"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2093 E., 2022/1366 K.
...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/87 E., 2020/576 K.
Taraflar arasındaki katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ... Antalya adresinde bulunan taşınmazın noter satışı suretiyle davacı o an için Türkiye'ye gelemediğinden eşi üzerine tescil edildiğini, davacının evlilik birliği içinde çalışma ve diğer kazanmaları ile Antalya'daki konutu aldığını ve şu anda kirada bulunduğunu, beraber çalışıp birlikte taşınmazın bedelini ödediklerini beyan ederek mal rejiminin edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiyesi ile taşınmazın eğer henüz kooperatifçe tapuya ferdileşme işlemi tamamlanmadığından vs. nedenler ile tescil yapılmamış ise davalının davaya konu taşınmazdaki hissesinin 1/2'sinin davacı adına kayıt ve tesciline, taşınmaz tapuda ya da kooperatif hissesi olarak satılmış ise ya da 1/2' sinin devir ve tescilinin hukuken mümkün olmaması halinde karara en yakın dönemdeki serbest piyasadaki gerçek değerinin 1/2' sinin yasal faiziyle davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı vekili 23.03.2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi sonucunda davacının payına düşen 121.000,00 TL tutarındaki katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Fransa Aile Mahkemesince boşanma ve mal tasfiyesine ilişkin karar verildiğini, bu kararda Türkiye'de bulunan gayrimenkulün boşanma safhasından sonra edinilmiş olduğundan tabiatıyla mal rejimine dahil edilmediğini, Fransa'da açılan davanın kesinleştiğini ve bu davada tarafların itirazı olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmadığını, boşanma davasından sonra edinilen malların edinilmiş mallara dahil olmayacağını, Paris Mahkemesinin kararında tarafların ayrı yaşadıkları ve dokümanların bulunduğu, bu dokümanlarda 2 Ocak 2014 tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin ifade bulunduğunu, taşınmazın edinme tarihinin tapu senedinde görüleceği üzere 12 Şubat 2014 olduğu dikkate alındığında dava konusu taşınmazın boşanma davasının açılma tarihinden sonra edinildiği hususunun açık olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 231 inci maddesi ve 236 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca davacının artık değerin yarısı üzerinden katılma alacağı hakkı olduğu, aksini iddia edenin malın kişisel malı olduğunu ispat etmesinin gerektiği, dosya kapsamında dava konusu taşınmazın ediniminde taşınmazın davalının kişisel malından edinimine ya da davacının taşınmazın ediniminde kişisel malından aktarımda bulunulduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, bu halde davacının dava konusu taşınmaza ilişkin katılma alacağının edinilmiş malın güncel değerinin 1/2'si olan 121.000,00 TL olacağı, davacının 23.03.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile dava değerini bilirkişi raporu doğrultusunda 121.000,00 TL olarak ıslah ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile ... Antalya'daki taşınmazla ilgili davacının toplam 121.000,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Fransa Aile Mahkemesince boşanma ve mal tasfiyesine ilişkin karar verildiğini, bu kararda Türkiye'de bulunan müvekkiline ait olan gayrimenkul boşanma safhasından sonra edinilmiş olduğundan tabiatıyla mal rejimine dahil edilmediğini, kaldı ki Fransa'da açılan dava tarafların itirazı olmadığından ve fazlaya ilİşkin dava ve talep hakkı saklı tutulmadığından kesinleşmiş olup daha sonra talepte bulunulmayacağının aşikar olduğunu, mahkemece Fransa'da bulunan davanın dosya içine alınarak tercüme yaptırılmak sureti ile taraflar arasındaki ayrılık sürecinin belirlenerek ona göre dava açma hakkının olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, boşanma davasından sonra edinilen mallar, dava sonucunda boşanma kararı verilmiş ise edinilmiş mallara dâhil olmayacak olup bu hususun kanunda açıkça düzenlendiğini, 4721 sayılı Kanun'un 225 inci maddesinde "Mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer." hükmünün amir olduğunu, somut uyuşmazlıkta tarafların boşanma davası Fransa'da gerçekleşmiş olup bu hususta; Paris İstinaf ve Temyiz Mahkemesi'nin 19 Eylül 2016 tarihli kararında da görüleceği üzere tarafların ayrı yaşadıkları ve davalı müvekkilinin mahkemeye başvurmuş olduğu bu süreç sonucunda da boşanmaya karar verildiğinin görüldüğünü, bu hususa ilişkin olarak yerel mahkemeye sunmuş oldukları Fransızca belgenin tarihinin 2010 yılına ait olduğunu, tarafların ayrı yaşamaya başladıklarına ilişkin tarihin bu tarihten de öncesine ait olduğunu, bu sebeple bu dosyanın Fransızca'dan Türkçe'ye sadece kararının değil dosyanın tamamının tercüme ettirilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın müvekkil tarafından edinilme tarihi 2014 yılı olduğunu, tarafların ayrı yaşamaya başladıkları tarihten çok sonraki bir tarih olduğunu, bu hususun mahkemece nazarı dikkate alınması gerektiğini, bu konuda gelen tapu kayıtlarına bakılması gerektiğini, mahkemece talep olmadığı halde gayrimenkulün karar tarihindeki değeri baz alınarak karar verildiğini, oysaki ilk dava dilekçesinde tapu iptali ve tescili talep edilmiş olup akabinde yapılan ıslahta bundan vazgeçilerek dava tarihindeki değerin talep edildiğini, Mahkemenin re'sen böyle bir karar vermesinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazla ilgili olarak davalının, S.S. ...Konut Yapı Kooperatifindeki üyelik hakkını 08.07.2009 tarihinde devir alarak kooperatife ortak olduğu, tüm ödemelerinin devreden üye tarafından yapıldığı, edinim tarihine göre taşınmazın edinilmiş mal olduğu, mal rejiminin devamı süresince bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı olduğu, bilirkişi tarafından belirlenen sürüm değerine göre davacının katılma alacağı hesaplandığı, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrarla davanın kabulü yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, katılma alacağına ilişkin olup, davanın kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...