacağını, erkeğin, fiziksel şiddet uyguladığını, ortak konuttan kovduğunu, iftira attığını iddia ederek öncelikle davanın reddini, aksi kanaatte olunması durumunda ise ortak çocuk Tevfik'in velâyetinin anneye verilmesini, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 1997 tarihinde evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, erkek tarafından kadın aleyhine boşanma davası açıldığını, boşanma davası açıldıktan sonra tarafların bir araya geldiğini, cinsel birliktelik kurulduğunu, ancak erkeğin, kadına birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığını, tehdit ettiğini, taraflar arasında son yaşanan olayın 16.12.2017 tarihinde olduğunu ve buna ilişkin emniyet tutanaklarının bulunduğunu iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuk Tevfik'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL iştirak nafakası, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir nafakası, 1.500,00 TL yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise kadının duruşmalarda alınan beyanlarında, barıştıklarını iddia ettiği ancak bu iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, birleşen davanın reddine, ortak çocuk Tevfik'in fiilen anne yanında olduğu, alınan sosyal inceleme raporu içeriği dikkate alınarak velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk Tevfik ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuğun yaşı, ihtiyaçları, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminat, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu dikkate alınarak nafaka ve tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinde erkeğin imzasının bulunmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu davranışının bulunmadığı, erkeğin, kadına isnat edilen vakıayı affettiği, tarafların dava açılmadan önce cinsel birliktelik yaşadığı, erkek tarafından dayanılan delillerin hukuka aykırı şekilde elde edildiği, aralarına husumet olan Ali isimli kişinin beyanlarının hükmü esas alınamayacağı, asıl davanın fer'îleri ile birlikte reddine, birleşen davanın ise fer'îleri ile birlikte kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından erkek tarafından açılan asıl davanın kabulüne karar verilmişse de erkeğin İlk Derece Mahkemesince yapılan 24.12.2019 tarihli duruşmada alınan imzalı beyanında; tarafların kadının ilişkisi ortaya çıktıktan sonra ayrı yaşadıkları, kadının bir süre sonra ortak konuta döndüğü, bir ay kadar ortak konutta kaldığı ve bu süreçte tarafların cinsel birliktelik kurdukları, erkeğin, dava dilekçesinde dayandığı sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği vakıasını affettiği, bu süreçten sonra kadının sadakatsiz davranışlarının devam ettiğine ilişkin delil bulunmadığı, belirtilen sebeple asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, yine her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından birleşen davanın reddine dair gerekçenin hatalı olduğu, kadının İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan 24.12.2019 tarihli celse alınan imzalı beyanında; tarafların bir araya geldiği, cinsel birliktelik kurdukları, eşini sevdiğini belirttiği, birleşen dava dilekçesinde dayanılan vakıaları affettiği ve birleşen davada ret gerekçesinin hatalı olduğu belirtilerek; davalı-davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kısmen kaldırılmasına, bu yönden esas hakkında hüküm tesisine, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakası ile ortak çocuk yararına aylık 350,00 TL tedbir nafakasına, birleşen davada ret gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, asıl davada kadın yararına maktu vekâlet ücreti takdirine, davalı-davacı kadın vekilinin diğer istinaf itirazlarının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde ... erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
... erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğünü ihlal eden kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin, kadını affetmediği, kadının sadakatsizlik eylemini öğrenme tarihinin 15 temmuz olduğu, tarafların bu olaydan sonra bir araya geldiği, ancak dava açılmadan önce ayrıldıkları, cinsel birlikteliğin ise bir kereden ibaret olduğu, 24.12.2019 tarihli celse alınan beyanında kadının erkeği affettiğini beyan ettiği, af beyanının aynı zamanda feragat olduğu ve kadın yararına vekâlet ücreti, harç ile yargılama giderine hükmedilmesinin hatalı olduğu, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesinin de hatalı olduğu belirtilerek; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir nafakası, harç, yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, af olgusunun ispatlanıp ispatlanmadığı, kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, vekâlet ücreti, harç ve yargılama giderine ilişkin düzenlemenin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devam maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup ... erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Duruşma için takdir olunan 17.100,00 TL vekâlet ücretinin ...'den alınıp Rabia'ya verilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.