"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1880 E., 2022/1500 K.
DAVA TARİHİ : 21.02.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/311 E., 2022/164 K.
Taraflar arasındaki katkı payı ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; müvekkili ile davalının evlilik birliği içinde edindikleri mal varlıklarının bulunduğunu, tespiti için ilgili kurumlara yazı yazılması gerektiğini, müvekkilinin bilgisi dahilinde davalı adına iki adet dükkan, bir adet arsa ve üzerine yapılan ev olduğunu, malların edinilmesinde müvekkilinin emek ve desteğinin olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL taleplerinin olduğunun dikkate alınmasını talep ve dava etmiştir.
2. Davacı kadın vekili 08.11.2019 tarihli (2) nolu celsede; taleplerinin 687 ada 2 parsel sayılı taşınmaza yönelik katılma alacağı olduğunu açıklamıştır.
3. Davacı kadın vekili 04.10.2019 ve 19.11.2019 tarihli açıklama dilekçelerinde; davalının mal kaçırmak amacıyla malları babasının üzerine yaptığını, sonra babası adına kayıtlı olan bir yeri davalının kendi üzerine aldığını, davalı adına kayıtlı 687 ada 1 parsel sayılı taşınmazın yanında bulunun davalının babası adına kayıtlı 687 ada 2 parsel sayılı taşınmazın da talepleri arasında olduğunu açıklamıştır.
4. Davacı kadın vekili 30.03.2020 tarihli dilekçesinde de; dükkanlarda elde edilen kira bedellerinin de edinilmiş mal olduğunu, bunların da hesaplamada dikkate alınmasını talep etmiştir.
5. Davacı kadın vekili 07.12.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; taşınmazın değerinin yarısı olan 225.000,00 TL ve taşınmazın kira getirisinin yarısı olan 72.416,50 TL`nin toplamı olan 297.416,50 TL alacağın 500,00 TL’sine dava, kalan 296.916,50 TL’sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
6. Davacı kadın vekili 19.02.2021 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesinde talep edilen alacak miktarının 250,00 TL'sinin 687 ada 2 parsel sayılı taşınmaz, 250,00 TL'sinin de taşınmazdan elde edilen kira gelirine yönelik olduğunu açıklamıştır.
II. CEVAP
Davalı erkek cevap dilekçesinde; malların mal ayrılığı rejimi döneminde edinildiğini, arsa ve evin müvekkilinin babası tarafından yaptırıldığını, davacının katkısını ispatlaması gerektiğini belirterek; davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, taşınmazların mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinildiği, davacı kadının mevcut taşınmazların edinilmesinde katkısının ispat edilmesi gerektiği, katkının ispatlanamadığı, iki adet dükkanın kira bedelleri yönünden de kira bedellerinden davalının tasarrufunda bulunduğu ve bu bedellerin davalının uhdesine geçtiğinin de ispatlanamadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın istinaf dilekçesinde; tanıkların müvekkilinin çalıştığını beyan ettiklerini, davanın ispatlandığını, kira gelirlerinin de edinilmiş mal olduğunu, eksik araştırma ile karar verildiğini, müvekkilinin çalışmasına ilişkin gelirlerin toplanmadığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 687 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 28.10.1991 tarihinde davalı adına edinildiği, taşınmaz üzerinde dükkan niteliğinde bir yapı bulunduğu, söz konusu yapının hali hazırda iki ayrı dükkan olarak kullanıldığı, davacının taşınmaza somut katkısını ispat etmesi gerektiği, dinlenen davacı tanıklarının her ne kadar davacının temizlik işlerinde çalıştığını beyan etmiş iseler de, davacının bu çalışmasının düzenli ve sürekli olmadığı, davacının çalışmasına ilişkin herhangi bir belgeyi de dosyaya ibraz etmediği, davacının başkaca bir somut katkısı olduğunun da dosya kapsamı ile anlaşılamadığı, bu nedenle taşınmazın edinilmesinde davacının herhangi bir katkısının olmadığının kabulünde isabetsizlik olmadığı; davacının dava dilekçesinde kira gelirleri için herhangi bir talepte bulunmadığı, daha sonra verdiği bir dilekçe ile kira gelirlerinin de tasfiyeye dahil edilmesini talep ettiği, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak kaleminin sonradan ıslah dilekçesi ile dahi olsa talebinin mümkün olmadığı, bu nedenle kira gelirlerinin tasfiye hesabında dikkate alınamayacağı, kaldı ki bir an için kira gelirlerinin tasfiye hesabında dikkate alınacağı düşünülse dahi ancak harcanmamış ve tasarruf edilmiş olduğu ispatlanan kira gelirlerinin tasfiyeye dahil edilebileceği, davacı tarafça bu yönde bir ispat vasıtasının da dosyaya ibraz edilemediği, hal böyle olunca sonuç itibariyle davanın reddinde isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; tanıkların müvekkilinin çalıştığını beyan ettiklerini, davanın ispatlandığını, kira gelirlerinin de edinilmiş mal olduğunu, eksik araştırma ile karar verildiğini, müvekkilinin çalışmasına ilişkin gelirlerin toplanmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, talep, katkının ispatı ve delillerin değerlendirilmesi noktasında toplanmaktadır. Dava, katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 141 inci maddesi, 176 ve devamı maddeleri, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 222 nci maddesi, 225 inci maddesinin ikinci fıkrası, 229 uncu maddesi, 230 uncu maddesi, 231 inci maddesi, 235 inci maddesinin birinci fıkrası, 236 ıncı maddesinin birinci fıkrası; 4722 Sayılı Türk Medenî Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10 uncu maddesi; 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152 nci maddesi, 153 üncü maddesi, 170 inci maddesi, 186 ncı maddesinin birinci fıkrası, 189 uncu maddesi; 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 146 ncı maddesi, 544 üncü maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 646 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.