Logo

2. Hukuk Dairesi2022/9435 E. 2024/455 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı işlemlerin muvazaalı olup olmadığı ve davacının katılma alacağı davasında kişisel mal savunmasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitleri ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin bozma sebebi oluşturmadığı gerekçesiyle, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1327 E., 2022/1881 K.

DAVA TARİHİ : 04.10.2018

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/597 E., 2021/202 K.

Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin eşi ...'in 28.07.2018 tarihinde vefat ettiğini, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde muris eş adına 178 ada 69 parsel 1-3-5 ve 11 nolu bağımsız bölümlerin ve 31 VP 514 plakalı aracın edinildiğini, müvekkilinin malların yarısı oranında alacak hakkı olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere edinilmiş malların tasfiyesi ile 178 ada 69 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 3.000,00 TL, 178 ada 69 parsel 3 nolu bağımsız bölüm yönünden 3.000,00 TL, 178 ada 69 parsel 5 nolu bağımsız bölüm yönünden 3.000,00 TL, 178 ada 69 parsel 11 nolu hağımsız bölüm yönünden 6.000,00 TL ve 31 VP 514 plakalı araç yönünden 3.000,00 TL belirsiz katılma alacağının yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.

2. Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; muvazaa iddialarının doğru olmadığını, müvekkilinin takı işi yaparak elde ettiği geliri ve ziynet eşyalarıyla taşınmazların edinilmesine katkıda bulunduğunu, değer artış payı alacağı açma haklarını saklı tuttuklarını beyan etmiştir.

3. Davacı vekili 25.01.2021 tarihli dilekçesinde; talep miktarını artırarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirsiz alacağını, 178 ada 69 parsel 1 nolu bağımsız bölüm yönünden 199.500,00 TL, 178 ada 69 parsel 3 nolu bağımsız bölüm yönünden 206.500,00 TL, 178 ada 69 parsel 5 nolu bağımsız bölüm yönünden 206.500,00 TL, 178 ada 69 parsel 11 nolu hağımsız bölüm yönünden 156.500 TL ve... plakalı araç yönünden 10.000,00 TL olduğunu belirterek tasfiye tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte alacağın tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin babası murisin önceki eşi olan annelerine hiçbir şey vermemek için muvazaalı olarak taşınmazları devrettiğini, anneleri tarafından aynı taşınmazlar ilgili açılan mal rejiminin tasfiyesine yönelik davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının iyiniyetli olmadığını belirterek; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 178 ada 69 parsel sayılı taşınmazın evveliyatının 178 ada 23 parsel sayılı taşınmaz olduğu, muris ...'in 178 ada 23 parsel sayılı taşınmazı ilk olarak 10.06.1982 yılında satın aldığı, 08.03.2003 tarihinde davalı tanığı ...'ya satış yoluyla devrettiği, yine ...'dan 22.03.2016 tarihinde yeniden satın aldığı, 23.03.2016 tarihinde muris ...'in kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı ve bu sözleşme gereğince tafsiye konu bağımsız bölümlerin inşa edildiği, ilgili sözleşme gereği muris ...'in taşınmazların inşa edilmesi için herhangi bir ücret ödemediği; tanık beyanlarından ve dosya içerisindeki belgelerden; muris ...'in ilk eşinden mal kaçırma amacıyla 178 ada 23 parsel sayılı taşınmazı davalı tanığı ...'ya tapuda satış göstererek devrettiği, satma amacının bulunmadığı, taşınmazın kira gelirini almaya devam ettiği, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalanmasından bir gün önce tapuda satış göstererek ilgili taşınmazı bedelsiz olarak üzerine aldığı; tasfiyeye konu bağımsız bölümlerin 178 ada 23 parsel sayılı taşınmazın yerine geçen mallar vasfında bulunduğu; davacının taraf muvazaasının tanıkla ispat edilemeyeceği yönündeki savunmasının işbu davamızda kullanılma alanı bulunmadığı, ilgili muvazaanın davacı ve davalılar arasında cereyan etmediğinden itibar edilmediği; 31 VP 514 plakalı aracın 06.06.2011 tarihinde evlilik birliği içerisinde muris ... tarafından satın alındığı, edinilmiş mal olduğu, aracın güncel rayiç değerinin 1/2 si oranında 10.000,00 TL davacının katılma alacağı olduğu, davacının da 1/4 oranında mirasçı olduğundan davalıların davacıya araçtan kaynaklı katılma alacağı borcunun 7.500,00 TL olduğu gerekçesiyle; davacının kısmen kabulü kısmen reddi ile, araçtan kaynaklı 7.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, araçtan kaynaklı fazlaya ilişkin talebin ve taşınmazlara yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin mirasçı olmasının araç yönünden hükmedilen katılma alacağını azaltmayacağını, taşınmazlar yönünden kararın hatalı olduğunu, tarafların muvazaa iddiasının mal kaçırmaya yönelik olduğunu, her türlü delille ispatlanamayacağını, tanık beyanlarının taraf muvazaasında değerlendirilemeyeceğini, kanuni karinenin müvekkili lehine olduğunu, aksinin davalılar tarafından ispatlanamadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre İlk Derece Mahkemesinin olay ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; müvekkilinin mirasçı olmasının araç yönünden hükmedilen katılma alacağını azaltmayacağını, taşınmazlar yönünden kararın hatalı olduğunu, tarafların muvazaa iddiasının mal kaçırmaya yönelik olduğunu, her türlü delille ispatlanamayacağını, tanık beyanlarının taraf muvazaasında değerlendirilemeyeceğini, kanuni karinenin müvekkili lehine olduğunu, aksinin davalılar tarafından ispatlanamadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kişisel mal savunması ve ispatı, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesinden mirasçıların sorumlu oldukları alacak miktarı noktasında toplanmaktadır. Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin birinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası, 640 ıncı maddesi, 641 inci maddesi, 682 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.